Haberler

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Bodrum'da

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kyoto Protokolü Konusunda Ciddi Adımlar Atılacağını Söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kyoto Protokolü konusunda ciddi adımlar atılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Muğla'nın Bodrum ilçesinde uluslararası büyük bir doğa koruma kuruluşu olan WWF'nin (World Wide Fund For Nature) "Küresel İklim değişikliği" konusunun işleneceği kongrenin açılışına katıldı. Beraberinde eşi Hayrünnisa Gül, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ile birlikte Milas- Bodrum Havaalanı'ndan karayolu ile kongrenin yapılacağı Kempinski Hotel Barbaros Bay Bodrum'a gelen Gül, ilgiyle karşılandı.

Kongrenin açılışında WWF Başkanı Chief Emelua Anyaoku bir konuşma yaparak kongrenin içeriği ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ise küresel iklim değişikliği konusunun Türkiye'de de önemli yer tuttuğunu söyledi. Eroğlu, bu konuda tedbirler almak üzere hükümetin hazırlık yaptığını belirterek "Türkiye küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkeler arasında sayılmaktadır. Türkiye, bir yandan kalkınmasını sürdürürken bir taraftanda iklim değişikliğinin olumsuzluklarına karşı mücadelede yerini almaktadır" dedi.

Bakan Eroğlu, Türkiye'nin BM iklim değişikliği çerçeve sözleşmesinde İklim Değişikliğiyle Mücadele amaçlı hazırlanan Kyoto Protokolüne henüz taraf olamadığını söyledi. İklim değişikliği ile en büyük mücadelenin ağaçlandırma olduğunu ifade eden Eroğlu, 2 milyon 300 bin hektarlık alanda 2 buçuk milyon fidanı toprakla buluşturmayı planladıklarını söyledi. Eroğlu, ısınmaya bağlı olarak orman yangınlarında artış yaşandığını ve bu konuda aldıkları önlem ve çalışmaları anlattı.

ÖDÜL Yaşayan Gezegenin Liderleri Ödülü, Türkiye'de korunan alanların sayısını artırarak doğal zenginliğin korunmasına yönelik büyük katkılarından dolayı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne verildi. Yine Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin Kaş deniz alanını kapsayacak şekilde genişletilmesi, Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Alanı'nın (Deniz Koruma Alanı) ilan edilmesi ve diğer Özel Çevre Koruma Alanları'nın yönetimi konusunda başarılı ve öncü çalışmaları nedeniyle Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Yaşayan Gezegenin Liderleri Ödülü'nü aldı. Doğa korumaya öncülük eden ve ilham veren kişi ve kurumlara verilen bu prestijli ödül, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü adına Genel Müdür Prof.Dr. Mustafa Kemal Yalınkılıç ile Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı adına Kurum Başkanı Önder Kıraç'a takdim edildi.

SANAYİLEŞMİŞ ÜLKELER, GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN ENDİŞELERİNİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURMALI Kongrenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "hoşgeldiniz" diyerek sözlerine başladı. Bu toplantının Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın çevrenin korunması alanındaki 50 yıllık tecrübe ve birikimiyle birlikte şüphesiz olumlu sonuç doğuracağına inandığını anlatan Gül, şöyle konuştu: "Kongreye ev sahipliği yapan Bodrum'un etkileyici ortamının da başarınıza katkıda bulunacağını tahmin ediyorum. Kongreniz, dünyamızın karşı karşıya kaldığı en hayati toplumsal ve ekonomik meselelerin başında gelen küresel iklim değişikliğiyle mücadelenin görüşülmesine imkan verecek olması bakımından büyük önem taşımaktadır." Bugün, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin dünyamızın her köşesinde hissedildiğini anlatan Gül, sözlerine şöyle devam etti: "Bazı bölgelerde insanlar kuraklık ve susuzlukla boğuşurken, diğer bölgelerde büyük ölçekli felaketlere yol açan kasırga ve sellerin ızdırap ve yıkımı yaşanmaktadır. Bu küresel tehditlere karşı hep birlikte, hızlı ve kararlı şekilde harekete geçilmesi tüm ülkelerin ortak sorumluluğudur. Sadece bugünkü neslin, kendi ülkemizin ve halkımızın refahını ve mutluluğunu düşünmekle yetinemeyiz. Bizden sonraki nesillerin, diğer ülke ve halkların da sağlık, refah ve mutluluğunu hep birlikte düşünmek zorundayız. Ayrıca, bu alandaki uluslararası iş birliğinin tek yönlü değil, çift yönlü olması gerektiğinin bilinciyle hareket etmeliyiz. Sanayileşmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerin endişe ve beklentilerini hesaba katmalıdır. Gelişmekte olan ülkeler de, sanayileşme yolunda yapılmış hatalardan ders alarak gelecek nesillere karşı yükümlülüklerinin bilinciyle sürdürülebilir kalkınma yolunda ilerlemelidir." Bu önemli kongre vesilesiyle, daha fazla geç kalmadan tabiatla ahenk içinde yaşamayı şiar edinmemiz gerektiği yolunda uluslararası toplumu bir kez daha uyarmak istediğini anlatan Gül, şunları söyledi: "Zira, konumuz sadece iklim değişikliği, çölleşme ve kuraklıkla mücadele, sulak alanların, biyolojik çeşitliliğin ve yaban hayatın korunmasıyla sınırlı değil. Bunun da ötesinde, dünyayı beraber paylaştığımız tüm canlıların üzerinde hayatlarını idame ettirdikleri zeminin muhafazasıdır. Dolayısıyla, hepimize bu noktada gerekli bilincin yaratılmasına liderlik etmek görevi düşmektedir. Bu maksatla herkesin alabileceği basit tedbirler mevcuttur. Bunlar arasında, çevreyi kirletmekten kaçınma, enerjiyi verimli kullanma, çağdaş ve etkin sulama tekniklerinden yararlanma ve günlük hayatta su tasarrufuna özen gösterme gibi bazılarını öncelikli olarak saymak isterim" Gül, konuşmasında Türkiye'nin henüz taraf olmadığı Kyoto Protokolü konusunda ise şunları söyledi: "Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve bu Sözleşme'nin öncelikli ilk adımını oluşturan Kyoto Protokolü, sürdürülebilir kalkınmanın en etkin araçları olarak kabul edilmektedir. Türkiye, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin taraflarından biri olarak, ekonomik ve toplumsal kalkınmasına zarar vermeyecek şekilde sorumluluklarını üstlenmeye hazırlanmaktadır. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde bazı mühim adımların atılması yolunda çok ciddi çalışmaların elan sürmekte olduğunu bildirmek isterim. Türkiye, aynı anlayışla, Sözleşme kapsamında iki yıllık yeni bir müzakere sürecinin başlatılması konusunda Bali Konferansında alrı Koruma Vakfı'nın çevrenınan kararı da desteklemektedir." Öte yandan iklim değişikliği konusu ve mücadelesinde konunun sadece bir alanı kapsamadığı yönünde konuşan Gül, sözlerini şöyle tamamladı: "Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı, küresel düzeydeki en geniş ve en deneyimli çevre örgütlerinden biri olarak hükümetlerin ve vatandaşların dikkatini bu meselelere odaklamakta büyük başarı göstermiştir. Başta Doğal Hayatı Koruma Vakfı olmak üzere, bu alanda faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarının değerli tecrübe ve birikimlerinden her aşamada istifade edilmesi olmazsa olmaz bir koşuldur. Ben de Cumhurbaşkanlığı görevini üstlendiğim dokuz aydır Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın da dahil olduğu çevre alanında çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarıyla temasta bulunmaya gayret ettim." (OU-CE-HO-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title