Haberler

Devlet Bakanı Şimşek: IMF ile Görüş Ayrılığı Var, Bizim Menfaatlerimiz Göz Önüne Alınırsa Program Yaparız

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile Yeni Anlaşma İçin Görüş Ayrılığı Bulunduğu İçin Bekleme Sürecinde Olduklarını Belirterek, "İhtiyati (Stand -By) Olur veya Başka Türlü Olur, Ama Özel Sektörü Göz Önüne Almak Zorundayız. IMF Bizim Önceliklerimizi, Ülkenin Menfaatlerini de Göz Önüne Alırsa Öyle Bir Program Yapabilirsek Yapacağız" Dedi.

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile yeni anlaşma için görüş ayrılığı bulunduğu için bekleme sürecinde olduklarını belirterek, "İhtiyati (stand-by) olur veya başka türlü olur, ama özel sektörü göz önüne almak zorundayız. IMF bizim önceliklerimizi, ülkenin menfaatlerini de göz önüne alırsa öyle bir program yapabilirsek yapacağız" dedi.

Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bütçe görüşmeleri sonrası soru ve eleştirileri yanıtladı. IMF ile yaşanan sürece açıklık getiren Şimşek, ihtiyati stand-by'ın bir seçenek olduğunu söylediklerini anımsattı. IMF'nin, "1999 yılından beri çok uzun süre ve çok yüksek miktarda bizim imkanlarımızı kullandınız. Bizim iç yönetmeliklerimiz gereği program sonrası edğerlendirmeyi tamamlamadan, sizin yeni program önerinizi alamayız, yönetim kuruluna sunamayız" dediğini aktaran Şimşek, öngördükleri yeni program ve reformları Orta Vadeli Mali Çerçeve ile ilişkilendirerek gönderdiklerini anlattı.

Dünya şartlarının çabuk değiştiğine işaret eden Şimşek, "Onların talepleri ile bizim gördüğümüz resim arasında farklar olduğu için bu noktadayız. İhtiyati olur veya başka türlü olur, ama özel sektörü göz önüne almak zorundayız. Özel sektörün borçları ekonomiyi etkileyecek, her tarafa yankıları olacak. IMF bizim önceliklerimizi, ülkenin menfaatlerini de göz önüne alırsa öyle bir program yapabilirsek yapacağız" dedi.

-KRİZE HAZIRLIKSIZ YAKALANMIŞ DEĞİLİZ-

Türkiye'nin krize hazırlıksız yakalandığı eleştirilerini haksız bulduğunu ifade eden Şimşek, "Defalarca söyledik; Türkiye bir ada değil. Gerek küresel krizin boyutları gerekse bizim dünya ekonomisi ile entegre olmamız nedeniyle bunun da Türkiye'yi bir miktar etkileyeceğini hep söyledik. Bu yeni bir olay değil. Bir yıldır bütün detaylarıyla söylüyoruz. Onun için bizim krize hazırlıksız yakalandığımız yorumlarını çok adil bulmuyorum" diye konuştu.

Ülkelerin kriz için aldığı önlemlerin miktarının 6 trilyon doların üzerinde olduğunu, bunun da dünyanın 2007 gayri safi hasılasının yüzde 12'si civarında olduğunu anlatan Şimşek, alınan önlemlere rağmen Rusya'nın borsasını açık tutamadığını ifade etti.

Kriz ortamında bütçenin gerçekçi olmadığı eleştirilerini yanıtlayan Şimşek, "Bütçe her gün değişen koşullara göre revize edilecek bir metin değil. Büyüme bir tahmindir. Hemen hemen hiçbir zaman nokta tahminleri tutmaz" dedi. Yaşanılan krizin 1930'lu yıllardan bu yana yaşanan en büyük kriz olduğunun herkes tarafından kabul edildiğini vurgulayan Şimşek, "Bu krizin çıkmasında Türkiye'nin bir katkısı yok. Türkiye hiç olmadığı kadar güçlü yakalanmıştır bu krize. Bankacılık sektörü güçlü" değerlendirmesinde bulundu.

Brüt dış borcun mille gelire oranının yüzde 37 olduğunu, en son bu düzeyleri görmek için 1990'lara gitmek gerektiğini belirten Şimşek, "Krize sağlam bir şekilde yakalandığımızı hala iddia ediyorum. Çok ciddi iyileştirmeler var. Bunlar olmasaydı Türkiye bu cari açıkla bu krize bu şekilde yakalansaydı belki daha önceki dönemlerde olduğunu gibi faizler yüzde 7 binleri bulacaktı. Enflasyon belki üç haneli rakamlara çıkacaktı. Bunları göz önüne almamız lazım. Hane halkının durumu iyidir" diye konuştu.

-KALDIRILABİLİR BİR YÜKLE KARŞI KARŞIYAYIZ-

Geçen sene Merkez Bankası'ndan özel sektörün borçlarını takibe almasını istediğini söyleyen Şimşek, finans kesimi dışındaki özel sektörün 85.8 milyar dolar varlığı bulunduğunu, bunun 58.3 milyar dolarının yurtiçi ve yurtdışı bankalarda nakit olarak tuttukları döviz mevduatından oluştuğunu söyledi. Söz konusu kesimin borçlarının 167.3 milyar dolar olduğunu ifade eden Şimşek, "Borçların ortalama vadesi 3.5 yıl. Ciddi belirsizlik var, ciddi bir kaygı var. Bir tedirginlik var ve olması kadar da makul bir şey olamaz Tabii ki sonsuza kadar devam edemez ve bugünkü durumla biz geleceği inşa edemeyiz. Piyasalar eninde sonunda açılacak ve bu kaygılardan bir kısmının yersiz olduğu anlaşılacak" dedi.

Finans kesimi dışındaki özel sektörün Haziran itibariyle 81 milyar dolar net döviz açığı bulunduğuna işaret eden Şimşek, "Bu da milli gelirin yüzde 10.8'idir. Bunların yarısı Türk bankalarının yurtdışı şubelerinden alınmıştır. Mevduata oranı yüzde 86-87 Piyasalar açıldığı zaman idare edilebilir bir yükle karşı karşıya olduğumuzu zaten göreceksiniz. Elbette yansıması olacaktır. Dünyanın en büyük krizini yaşayacaksınız ve hiç yansıması olmayacak" diye konuştu.

Büyüme hedefini de bu değişebilir duruma göre değerlendirmek gerektiğini belirten Şimşek, "Şu anda bakarsanız rakamlar büyük olabilir ama yarın, bir gün, üç ay sonra bakarsanız rakamlar değişik olabilir" dedi.

-MALİ KURAL ARALIK BAŞINDA BELİRLENECEK-

Mali kuralla ilgili olarak henüz bir çerçeve çizilmediğini ifade eden Şimşek, 1-3 Aralık'ta uluslar arası uzmanlarla birlikte bir çalıştay düzenleyeceklerini söyledi. Şimşek, "Yeni Zelanda, Kanada, Brezilya nerede ne uygulama varsa bakacağız. Başarılı ülke deneyimlerine bakacağız. Türkiye'ye uygun bir mali kural, IMF'li veya IMF'siz, bizim orta vadeli mali görünümümüzü, hedeflerimizi, nasıl kredibilitemizi artırırız o perspektifte yaklaşıyoruz" dedi.

2008 sonunda sona erecek teşvik sistemi yerine geçecek yeni düzenleme için taslak hazırlandığını bildiren Şimşek, "Yıl sonundan önce bir adım atacağız. Gerek sektörel gerek bölgesel bazda teşvikleri öngören bir taslak" dedi.

-ÇANAKÇI'YI SEVİYORUM-

Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ile konuşmadıkları yönündeki iddiaları yalanlayan Şimşek, "Sürekli bir şekilde Hazine ile benim diyaloğuma ilişkin iddialar devam ettiriliyor. Ben bakan olunca kim vekaleten çalışıyorsa onları asaleten atadım. Yeni kimseyi atamadım, herhangi bir ciddi atama olmamıştır. Bu kadar temeli olmayan bizi gerçekten üzüyor ve çok kasıtlı. Biz çok yoğun bir gündemle geceleri de gündüzleri de çalışıyoruz. İbrahim bey çok ciddi birikimi olan değerli bir arkadaşımız. Benim onunla ne sorunum olur ki. Bu iddiaları biz defalarca yalanlamamıza rağmen..." diye konuştu.

Şimşek, CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu'nun, "Seviyorsanız sorun yok" demesi üzerine Şimşek, "Biz seviyoruz. Uygulamaya bakın. Uygulamada bir sorun varsa o zaman ben size hak veririm" dedi.

Şimşek, Merkez Bankası'nın faiz kararlarında bağımsız olduğunu da ifade ederken, "Hiçbir şekilde bizim müdahalemiz söz konusu olmamıştır olmayacaktır" diye konuştu. (ANKA)

(YLD/NB/TT/BÜN)

Kaynak: ANKA / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title