Haberler

Cumhurbaşkanı Gül, Ruhani Onuruna Akşam Yemeği Verdi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Bölgemizde akan kanın durdurulması ile zengin tabii ve beşeri kaynaklarımızın ihtilaflar için değil, kalkınma ve refahımızın arttırılması için kullanılması vizyoner bir yaklaşım gerektirmektedir.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bölgemizde akan kanın durdurulması ile zengin tabii ve beşeri kaynaklarımızın ihtilaflar için değil, kalkınma ve refahımızın arttırılması için kullanılması vizyoner bir yaklaşım gerektirmektedir. Köklü medeniyetlerin mirasçısı olan Türkiye ve İran, güçlü devlet gelenekleriyle, böyle bir bölgesel vizyonu ortaya koyacak basiret ve sağduyuya sahiptir" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani onuruna resmi akşam yemeği verdi. Çankaya Köşkü'ndeki yemeğe, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve milletvekilleri ile Galatasaray Başkanı Ünal Aysal da katıldı.

Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmada, sözlerine "18 yıllık bir aradan sonra Ankara'ya gelen ilk Cumhurbaşkanı olan siz, Zat-ı Devletleri'ni ve heyetinizin kıymetli üyelerini ağırlamaktan kıvanç duyuyorum" diyerek başladı. Ruhani'nin ziyaretinin kendisinin 2011 yılında İran'a yaptığı ziyaret gibi tarihi önemde olduğunu belirten Gül, "Bu anlamlı vesileyle ülkemize gelen siz İranlı misafirlerimize en samimi hislerimle hoş geldiniz diyorum" dedi. Gül, İran Milli Futbol Takımı'na Brezilya'da başlayacak Dünya Futbol Turnuvası'nda vereceği mücadelede başarılar diledi.

"TÜRKİYE İLE İRAN HALKLARI, İKİ ESKİ DOST VE KARDEŞTİR"

Türkiye ile İran halklarının iki eski dost ve kardeş, ülkelerin iki kadim komşu olduğunu vurgulayan Gül, "İlişkilerimiz gücünü, ortak tarihimiz boyunca birbirini zenginleştiren değerlerimizden ve halklarımız arasındaki derin beşeri ve kültürel bağlardan almaktadır. Bu bağlamda 1639'dan bu yana değişmeyen Türkiye-İran sınırının mazisi ise başka birçok ülkenin tarihinden eskidir. 400 yıla yakın geçmişi bulunan ortak sınırımız, bölgemizde dış müdahale olmadan belirlenmiş ender sınırlardandır. Bu köklü müktesebat, günümüzde de ilişkilerimizin ilerletilmesi için kıymetli bir hazine teşkil etmektedir. Son dönemde bu temelde artan üst düzey temaslarda ilişkilerimizde güçlü bir ivme yakalandığını memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi.

Ziyaretin çok yönlü ilişkilerin, İran ve Türkiye halkının ortak çıkarları doğrultusunda geliştirilmesine önemli katkı sağlayacağına olan inancının tam olduğunu dile getiren Gül, "Özellikle ekonomi, ticaret, ulaştırma, enerji, inşaat ve turizm gibi alanlarda işbirliği potansiyelimiz geniştir. Karşılıklı ve ortak yatırımlar için fırsatlar fazlasıyla mevcuttur. Ticaretimizin daha da çeşitlendirilmesi gerekir. Bu zengin ve çok boyutlu potansiyeli gerektiği gibi değerlendirmeleri için iş adamlarımızı ve müteşebbislerimizi teşvik etmeyi sürdürmeliyiz" şeklinde konuştu.

Türkiye-İran ilişkilerinin yakın bir diyalogla sağlıklı zeminde ilerlemesinin iki ülke halkının olduğu kadar bölgenin huzur, istikrar ve refahı bakımından da önem taşıdığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu doğrultuda müştereken atılacak yapıcı adımların etnik ve mezhep temelli ayrışma senaryolarına karşı verilecek en güçlü cevabı teşkil edeceğini vurguladı. Gül, Ruhani'nin BM 68 Genel Kurulu'na sunduğu 'Şiddete ve Aşırıcılığa Karşı Bir Dünya' başlıklı tasarıya Türkiye'nin destek verdiğini belirtti.

"BÖLGESEL BARIŞ, HEPİMİZİN SAMİMİ KATKILARIYLA MÜMKÜN OLACAKTIR"

Cumhurbaşkanı Gül, Suriye'deki trajedinin bir an önce sona ermesinin, Irak'ta istikrarın tesisinin, terörizm tehdidinin ve mülteci sorunlarının bertaraf edilmesinin, Filistin meselesinin Ortadoğu Barış Süreci çerçevesinde adil ve kalıcı çözüme kavuşturulmasının ancak herkesin samimi, yapıcı ve ortak katkılarda bulunmasıyla mümkün olacağına dikkat çekti. Gül, şunları kaydetti:

"Tüm bu sıkıntılar karşısında bölgemizde akan kanın durdurulması ile zengin tabii ve beşeri kaynaklarımızın ihtilaflar için değil, kalkınma ve refahımızın arttırılması için kullanılması vizyoner bir yaklaşım gerektirmektedir. Böyle bir vizyon, bölgemizde iyi komşuluk, içişlerine karışmama, sınırlara saygı temelinde bir işbirliği ve dayanışma ruhunun hakim olmasını ve bunun mekanizmalarının tesisini içermelidir. Bu vizyon ayrıca, halklarımızı ekonomik ve siyasi reformlar yoluyla layık oldukları daha adil ve insan haklarına dayalı bir ortama taşımamızı da öngörmektedir. Köklü medeniyetlerin mirasçısı olan Türkiye ve İran, güçlü devlet gelenekleriyle, böyle bir bölgesel vizyonu ortaya koyacak basiret ve sağduyuya sahiptir. Bu doğrultudaki gayretlerimizden verimli neticeler alınması, İran'ın nükleer programıyla ilgili sorunun nihai olarak çözülmesiyle çok daha kolay olacaktır. Bu konuda son dönemde başarıyla yürüttüğünüz diplomatik müzakereler, barışçıl bir çözüme ulaşılması için önemli bir fırsat penceresi sunmaktadır. Bu düşüncelerle, son yıllarda muazzam bir ivme kazandırılan dostane ilişkilerimizin tüm boyutlarıyla gelişmeyi sürdüreceğine olan inancımı yineliyorum. Zat-ı Devletlerinin 'Aşırılıkları sona erdirelim, ılımlılıktan başka çaremiz yoktur' şeklindeki veciz çağrısını ortak kültür mirasımızın sembollerinden biri olan Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin asırları aşan felsefesinin günümüzdeki bir yansıması olarak görüyorum. Bu duygularla, Zat-ı Devletleri'ne ve heyetinizin kıymetli üyelerine sağlık ve mutluluk, dost ve komşu İran halkına esenlik ve refah diliyorum."

CUMHURBAŞKANI RUHANİ: "İRAN İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ İLİŞKİLER GEÇMİŞE UZANMAKTADIR"

Cumhurbaşkanı Ruhani, yaptığı konuşmada, tarihi ve kültürel birçok paydaya sahip İran İslam Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasında eskilere uzanan tarihi ilişkilerin sürekli kalıcı olduğunu ve ilerle yolunda gelişmeler kaydettiğini belirterek, "İran'da İslam İnkılabı'nın zafere ulaşması ve iki ülkenin Müslüman halkı arasındaki dostane münasebetler, ikili siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin İslam İnkılabı'nın zafere ulaşmasını izleyen yıllarda gelişip büyümesine ve iki ülke arasındaki ekonomik ve ticaret hacminin 2012 yılı itibariyle 22 milyar doların üstünde bir rakama ulaşmasına neden olmuştur. Bu ilişkilerin gelecekte daha da geliştirilmesine yönelik kararlılık, kaynağını ülkelerimizin sahip olduğu birçok ekonomik imkan ve potansiyelden almaktadır. İki ülkenin ekonomisinin entegrasyonunu, ikili ilişkilerin ötesinde, bölge ülkeleri ekonomisi için itici bir güç olarak görebiliriz. Bu bağlamda İran ve Türkiye arasında ekonomik, ticari ve siyasi alanlarda imzalanan mutabakat zabıtlarının tam anlamıyla hayata geçirilmesinin hızlandırılması da bunun için gerekli yasal zeminleri hazırlayacaktır" dedi.

"Uluslararası arenada, soğuk savaş döneminden sonra özellikle de 2001 yılı 11 Eylül hadisesinden sonra yaşanan gelişmeler, böylesine hassas bir bölgeyi derinden etkilemiş, bölge ülkeleri bu gelişmelerin beraberinde getirdiği sonuçlar nedeniyle her geçen gün artan şiddet ve aşırıcılığa ve masum insanların hayatını kaybetmesine tanık olmuştur" ifadelerini kullanan Ruhani, bu olgunun bölge ötesi ülkelerin müdahalesi ile oldukça karmaşık bir hal aldığını dile getirdi. Ruhani, "Bu yüzden bu durum İran İslam Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin, amacı tüm bölge ülkelerinin bugününü ve geleceğini tahrip etmek olan bu uğursuz olgu ile Birleşmiş Milletler "Şiddet ve Aşırıcılıkla Küresel Mücadele" Bildirgesi çerçevesinde birlikte mücadele etmesini ve bölge ülkelerinin dikkatini bu mücadeleye çekmek için çaba göstermelerini gerektirmektedir. Zira şu an tarihi ilişkilerinin zirvesinde bulunan İran İslam Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti, bu yönden de gerek ikili ilişkilerin yönetiminde gerekse bölge yönetiminde ağır bir İslami sorumluluğu kendilerinde hissetmektedirler. Bu ilişki sadece iki ülkenin konumunu bölgede ve uluslararası sahnede yükseltmekle kalmayacak, onların huzur ve istikrarına ve bölgenin siyasi, ekonomik ve sosyal yönlerden kalkınmasına da vesile olacaktır" şeklinde konuştu. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Abdullah Gül İran Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title