CHP'den Türkiye Barolar Birliğine Ziyaret

CHP'den Türkiye Barolar Birliğine ziyaret

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan :

" Demokratik kitle örgütleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri meslek kuruluşlarına dönük sistematik saldırı bütün yetkileri tek elde toplamak isteyen bir anlayışın ürünüdür. Bunun hiç kimseye faydası yok. Bunun sadece muhalefete değil, bunu yapmak isteyen iktidar sahiplerine de faydası yok"

ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan beraberindeki heyet Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu ziyaret etti.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan, Muharrem Erkek ile Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Uğur Bayraktutan, Ankara Milletvekili Murat Emir, Çorum Milletvekili Tufan Köse, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu ziyaret etti. TBB Genel Merkezindeki görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapıldı.

Feyzioğlu, CHP heyetinin ziyaretinin meslek örgütleri üzerinden başlatılan ve niçin başlatıldığını da bilmedikleri bir polemik sebebiyle olduğunu belirterek, "TBB açısından konuşacak olursak, nerede toplumsal sıkıntı acı varsa TBB orada olmuştur. TBB'nin ve baroların parçalanmasını ortadan kaldırılmasının telaffuz edilmesini bile biz akılla savaşmak gibi görürüz, doğru bulmayız. Meslek örgütlenmelerimiz bin küsür yıllık ahilik geleceğinden gelir. Türk Silahlı Kuvvetleri Afrin'de seferdeyken, gerçekten milli birliğe bu kadar ihtiyaç duyarken, milli birliğimizin en önemli bağlama noktalarından olan meslek dayanışmasını yerle bir edecek bir girişimi doğru bulmuyoruz" diye konuştu.

"Adalet Bakanıyla diyalog kapılarının açıldığını gördük"

Dün Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile önemli bir görüşme yaptıklarını bildiren Feyzioğlu, "Kendisiyle diyalog kapılarının açıldığını gördük. Buna memnuniyet duyduk. Huzurunuzda Adalet Bakanına da teşekkür ediyorum. Önümüzdeki hafta umut ediyorum tekrar görüşme imkanı sağlanacak biraz daha netleşecek konu. Ben bu işi birlikte yapıcı bir şekilde çözüme kavuşturalım noktasında bir ortak iradenin oluşmasını bekliyorum. Amacımız bizim kimseyi dövmek falan değil biz burada en doğru neyse onu bulmaya gayret ediyoruz" açıklamasında bulundu.

Feyzioğlu basın mensuplarının "Türkiye ifadesinin kaldırılması yönünde bir çalışmamız yok dedi mi Sayın Bakan" sorusuna, "Hayır. açıklayabileceğimiz herhangi bir bilgi yok bu konuda. Önümüzdeki hafta tekrar görüşeceğiz. Diyalog kapısı açık. Bu önemlidir. İnşallah haftaya güzel haberler veririz" dedi.

"Bunun hiç kimseye faydası yok"

Türkiye'de demokrasinin yerleşmesinin hukuk devletinin yerleşmesinin her şeyin üzerinde olduğunu vurgulayan Tezcan ise bugün Türkiye'nin en önemli ihtiyaçlarının demokrasi ve hukuk devleti ihtiyacı olduğunu ifade etti.

Demokratik kitle örgütleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri meslek kuruluşlarına dönük sistematik saldırının bütün yetkileri tek elde toplamak isteyen bir anlayışın ürünü olduğunu savunan Tezcan, şunları kaydetti:

"Bunun hiç kimseye faydası yok. Bunun sadece muhalefete değil, bunu yapmak isteyen iktidar sahiplerine de faydası yok. Demokrasiyi ortadan kaldıran rejimlerde kaldıranlarda sonradan bunun zararını görmüşlerdir. Anlamsız isim tartışmasıyla başlayan bu süreç, bir süre sonra bu kuruluşların etkin olarak faaliyet göstermesini yok etmeyi amaçlayan süreç olduğu ortaya çıktı. Türkiye Barolar Birliği'nin adındaki Türkiye isminden rahatsızlığın ifade edilmesi, Türk Tabipler Birliğinin adındaki Türk isminden rahatsızlığın ifade edilmesi anlaşılabilir bir şey değildir. TBB tabelasından hiçbir zaman Türkiye sözünü indirmedi hatta tabelalardan TC isminin silinmesine en ciddi karşı koyan tepki gösteren kuruluşların başında geliyordu. Türk veya Türkiye adı milletimizin ismini verme hakkı kimsenin hakkı değildir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin pozisyonunu, duruşunu örgütlenmesini anayasal güvence altına almıştır. Bunu yok sayıp düzenleme yapamazsınız. Bütün meslek örgütlerine yönelik yukarıdan dizayn etme anlayışını kabul etmiyoruz. Bu süreçte kendilerine destek olacağız."

"Kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlere dönük bu saldırıya karşı çıkışımızın yanı sıra TBB' ye bu tutumu anlamak anlaşılamaz" diyen Tezcan, "Daha aktif bir sivil toplum örgütü olarak yetkilerinin arttırılması gerektiğini söylerken baroların bu yetkilerini genişletmeyi bırakın mevcut pozisyonunu daraltmaya dönük bu adımların kabul dilebilir yanı yoktur. Darbe dönemleri ilk önce hukuk örgütlerine ve barolara yönelmiştir" değerlendirmesinde bulundu.

TBB'nin Adalet Bakanıyla görüşmelerinin olumlu geçmesinin sevindirici bir gelişme olduğunu ifade eden Tezcan, "Diyalog işbirliği kapısının açık tutulması, böyle bir süreçte meslek örgütleriyle sürekli görüşme içerisinde sorunun çözülmesinin bizim için de sevindirici olacağını ifade ediyorum. Bize düşen her türlü desteği vereceğimizin bilinmesini istiyorum" dedi.