CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'a seslenerek, yalnızca kendisinin ve Erdoğan'ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasını teklif etti.

Baykal, TBMM'deki grup toplantısında, CHP'ye yönelik Anayasa Mahkemesi'nin mali denetimi sonucu alınan kararla ilgili açıklamalarda bulundu. Son zamanlarda CHP'ye yönelik olara parti hesapları ile ilgili yolsuzluk iftiraları atıldığını söyleyen Baykal, CHP'nin bir 'yalan fırtınasının' hedefi haline getirildiğini ileri sürdü. Kanaltürk ve Halk TV ile ilgili olarak yolsuzluk iddialarının doğru olmadığının hukuk kararı ile ortaya çıktığını belirten Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da yaşananlar üzerine çok kızdığını söyleyerek "Allah ıslah etsin. Başbakanı çok kızgın, tepkili, hırslı, nefret dolu görüyorum. Sağlığa zararlıdır. Başbakan sağlığına dikkat etsin, kendini kaybetmesin" dedi.

CHP ile ilgili yolsuzluk iddiaları olduğunu ve Anayasa Mahkemesi'nin de özel bir ilgi içinde konuya girme kararı aldığını belirten Baykal, Anayasa Mahkemesi'nin yardım için Sayıştay'dan da özel uzmanlar istediğini söyledi. Baykal, "Onlar bize başvurdu. Arkadaşlarımız da iyi niyetle, şeffaflık anlayışı ile tüm belgeleri, anlaşmaları onlara sundu. Arkadaşlar bu belgeleri aldılar. Kısa süre sonra bir baktık ki onlara emanet ettiğimiz fevkalade özel bilgiler, AK Parti yanlısı yayın organlarının dinci gazetelerinin manşetlerinde. Onlar orada nasıl çıktı? Anayasa Mahkemesi hukuki bir inceleme yapacak ve sonucunu da Türkiye'ye ve bize bildirecek. Daha incelemenin başında olayın siyasetle ilişkisi, bağlantısı ayarlanmış oldu. Bundan büyük üzüntü duyduk" diye konuştu.

İnceleme kapsamında, çalışanlara verilen ihbar tazminatları ya da milletvekillerinin parti adına yaptıkları harcamaları, CHP adına değil kendi adlarına faturalandırmaları gibi sebeplerle bir miktar paranın Hazine'ye irad kaydedildiğini anlatan Baykal, "CHP kendine emanet edilen parayı en doğru şekilde kullandığından kimsenin kuşkusu olmasın" dedi. CHP Genel Merkezi'nde de kimsenin yardımının bulunmadığını ve CHP'nin tasarrufları ile yapıldığını dile getiren Baykal, hiçbir CHP'linin parti kaynaklarını kendi kişisel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmayacağını ve kullanmadığını söyledi. Baykal, "CHP'nin kimseden devletin parasını doğru kullanmak için ders almaya ihtiyacı yoktur" dedi.

"SADECE ERDOĞAN'IN VE BAYKAL'IN DOKUNULMAZLIĞI KALKSIN, TABLOYU SEYREYLEYELİM" Yolsuzluk konularıyla ilgili Başbakan Erdoğan'a bir teklifi olduğunu belirten Baykal, "Bak yolsuzluk iddiaları ortada. 'Efendim meclis, Anayasa değişikliği falan' diyorsun da, bırak Anayasa değişikliğini. Ben sana bir teklif yapıyorum. Gel, sen ve ben iki kişi... Herkesin değil, Meclisin değil, bütün milletvekillerinin değil sadece ikimizin, Recep Tayyip Erdoğan'ın Deniz Baykal'ın dokunulmazlıklarını kaldıralım ve ondan sonra seyreyleyelim tabloyu" diye konuştu.

Baykal, Sosyalist Enternasyonal'in CHP'ye atacağına ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu söyleyerek, ama bunun Sosyalist Enternasyonalle ilgili şikayetleri olmadığı anlamına gelmediğini söyledi. Sosyalist Enternasyonalle ilgili sorunları olduğunu da belirten Baykal, yabancı kuruluşlarla ilişkilerde yeni bir anlayışa gerek olduğunu söyledi. AK Parti'nin yabancı kuruluşlara Türkiye ile ilgili şikayette bulunduğunu savunan Baykal, "Türkiye'yi jurnalleyerek, karalayarak, şikayet ederek, iftira ederek kendi çıkarlarını takip etme anlayışına girdiler" dedi. AK Parti'nin bu tavrına alışan Avrupa'nın CHP'nin tavrı karşısında şaşırdığını belirten Baykal, "Hiç kimse bizim Türkiye'nin aleyhinde bir oluşuma, Avrupa'ya şirin görüneceğiz diye, Avrupalı siyasetçilerle iyi ve sıcak ilişki kuralım diye göz yummamızı kesinlikle beklememelidir" şeklinde konuştu.

Sosyal demokrat bir parti olarak Türkiye'nin Irak'ın kuzeyine yönelik sınır ötesi operasyona destek vermek konusunda CHP'nin eleştirildiğini anlatan Baykal, "Sen sınır içinde Türkiye'nin terörden verdiği kayıpları, yaşadığı acıyı biliyor musun da bunu söylüyorsun" dedi. Baykal ayrıca, CHP'nin yurt dışında ofisler kurarak, 'CHP ve Türkiye gerçeğini, Türkiye'de laikliğin neden önemli olduğunu, Türkiye'nin neden İran olamayacağını' anlatacaklarını söyledi.

Baykal, yılın başında yüzde 15 düzeyinde yapılan elektrik zammının ardından şimdi de yüzde 21-22 oranlarında zam yapıldığını belirterek, 6 ayda toplam zammın yüzde 40'lara ulaştığını söyledi. Bu 6 ayda asgari ücretliye yüzde 5, emekliye ise yüzde 2 zam yapıldığını belirten Baykal, tüm bunların, yanlış enerji politikalarının sonucu olduğunu savundu. AK Parti'nin 6 yılda hiçbir hidrolik enerji tesisini devreye alamadığını da ileri süren Baykal, ayrıca bir ayda kullanılan 10 metreküp suyun asgari düzeyde ücretlendirildiğini ancak faturaların 45 günde bir kesildiğini belirterek, bu şekilde halka tuzak kurulduğunu savundu.

(MÜG-NÇ-Y)

Haberler