Haberler

Deli Dana Hastalığı Tekrar Gündemde

Ankara Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Ayhan Filazi, AB ülkelerinden hayvan ithalatının Deli Dana olarak bilinen BSE hastalığını tekrar gündeme getireceğini söyledi.

Ankara Veteriner Hekimler Odası Başkanı Filazi, Türkiye'de hayvan ithalatının yasak olmadığına dikkat çekerek, hastalık çıkan ülkelerden ithalat yapılamayacağını hatırlattı. Filazi, halk arasında Deli Dana olarak bilinen ve insanlara da geçen BSE hastalığı'nın bugün İngiltere, Avusturya, Belçika, Kanada, Çekoslovakya, Danimarka, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Japonya, Luksemburg, Hollanda, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsviçre ve ABD'de görüldüğünü belirterek, hastalıktan dolayı bu ülkelerin bütçelerinin sarsırıldığını ve onlarca insanın bu hastalıktan hayatını kaybettiğini kaydetti.

Ankara Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Filazi, Türkiye'de yalnızca hayvan hastalıkları nedeniyle oluşan yıllık ekonomik zararın, süt ve et üretiminın yüzde 25'ine eş değer olan 2.7 milyar YTL olduğunu bildirdi.Tarım Bakanlığı'nın hayvan hastalıkları ile mücadele için 2006 yılında sadece 20 milyon YTL ayırdığına dikkat çeken Filazi sadece hayvanlardaki verem ve brusellanın önlenmesi için 2.7 milyar YTL kaynağa ihtiyaç olduğunu kaydetti. AB ülkelerinin hayvan hastalıkları ile mücadele için 193 milyon avro kaynak ayırdığını hatırlatan Filazi Türkiye'de geçen yıl bütçden 20 milyon YTL kaynak ayrıldığının altını çizdi. AB ülkelerinin hayvan hastalıklarına bu kadar destek ayırmasına rağmen hastalıklarma mücadele edemediğini ve elinde kalitesiz hayvan ve et stoku bulunduğunu belirten Filazi, Avrupa'nın elindeki verimi düşük hayvanları ve kalitesiz etleri üçüncü dünya ülkelerine pazarlamak için ucuz verdiğini söyledi. "Bu ülkelerden gelecek hayvanlar ya deli dana ya da mavi dil hastası olacaktır" diyen Filazi, şunları kaydetti:

"Bu gün için Türkiye'nin büyük işadamlarının hayvancılık sektörüne çok büyük yatırımlar yaptıklarını görmekteyiz. Bu da ülkenin daha modern hayvancılık işletmelerine kavuşması için olumlu bir gelişmedir. Ancak yatırım ve projelerini hayvan ithalatına güvenerek yapan ve kar etmek hırsından başka bir şey düşünmeyen hayvan ithalatı destekçilerini bir kez daha uyarıyoruz. Yurdum insanı ve hayvanının sağlığı ve geleceği ile lütfen oynamayın. Hayvan ithalatıyla uğraşacağınıza lütfen kafanızı hayvan ıslahını ve verimini nasıl geliştireceğinize yorunuz. Tuttuğunuz yol ülkemizi daha fazla dışa bağımlı hale getirecek ve hayvancılıkta felakete yol açacak bir yoldur. Gerçek yetiştiriciler bu yanlışın farkındadırlar".

Prof. Dr. Filazi, Türkiye'nin 1982 yılına kadar canlı hayvan ve hayvan ürünleri ihracatı yapan bir ülke konumundayken, süt tozu ithalatı ile hayvan yetiştirilcilerinin iflas ettiğini kaydetti. Sütü para etmeyen yetiştiricilerin yüksek verimli kaliteli ineklerini mezbahalarda kestirip et olarak satmaları ile canlı hayvan sıkıntısının gündeme geldiğini anlatan Filazi, bunun çözümü için 1986 yılında hayvan ithalatının serbest bırakıldığını kaydetti. Filazi, ithalatın ardından Türkiye'ye Avrupa ülkelerinde görülen IBR hastalığının taşındığını belirterek, Türkiye'deki hayvan hastalıklarının sebebinin o dönemde yapılan ithalat olduğunu ifade etti.

(SC-MAY-ÖK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title