TÜM KATEGORİLER
Chp, Seçim Kampanyasını İstanbul'dan Başlatacak
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, 11 Nisan'da Kartal Meydanı'nda düzenlenecek "Milletçe Alkışlıyoruz" mitingiyle ilk kez İstanbul'da seçim kampanyasını başlatacaklarını ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin beklentilerine cevap verebilecek çok önemli projelerini açıklayacağını söyledi.
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, 11 Nisan'da Kartal Meydanı'nda düzenlenecek "Milletçe Alkışlıyoruz" mitingiyle ilk kez İstanbul'da seçim kampanyasını başlatacaklarını ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin beklentilerine cevap verebilecek çok önemli projelerini açıklayacağını söyledi.
Tekin, CHP İl Başkanlığı'nda, CHP genel başkan yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Enis Berberoğlu, Genel Başkan Başdanışmanı ve milletvekili Erdoğan Toprak, Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Fuat Keskin ile "Milletçe Alkışlıyoruz" mitingine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Geçen ay yapılması planlanan mitingin hava koşullarından dolayı yapılamadığına işaret eden Tekin, "11 Nisan'da Kartal Meydanı'nda 'Milletçe Alkışlıyoruz' mitingini ilk kez İstanbul'da seçim kampanyası olarak başlatacağız. Sayın Genel Başkanımız Türkiye'nin beklentilerine cevap verebilecek çok önemli projelerimizi anlatacaktır" dedi.
Tekin, ilçe başkanları, il başkanlığı ve parti yönetiminin son bir haftadır ciddi çabaları ve çalışmaları olduğunu belirterek, "Cumartesi günü çok coşkulu bir miting olacak ve bütün Türkiye, orada Sayın Genel Başkanımızın Türkiye'ye vereceği mesajı dinleyecek" diye konuştu.
Sandık güvenliği
Soruları da yanıtlayan Tekin, CHP'nin sandık güvenliği konusunda önlem alıp almadığının sorulması üzerine, dünyanın hiçbir ülkesinde sandık güvenliğinin, siyasi partilere bırakılacak kadar basit bir şey olmadığını dile getirdi.
Tekin, "Sandık güvenliği, devlete, YSK'ya aittir. YSK'nın bu hassasiyet içerisinde davranacağına inanıyorum. Önceki seçimin sadece Türkiye'de değil dünyada, bir maskaralıkla birçok gazetede mizah konusu olduğunu unutmamalıyız. Bunun biri de kedi hikayesidir" ifadelerini kullandı.
Tekin, Almanya'da izledikleri bir seçim çalışmasında bir milletvekilinin oyların kullanıldığı sandığın yanında olduğu için ciddi tepki aldığını ve seçim güvenliğini devletin kurumlarından görevlilerin sağladığını anlattı. Tekin, Almanya'daki barajın yüzde 5 olduğuna değinerek, seçimde yüzde 4,97 oy olan bir siyasi partinin itiraz etme gereğini duymadığını vurguladı.
YSK'nın sandık güvenliği konusunda tartışmalara izin vermeyeceğini umduğunu ifade eden Tekin, "Tabii ki bunun en büyük sorumlusu devletin kurumlarıdır, özellikle İçişleri Bakanlığı'dır, Adalet Bakanlığı'dır. CHP olarak örgütümüzle, birçok profesyonel yapıyla, sivil toplum örgütleriyle sahip çıkmaya çalışacağız. Bunun dışında yapabileceğimiz çok fazla bir şey yok" dedi.
- "Sınırlarımız kevgir gibi olmuş"
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, bugün bir gazetenin manşetinde "DAEŞ militanlarının sahte pasaportla Suriye'ye geçmesinin sağlandığı" iddialarının yer aldığı hatırlatılarak sorulan soruya, "Sınırlarımız kevgir gibi olmuş, bunun için sahte pasaporta da gerek yok, elini kolunu sallayarak insanların nasıl gidip geldiğini biliyoruz. İngiltere dünyayı ayağa kaldırmıştı 3 tane İngiltere'den gelen kadınla ilgili. Yine ellerini, kollarını sallayarak oradan geçtiğine ne yazık ki hep beraber tanık olduk. Sınırların tamamında hiçbir güvenlik yok. Gidip gelişlerin çoğunun doğru olduğu, Gaziantep gibi illerde sağlık sorunlarının nasıl çözüldüğü belgelerle ortada" yanıtını verdi.
"Umut Oran, Ali Özgündüz gibi isimlerin liste dışı kalması hem şaşırttı hem de tepkilere yol açtı. Listelerin belirlenmesinde kıstas ne oldu?" sorusuna karşılık da Tekin, şunları söyledi:
"CHP olarak biz kendi iç hukukumuzu düzenleyerek ön seçimi hayata geçirdik. Yüzde 85 hatta bizim hesaplarımıza göre 92'sini tamamen örgütümüz, üyelerimiz belirledi. Geri kalan yüzde 8 gibi çok sınırlı sayıda adayların belirlenmesi tabii ki çok kolay değil. Sayın Genel Başkanı çok yakinen tanıyan biri olarak söylüyorum, son 10 günde çektiği ızdırabı ben biliyorum. Elbette her arkadaşımız çok değerlidir, siz sadece 2 arkadaşımızı söylediniz, ben size en az 100 arkadaşımızı sayabilirim ama tabii sayı çok olduğu için bu arkadaşlarımız listeye giremedi. Şunu herkesin bilmesi lazım, bizim için aslolan CHP'dir. Milletvekilliği bir görevdir, bir dönemdir biter gider ama biz CHP için mücadele edeceğiz."
"Acıların üzerine siyaset yapmak insanlık suçu olmalı"
Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'a yönelik sözlerini de şöyle değerlendirdi:
"Acıların üzerine siyaset yapmak insanlık suçu olmalı. Siyasetçiler, Sayın Cumhurbaşkanı, şehit savcımızın babası kadar vakur olmalı, Özgecan'ın babası kadar duyarlı ve barışçıl olmalı. İnanılır gibi değil... Bütün süreci, acıları reye tahvil etmek bir insanlık suçu olmalı. İnşallah CHP iktidarında bunu yasal hale getireceğiz. Bir hukukçu, canhıraş bu sürecin sağlıklı yürüyebilmesi için önemli bir çaba sarf ediyor, ona sadece teşekkür edilir. Belli bir kirli tuzak kurulmuştur ve bu tuzağa insanları çağıracaksınız, onun üzerine siyaset inşa etmeye çalışacaksınız, bunu şiddetle reddediyoruz."
Herkesin sorumlu davranması gerektiğinin altını çizen Tekin, "Baro Başkanımızı hangi gerekçeyle hedef gösteriyorsunuz? Sonra dönüyorsunuz sandığı tarif ediyorsunuz. Sizin sandık, demokrasi anlayışınızın ne olduğunu biliyoruz. Üniversitedeki rektör seçimleri... Hangi sandıktan bahsediyorsunuz?" diye konuştu.
Tekin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na da "Hangi tuzakların olduğunu, CHP milletvekilini hangi tuzakların içine düşürebilecek bu oyunların ne olduğunu yakın tarihte hepimiz göreceğiz. İstihbarat örgütü sizin elinizde, emniyet, devletin kurumları sizin elinizde. Benzer kirliliğe, benzer tuzaklara asla ve asla izin vermeyin" şeklinde seslendi.
