Haberler

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: (2)

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Özgür Suriye Ordusu, Suriye muhalefetinin bir parçasıdır.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Özgür Suriye Ordusu, Suriye muhalefetinin bir parçasıdır. Onların herhangi bir meşruiyet sorunu söz konusu değildir. Özellikle harekatın devam ettiği şu dönemde tekrar buradan bütün çevrelere, siyasi partilere çağrımız; bu milli birlik ve beraberlik duygusu içerisinde askerimizin, güvenlik güçlerimizin yanlarında olduğunu net bir şekilde ortaya koymalarıdır." dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Vatikan'a yaptığı resmi ziyareti anımsatan Kalın, Papa Franciscus ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiğini, özellikle "Kudüs" konusunda Vatikan'ın sergilediği tutumdan duyulan memnuniyeti bizzat Papa'ya iletme fırsatı bulduğunu aktardı.

Kalın, Vatikan'ın, Filistin'i 2015 yılında resmi olarak "devlet" statüsüyle tanıdığını belirterek, bundan dolayı işbirliğini devam ettirileceği konusunda da Papa'ya görüşlerin iletildiğini kaydetti.

Papa'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesini çok sıcak bir şekilde karşıladığını vurgulayan Kalın, "Görüşmede Kudüs'ün yanı sıra Suriye, mülteciler, dünyada yükselen ırkçılık, İslamofobi, Müslüman-Katolik ilişkileri ve diğer konular etraflı bir şekilde ele alındı." diye konuştu.

Kalın, 2014'te Papa'nın Türkiye'ye yaptığı resmi ziyareti hatırlatarak, "Papa Fransuva, Papalık görevini aldığından beri hakikaten 'farklı bir papa' profili çiziyor. Özellikle bu ayrımcılık ve ırkçılıkla mücadele konularında, İslam dünyasıyla Katolik dünyası arasındaki ilişkiler konularında daha yapıcı bir tutum sergilediğini görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Papa'nın, "Katolik dünyasının ruhani lideri" sıfatıyla bu konuları yerine getirmesi, gerekli uyarılar yapmasının dünyada barış ve huzurun tesisi açısından büyük önem arz ettiğini belirten Kalın, "Cumhurbaşkanımızın Vatikan'a yaptığı bu resmi ziyaret de 59 yıl sonra gerçekleştirilen ilk resmi ziyaretti. Karşılıklı ziyaretlerin, temasların devam ettirilmesi ve yoğunlaştırılması konusunda hem fikir kalındı." ifadesini kullandı.

Kalın, Erdoğan'ın, Papa ile görüşmesi sonrasında İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiğini, mevkidaşını Türkiye'ye resmi bir ziyaret yapması için de davet ettiğini bildirdi. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni'yi de kabul ettiğini anlatan Kalın, "Bu görüşmede de ikili ekonomik ilişkiler, savunma sanayi, güvenlik gibi konuların yanı sıra Suriye, Irak, Libya, Orta Doğu barış süreci konuları etraflı bir şekilde ele alındı. Aynı şekilde AB üyelik süreciyle ilgili de gayet yapıcı değerlendirmeler yapıldı." dedi.

"Beklentimiz 72 kriter çerçevesinde en kısa sürede hayata geçirilmesi"

Kalın, İtalya'nın, AB ülkeleri içerisinde, Türkiye'nin AB üyeliğine tam ve net destek veren ülkelerin başında geldiğine işaret ederek, hangi hükümet gelirse gelsin bir devlet politikası olarak İtalya'nın tavrının bu konuda hep net olduğunu söyledi.

Bu vesileyle AB süreciyle ilgili de son bir kaç günde önemli bazı gelişmelerin yaşandığına dikkati çeken Kalın, bu sabah Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik'in yaptığı açıklamayla Vize Serbestisi Anlaşması'nı gerçekleştirmek için öngörülen 72 kriterin Türkiye tarafından tamamlanmak suretiyle bugün Dışişleri Bakanlığınca AB makamlarına iletildiğini vurguladı.

Kalın, 18 Mart 2015'te yapılan Türkiye-AB Mülteci Anlaşması çerçevesinde üç önemli maddeden birisinin de "vize serbestisinin" hayata geçirilmesi olduğuna işaret etti.

Bununla ilgili birtakım gecikmeler yaşanmış olsa da bugün itibarıyla yeni bir sürecin başladığının ifade edildiğini belirten Kalın, şöyle devam etti:

"Bizim beklentimiz bu karşılanan 72 kriter çerçevesinde yapılan resmi görüşmeler ve yazışmalar çerçevesinde bunun en kısa sürede hayata geçirilmesi. Bu sağlanırsa şüphesiz Türkiye'deki AB algısı da değişecektir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Schengen vize sistemi içerisinde serbest dolaşım hakkına sahip olması, aslında çok daha önceden elde edilmesi gereken bir müktesebattı. Fakat çeşitli gerekçelerle bu geciktirildi. Bunun 2018 yılı içerisinde hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi, Türkiye-AB ilişkilerine şüphesiz yeni bir ivme kazandıracaktır."

Kalın, bu çerçevede 26 Mart'ta Varna'da, Bulgaristan'ın dönem başkanlığında "Türkiye-AB Zirvesi"nin gerçekleşeceğini ve zirveye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılacağını açıkladı.

Bu zirveyi çok önemsediklerini vurgulayan Kalın, "Bu zirveler, Türkiye'nin, AB ile ilişkilerinde çok önemli bir fonksiyona sahipti. Fakat birtakım siyasi gerekçelerle bu zirvelere son verilmişti. Şimdi bu zirvenin gerçekleşmesi, bu vize serbestisi anlaşmasıyla 2018'de Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir ivmenin kazanılmasına önemli katkılar sağlayacaktır." diye konuştu.

Kalın, Balkan coğrafyasıyla ilişkili olarak önceki hafta önemli bir ziyaret ve mini zirvenin gerçekleştirildiğine dikkati çekti. Sırbistan Cumhurbaşkanı Alexandar Vucic ile Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Üyesi Bakir İzzetbegoviç'in Türkiye'yi ziyaretini anımsatan Kalın, şunları söyledi:

"Burada hem Türkiye-Sırbistan hem Türkiye-Bosna hem de Sırbistan-Bosna ilişkileri kapsamlı bir şekilde ele alındı. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Bosna Hersek-Belgrad otoyolunun hayata geçirilmesi için çok önemli tarihi bir adım atıldı. Bu 'Balkanların Barış Yolu' olarak tarihe geçecek bir projedir.

Şu gün itibarıyla da karayollarından bir heyetimiz, şu anda Sırbistan ve Bosna Hersek'te güzergah ve fizibilite çalışması yapmaktadır. Bu çalışmalar tamamlandığı zaman, gelip Sayın Cumhurbaşkanımıza arzda bulunacaklar. Bu otoyol projesinin bir an önce hayata geçirilmesi için de gerekli adımları biz Türkiye olarak atacağız. Türkiye'nin bu iki ülkeyle ilişkilerine hem de Balkanlar'da Boşnaklar, Sırplar, Hırvatlar arasında bir barış yolu münasebetiyle yeni ilişkilerin kurulmasına çok önemli katkı sağlayacağını biliyoruz."

Kalın, yıllardır konuşulup ortada duran bu projenin şu kritik dönemde, Bosna Hersek'in seçimlere giderken hayata geçirilecek olmasının oradaki barış ve istikrara da çok ciddi katkı sağlayacağını dile getirdi.

Bu çerçevede ilerleyen aylarda da Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic'in Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştireceğini bildiren Kalın, Türkiye'de de Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı'nın planlandığını aktardı.

Kalın, bu yılın ikinci çeyreğinde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bosna Hersek başta olmak üzere Balkan turu yapacağını belirterek, "Orada da bu konuları daha kapsamı bir şekilde ele alma imkanımız olacak." dedi.

"Afrin ve bölgesindeki terör unsurları tamamen temizlenecek"

Zeytin Dalı Harekatı'yla da ilgili güncelleme yapmak istediğinin altını çizen Kalın, harekatın bugün 19. gününe girdiğini, planlandığı şekilde ve başarılı bir biçimde devam ettiğini kaydetti. Kalın, şu ana kadar çok önemli, kritik, stratejik öneme haiz noktaların PKK/PYD/YPG teröristlerinden temizlendiğini vurguladı.

Operasyonda bin civarında teröristin etkisiz hale getirildiğini dile getiren Kalın, bu süreçte Türkiye'nin de kayıplarının olduğunu vurguladı. Kalın, bu vesileyle şehitlere Allah'tan rahmet diledi.

Kalın, bu sürede zaman zaman uluslararası kamuoyunda yöneltilen birtakım değerlendirme ve eleştirileri dikkatle takip ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, istihbarat teşkilatımızın sicili son derece nettir, networku son derece kuvvetlidir. Bunun en iyi referansı da gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı Harekatı'dır. Bu harekat başladığında da çeşitli eleştiriler, endişeler ya da değerlendirmeler gündeme gelmişti. Fırat Kalkanı Harekatı'na baktığınız zaman orada hayata geçirilen temel ilkeler, aslında bu harekatın ne kadar başarılı olduğunu da net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Zeytin Dalı Harekatı'yla da Afrin ve bölgesindeki terör unsurları tamamen temizlenecek. Böylece sınır güvenliğimiz sağlanacak. Suriye'nin toprak bütünlüğü noktasında önemli bir adım atılacak. Suriye topraklarının tamamının terör örgütlerinden temizlenmesi hedefi doğrultusunda da önemli bir başarı elde edilmiş olacaktır."

"Özgür Suriye Ordusu, meşru Suriye muhalefetinin önemli bir parçasıdır"

Bununla ilgili özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın sevk ve idaresinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yakın takibiyle operasyonu başarılı bir şekilde yürüttüğünü vurgulayan Kalın, şunları kaydetti:

"Dün akşam gerçekleştirdiğimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yapılan güvenlik toplantısında da konunun detayları etraflı bir şekilde ele alındı. Tam bir kararlılıkla Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, jandarmamızın, emniyet birimlerimizin büyük bir kahramanlıkla ve fedakarlıkla yürüttüğü bu operasyonun planlandığı şekilde devam etmesi konusundaki irade tekrar net bir şekilde ortaya konmuş, gerekli talimatlar da bu çerçevede verilmiştir."

Kalın, son birkaç gün içerisinde özellikle harekatın başlamasından sonra Özgür Suriye Ordusu'nun zemmetmeye dönük birtakım açıklamaların yapıldığının görüldüğüne değinerek, "Bunları esefle karşıladığımızı bir defa daha ifade etmek istiyorum. Özgür Suriye Ordusu, meşru Suriye muhalefetinin önemli bir parçasıdır. Onları 'terörist, teröristlerle ilgili, terör örgütleriyle bağlantılı' gibi göstermeye dönük hareketler ya da açıklamalar, yaklaşımlar aslında bizatihi Türkiye Cumhuriyeti'nin hayata geçirdiği Zeytin Dalı Harekatı'na gölge düşürme niyetini izhar etmektedir." diye konuştu.

Siyasi partilere çağrı

Ülkenin, devletin ve milletin beka meselelerinin söz konusu olduğunda "partizan" bir yaklaşımla bu konuların ele alınmayacağının altını çizen Kalın, şu ifadeleri kullandı:

"Bunlar, ülkemizin temel, milli bekasıyla geleceğiyle ilgili konulardır. Burada küçük siyasi hesapların mutlaka ve mutlaka bir kenara konması, büyük fotoğrafın görülmesi, milli çıkarlarımız ve hedeflerimiz doğrultusunda tam bir kenetlenmenin yaşanması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanımız her defasında bu hususun altını çizmektedir. Fakat maalesef bazı çevrelerin, tamamen küçük siyasi hesaplarla bunun aksi yönünde açıklamalar yapmaya çalıştığını, Özgür Suriye Ordusu'nu terörle ilişkili gibi göstermeye çalıştığını maalesef üzüntüyle izlemekteyiz.

Halbuki Özgür Suriye Ordusu, Suriye muhalefetinin bir parçasıdır. Bugüne kadar Cenevre ve Astana süreçlerine de Suriye muhalefeti çatısı altında siyasi temsilcileri vasıtasıyla katılmışlardır. Onların herhangi bir meşruiyet sorunu söz konusu değildir. Özellikle harekatın devam ettiği şu dönemde, tekrar buradan bütün çevrelere, siyasi partilere çağrımız; bu milli birlik ve beraberlik duygusu içerisinde askerimizin, güvenlik güçlerimizin yanlarında olduğunu net bir şekilde ortaya koymalarıdır."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Bosna - Hersek İtalya Suriye Politika Güncel Haberler

title