Haberler

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (3)

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, rejim destekçisi terörist grupların Afrin'e girme teşebbüsüne ilişkin, "Bugün yarın böyle bir teşebbüste tekrar bulunabilirler mi? Mümkündür.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, rejim destekçisi terörist grupların Afrin'e girme teşebbüsüne ilişkin, "Bugün yarın böyle bir teşebbüste tekrar bulunabilirler mi? Mümkündür. Ama bununla ilgili tedbirler alınmıştır. Orada PYD/YPG terör örgütüne destek mahiyetinde atılacak her adım, doğrudan bunların terör örgütleriyle aynı safta yer alması ve bizim için de meşru hedef haline gelmesi demektir." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

AK Parti-MHP arasındaki ittifaka, Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) de dahil olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "cumhur ittifakı" ya da "cumhurun ittifakı" olarak bunu isimlendirdiğini belirterek, bu ittifakla birlikte Türk siyasi hayatında yeni bir sayfanın açıldığına dikkati çekti.

Kalın, 2018-2019'un şartlarında bu ittifakın yeni bir siyasi ortama işaret ettiğini vurgulayarak, AK Parti ile MHP arasında bu ittifak üzerinde mutabık kaldığını, bu konuda da gün içerisinde meclise gerekli kanuni düzenlemeyi vereceklerini bildirdi. Kalın, "Buna katılmak isteyen başka aktörler de olursa 'cumhurun ittifakı' adı üstünde, herkese açık. Bütün cumhuru kapsaması arzu edilir." diye konuştu.

Rejim destekçisi bazı milislerin Afrin'e girme teşebbüsü

Rejim destekçisi bazı milislerin Afrin'e girme teşebbüslerine yönelik soruya Kalın, dün yayınlanan görüntülerde 20-30 araçlık bir konvoyun bir yere doğru gitmesinin yer aldığını, bunun biraz şov, biraz propaganda amaçlı yapıldığının anlaşıldığını ifade etti.

Kalın, şöyle devam etti:

"Biz elbette bunları dikkate alırız. Bu, askeri planlamalar çerçevesinde mutlaka hesaba katılır. Ama bizim Afrin operasyonuyla ilgili kararlılığımız üzerinde en ufak bir etkisi dahi söz konusu değildir. Böyle bir girişimde bulunan kim olursa olsun bunun ciddi sonuçları olur. Nitekim dün de biz bunu gördük. Topçu atışıyla bunlar püskürtüldü. Halep'ten geldikleri yere döndüler. Bugün yarın tekrar böyle bir teşebbüste bulunabilirler mi? Mümkündür. Ama bununla ilgili tedbirler alınmıştır. Orada PYD/YPG terör örgütüne destek mahiyetinde atılacak her adım doğrudan bunların terör örgütleriyle aynı safta yer alması ve bizim için de meşru hedef haline gelmesi demektir. Dolayısıyla bizim bu konudaki çalışmalarımız da yoğun bir şekilde devam ediyor."

Şam rejimiyle Türk istihbarat birimlerinin temas kurup kurmadığına yönelik soruya karşılık Kalın, "İstihbarat örgütleri arasında bu tür görüşmelerinin yapılmasının zaten bir amacı da olağanüstü şartlarda ortaya çıkan acil sorunları çözmeye matuftur. O yönde de trafik yürütülür ihtiyaca binaen. Bu görüşmeler yapılabilir." dedi.

Zina konusunun da yeniden ele alınması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Zina konusunun da yeniden ele alınması"na yönelik sözlerinin ardından nasıl bir yasal düzenleme gerçekleştirileceğinin sorulması üzerine Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu konuda Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile görüştüğünü, bununla ilgili bir çalışma yapılması talimatını verdiğini, Adalet Bakanlığının da bu konuda çalışmalarına başladığını belirtti.

Öğretmen atamaları

İbrahim Kalın, sözleşmeli öğretmen alımına ilişkin, "20 bin öğretmen alımıyla ilgili takvim açıklandı. Bu 2018 yıllı içerisinde gerçekleşecek. İlave bir alım olur mu olmaz mı konusuyla ilgili şu anda net bir şey yok. Milli Eğitim Bakanlığımız, ihtiyaçlar çerçevesinde planlamayı yapacaktır." dedi.

"Tersini iddia etmeyi muhalefet zanneden bir tutum içerisindeler"

CHP'nin, ABD ile imzalanan ortak mutabakat metni ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson arasındaki görüşmede bir tercüman olmamasını eleştirdiği hatırlatılarak, değerlendirmesi sorulan Kalın, şunları söyledi:

"Bizim muhalefet, ne yapsanız tersini iddia etmeyi muhalefet zanneden bir tutum içerisinde. Amerika ile ilişkiler gerildiğinde, 'Neden geriyorsunuz?' Amerika ile ilişkileri ulusal çıkarlarımız ve önceliklerimiz çerçevesinde tekrar rayına oturtmayı hedeflediğimizde, bu yönde adım attığımızda da 'Bu doğru bir mutabakat değildir.' Açıklanabileceği kadarını, Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız açık ve net ortaya koydular. Üzerinde mutabık kalınan çerçeve, bizim ulusal çıkarlarımız ve önceliklerimiz çerçevesinde adım atabileceğimiz bir zemin oluşturmaktadır. Ama her zaman dediğimiz gibi sahadaki somut adımları görmek istiyoruz. Çünkü daha önce de bize sözler verildi. Bu sözlerin tutulmadığını, son 2-2,5 yıl içerisinde biz defalarca gördük. Dolayısıyla biz somut adımları görmek suretiyle teyakkuz halinde bu adımları takip edeceğiz. Bunun ülkemizin çıkarları açısından ne kadar önemli olduğunu da sahada test etmek suretiyle umarım muhalefet de görecektir."

"Gülünç bir yorum"

Kalın, ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'ın görüşmesinde bir mütercimin bulunmaması, not alınmaması konusunun "gülünç bir yorum" olduğunu belirtti.

Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sayın Kılıçdaroğlu, 'Devlet, devre dışı bırakılmıştır' gibi ifade kullandı. Devlet kimdir? Not tutucu mudur? Devletin başındaki kişi, başkomutan ve cumhurbaşkanı sıfatıyla bu kabulü yapmaktadır. Devletin Dışişleri Bakanı o görüşmede, görüşmeye verilen öneme binaen tercüme yapmaktadır. Nasıl devlet, devre dışı bırakılmıştır? Bir mütercim midir devlet burada? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Bazen bu tür görüşmelere tercüman alınmaz. Bu, görüşmeye verilen önemin bir ifadesidir. Bazen tercüman alınır, bazen tercümeyi bakan arkadaşımız yapar, ben ya da başka bir arkadaşımız yapar. Bütün bu yorumlar maalesef devlet tecrübesinden bihaber olan kişilerin yaptığı yorumlar olarak görünüyor. Dışişleri Bakanımız orada bulunuyor. Konuşulan bütün konular, aynen not ettirilmiştir, kendisi görüşmeden çıktıktan sonra. İlla her görüşmede o anda bir not tutucu olmak zorunda değildir. Bunlar başka ülkelerde de bizim sıkça karşılaştığımız uygulamalardır. Tam baş başa görüşme diye bir uygulama vardır. Burada sadece devlet başkanları bulunur. Başka kimse bulunmaz. Bazen tercüme için bizim arkadaşlarımızdan birisi olabilir. Bu oranın şartlarına göre karar verilen bir konudur. Ama 'Mütercim yok, not tutucu yok, dolayısıyla devlet devre dışı bırakılmıştır' yorumu, hakikaten devlet tecrübesine sahip birisinin yapabileceği bir yorum değildir."

"Mattis'in yaptığı açıklama herkesi şaşırttı"

ABD Savunma Bakanı James Mattis'in, "YPG'yi Pkk'dan ayırabileceklerini, hatta onları Pkk'ya karşı savaştırabilecekleri" şeklindeki sözlerinin ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ile yapılan görüşmelerde gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine Kalın, "Mattis'in yaptığı bu açıklama, hayretamiz bir açıklama. Herkesi şaşırttı." dedi.

Kalın, bu konunun yapılan görüşmelerde gündeme gelmediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Açıkçası öncesinde ve sonrasında böyle bir teklifi, biz başka hiçbir Amerikan yetkilisinden duymadık. Zannediyorum orada da kaldı. Kendileri de bu teklifin çok da inandırıcı ya da gerçekçi bir teklif olmadığını anladılar. Artık üzerinde de durmuyorlar. Ama belki bu tartışma, PKK ile PYD/YPG arasındaki organik bağın ne kadar güçlü olduğunu Amerikalı muhataplarımızın hatırlaması ve anlaması açısından iyi bir ders olur diye ümit ediyoruz."

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Rex Tillerson Afrin PKK Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title