Haberler

CHP Meclis Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ağzındaki Baklanın Islandığını Belirterek, "Başbakan, 'Ortada Bir Anlaşma Vardır ve Bu Anlaşma Mahremdir, Bunu Açıklamamızı da Kimse Beklemesin' Demiştir. Gizli Bir Anlaşma Var. Bu Anlaşmayı Bush Biliyor, Iraklı Yetkililer Biliyor, Kuzey Iraklı Yetkililer Biliyor Ama Biz Bilmiyoruz" Dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ağzındaki baklanın ıslandığını belirterek, "Başbakan, 'Ortada bir anlaşma vardır ve bu anlaşma mahremdir, bunu açıklamamızı da kimse beklemesin' demiştir. Gizli bir anlaşma var. Bu anlaşmayı Bush biliyor, Iraklı yetkililer biliyor, Kuzey Iraklı yetkililer biliyor ama biz bilmiyoruz" dedi.

CHP Meclis Grup toplantısında bir konuşma yapan CHP lideri Baykal, bir süredir ima düzeyinde yürütülmek istenen bir durumun, Başbakan tarafından artık açık bir şekilde ifade edildiğine tanık olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın Kızılcahamam'da 'mahrem anlaşmalar ilan edilemez' dediğini kaydeden Baykal, Erdoğan'ın, Türkiye'nin terörle mücadele ile ilgili mahrem konular içeren bir anlaşmasının bulunduğunu ifade ettiğini belirtti. Başbakan Erdoğan'ın, 'Ortada bir anlaşma vardır ve bu anlaşma mahremdir,

bunu açıklamamızı da kimse beklemesin' dediğini ifade eden Baykal, bu anlaşmayla Türkiye'nin hangi taahhütlerin altına girdiğini ve hangi kazanımları elde ettiğini bilmek istediklerini söyledi. Baykal şunları söyledi: "Başbakan'ın ağzındaki bakla ıslanmıştır. Ağızdan çıkarılacak noktaya gelmiştir. Gizli bir anlaşma olduğunu anlıyoruz ama bunun ne olduğunu bilmiyoruz. Herhalde bu anlaşmayı ABD Başkanı Bush biliyor, Iraklı yetkililer biliyor, Kuzey Iraklı yerel yetkililer biliyor ama Türk milleti bilmiyor, 72

milyon bilmiyor, Meclis Dışişleri Komisyonu üyeleri bilmiyor, ana muhalefet lideri bilmiyor. Bu bizlerden saklanacak bir sır ama Iraklı, ABD'yi yetkililerle paylaşılmasında sakınca olmayan bir anlaşma".

Baykal, Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki beklentilerinin yerine getirilmesi gerektiğini belirterek, Kuzey Irak'tan terörün tamamen tasfiyesinin bekleyişi içinde olduklarını söyledi. Bunun gerçekleşeceğine dair bir güvencenin henüz ortaya çıkmadığını belirten Baykal, sınır ötesi operasyonla ilgili haklılığını dünyaya kabul ettiren Türkiye'nin son dönemde bu izlenimi kaybetmeye başladığını, dünyanın 'bu iş artık halledildi' havasına girdiğini anlattı. Kuzey Irak'taki yerel otoritenin, Türkiye ile

bir anlaşma yapılmadığını açıkladığını hatırlatan Baykal, "Eski plak tekrar dönmeye başlamıştır" dedi. Bir süredir, terör örgütü PKK'nın lider kadrosunun İtalya'da olduğu yönünde söylentinin ortada olduğuna işaret eden Baykal, herkesin, böyle somut bir olaya ihtiyaç olduğunu bildiğini kaydetti. Herkesin bir bekleyiş içinde olduğunu ve 'herhalde bu olacak' demeye başladığını bildiren Baykal, bugüne kadar böyle bir gelişmeye tanık olmadıklarını dile getirdi. Mahmur Kampı'nın hala kapatılamadığını çünkü PKK'yı

besleyen ana dallardan birisi olduğunu ifade eden Baykal, "Siz, 'gazetecilerin Kandil'e çıkmasını engelledik' diyerek Türkiye'yi aldatamazsınız. Biz somut sonuç bekliyoruz. Mahmur kampının kapatılmasını, PKK'lıların teslim edilmesini bekliyoruz. Onlar orada barınamaz hale gelecek, bunu göreceğiz. Bunlar yok, Türkiye kamuoyuna yönelik yönlendirme, umut yaratma var. Bizim amacımız Türkiye'yi tatmin etmek değil, Türkiye'nin huzursuzluğuna neden olan PKK'yı tasfiye ettirmektir. Hepimiz yüreğimiz ağzımızda kar

kalktıktan sonra, bahar gelince hangi olaylarla karşı karşıya kalacağız, bunu bekliyoruz. Türkiye'yi tekrar Dağlıca olayı gibi olaylarla karşı karşıya bırakmaya bu iktidarın hakkı yoktur" diye konuştu. Baykal, Türkiye'ye teskin edici ilaçlar verildiğini öne sürdü.

Baykal, çeşitli illerde son günlerde yaşanan gerginliğe işaret ederek, tartışmayı dağdan Türkiye'nin içine indirmeye yönelik bir stratejinin bilinçli olarak uygulandığını ifade etti. Baykal şunları söyledi: "Çatışmayı halka indirme, sokağa taşıma, orada insanları birbiriyle vuruşturma çabası var. Bu stratejik PKK stratejisidir. PKK stratejisi sadece Kandil'de uygulanmıyor, İstanbul'da da uygulanıyor".

"O BAYRAĞIN İÇİNDE HEPİMİZE YER VAR"

Yaşanan olaylarda Türk bayrağı asan ev ve arabalara özel bir saldırı anlayışının sergilendiğine dikkat çeken Baykal, bunun bir tuzak olduğu uyarısında bulundu. Bu tuzağa kimsenin düşmemesi gerektiğini vurgulayan CHP lideri Baykal, "Türk bayrağı kimsenin iznine tabi olmadan her yerde, her zaman bundan sonra da asılmaya devam edilecektir. Bayrağımıza da sahip çıkalım, insanımıza da sahip çıkalım. O bayrağın içinde hepimize yer var" değerlendirmesini yaptı. Baykal, Başbakan ve çevresindeki birkaç kişinin

Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren kararları tek başlarına alamayacaklarını dile getirerek, Türkiye'nin geleceğini ve varlığını yakından ilgilendiren her anlaşmayı her Türk vatandaşının öğrenme hakkı bulunduğunu söyledi.

AK Parti'nin sessizce Parlamento'da geçirmek istediği yargıyla ilgili bir yasa teklifi bulunduğuna dikkat çeken Baykal, hakim ve savcıların mülakatla seçilmesini öngören bu düzenlemenin yargıyla ilgili kurumların görüşleri alınmadan bir milletvekilinin teklifi olarak Meclis'e geldiğini anlattı. Yargının, AK Parti zihniyetinin denetimi altına girmesi için sistemli bir çabanın sürdüğünü öne süren Baykal, "Yargıyı AKP'leştirmek, açıkça, gizlemeden ortaya koydukları bir hedeftir. Türkiye'de Anayasa'nın, laik

Cumhuriyet'in güvencesi, AK Parti alt kültürünün şekillendirdiği bir biçimde oluşturulacak. Burada iyi niyet olduğunu düşünmek mümkün değildir" diye konuştu. Bu düzenlemenin önce Komisyon'dan, daha sonra Meclis Genel Kurulu'ndan geçeceğini ve Cumhurbaşkanı'nın önüne gideceğini anlatan Baykal, CHP'nin niye Çankaya tartışması yaptığının da burada ortaya çıktığını ifade etti. Çankaya'nın güven veren bir denetim yapacağı inancının hiçbir vatandaşta bulunmadığını dile getiren Baykal, bu yönde bir girişimin daha

önce yapıldığını ve yargı mensuplarınınN bekleyiş içinde olduğunu ve 'herhalde bu olacak' deme büyük tepki gösterdiği düzenlemenin 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından geri çevrildiğini hatırlattı. Bundan sonraki 5 yılın, 10 yılın, 20 yılın düşünülmesini isteyen Baykal, Türkiye'nin bu vahim gidişe dur diyecek kendini koruma merkezlerinin dumura uğratıldığını, bağışıklık sisteminin zafiyete uğratıldığını söyledi. Son dönemde medya kuruluşlarının sayısının giderek arttığına işaret eden Baykal,

önümüzdeki günlerde de TMSF'nin elindeki 2 medya kuruluşunun satılacağını belirtti. Parası olup da bu kuruluşları almaktan vazgeçen şirketler bulunduğunu kaydeden Baykal, bu sürecin düşünce özgürlüğünü, basın özgürlüğünü çökerteceği uyarısında bulundu. RTÜK Yasası'nda yabancıların bir televizyonun yüzde 50 hissesine, 2. bir televizyonun ise yüzde 25 hissesine sahip olmasına imkan verecek bir değişiklik hazırlığı bulunduğuna dikkat çeken Baykal, satışın neden bu yasa çıkartılmadan yapıldığını

anlayamadıklarını dile getirdi. Baykal, yasanın satıştan sonra çıkacağını ve ortaklık dengelerinin kurulacağını belirterek, "Bir tezgahtır gidiyor" dedi.

(ZÇ-MAY-ÖK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title