Haberler

Çin, Kazakistan'dan Sonra Türkmenistan Enerjisine Oynuyor

Dünya Toplamı İçinde Orta Asya Enerji Kaynaklarının Yeri Kritik Sıralarda Olmamasına Rağmen, Söz Konusu Kaynaklar Hem Rusya Hem Çin Halk Cumhuriyeti İçin "Stratejik Önemde Kaynaklar" Olarak Değerlendirilebilir.

Dünya toplamı içinde Orta Asya enerji kaynaklarının yeri kritik sıralarda olmamasına rağmen, söz konusu kaynaklar hem Rusya hem Çin Halk Cumhuriyeti için “stratejik önemde kaynaklar” olarak değerlendirilebilir.

Moskova açısından Orta Asya enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması üzerinde kurmuş olduğu monopol, bir dış politika aracı haline ustalıkla getirildi. Rusya’nın eski Sovyet cumhuriyetleri ile ilişkilerde gücünü korumasına hizmet eden bu durumu, Avrupa Birliği ve ABD ile ilişkilerde de önemli bir pazarlık maddesi haline geldi. Orta Asya enerji kaynaklarının neredeyse tamamı Rusya toprakları üzerinden geçen hatlar üzerinden dağıtılıyor. Bölge ülkelerinin doğal gaz ihracatları Orta Asya Merkez Boru Hattı vasıtasıyla yapılmakta ve bu hat Rusya boru hattı sistemine bağlanıyor. Bugüne kadar alternatif pek çok Batı yönlü boru hattı güzergahı üzerinde çalışılmasına rağmen, bu konuda istenen mesafe kat edilemedi. Ancak Çin Halk Cumhuriyeti’nin Kazakistan ile arasında Doğu yönlü hat inşa edilmesi girişimi başarıya ulaştı ve hayata geçirilebildi. 

Dünyanın dördüncü büyük ekonomisi haline gelen Çin, bugün ABD’den sonra en çok petrol tüketen ülke konumuna yükseldi. Çin’in hızla büyüyen ekonomisi için artan enerji ihtiyacını istikrasız bir görünüm sergileyen Orta Doğu’dan karşılamasının giderek daha büyük riskler taşıması, Çin’i alternatif ve daha güvenli enerji kaynaklarına yöneltti. Enerji ihtiyacının yaklaşık  yüzde 60’ını Orta Doğu’dan sağlayan Pekin, Irak’ın işgalinin ardından enerji kaynaklarını çeşitlendirme politikasını daha açık ifade etmeye başladı. Bu kapsamda, önemli enerji rezervlerine sahip olan Orta Asya ülkeleri ile işbirliği Çin enerji politikasının ana maddelerinden biri halini aldı. Nitekim inşa edilen boru hattı vasıtasıyla Çin ve Kazakistan arasında enerji köprüsü kuruldu ve enerji akışına başlandı. Ancak bu hat Çin’in ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda “ilk adım” olarak görülebilir. Nitekim Pekin sadece Astana nezdinde değil, diğer Orta Asya başkentlerinde de arayışlarını sürdürüyor. Bu kapsamda en önemli gelişmeler Türkmenbaşı’nın vefatının ardından dengelerin yeniden kurulduğu Türkmenistan ile ilişkilerde yaşanıyor. 

Türkmenistan’da yeni Devlet Başkanı Berdimuhammedeov, Türkmenbaşı sonrasında dış politikada meşruiyetini sağlamlaştırmak amacıyla enerji kozunu etkili şekilde değerlendiriyor. Bir yandan Türkmenistan’ın öncelikli ortağı Rusya ile işbirliğine devam edeceğinin sinyallerini veren Berdimuhammedov, diğer taraftan alternatif güzergahların gündemlerinde olduğunu her fırsatta ifade ediyor. Bu kapsamda Çin, Türkmenistan için olası partnerlerden biri. Kazakistan’ın transit ülke olarak kullanılması yolu ile Türkmen enerji kaynaklarının Çin’e ulaştırılması fikri hem Astana hem de Pekin tarafından destekleniyor. Zira daha fazla Kazak enerjisini Çin topraklarına taşıyacak ve  Kazakistan ve Çin’i yeni bir bağ ile bağlayacak olan hattın üçüncü ayağının Türkmenistan olduğu açıklandı. Söz konusu hattın inşasına gelecek yıl başlanması ve 2009 yılında sona ermesi planlanıyor. 

Müşteri çeşitlendirmesinin Orta Asya enerji ihracatçıları için önemi her geçen gün artarken, söz konusu cumhuriyetlerin Çin ile artan işbirliği dikkat çekici. Orta Asya enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılmasında hissedilen Rus üstünlüğü, bölgenin Moskova’ya olan bağımlılığını her geçen gün arttırıyor. Bölge cumhuriyetleri için enerji ihraç hatlarının çeşitlendirilmesi hayati önemde. Bu kapsamda Çin “istekli ve finansman sorunu olmayan bir partner” olması bakımından önümüzdeki dönemde tercih edilmeye devam edilecektir.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Dünya

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title