Haberler

Çevrenizdeki Her 5 Kişiden Biri Reflü!

Güncelleme:

Dünya'nın %20'sinde görülen ve ülkemizde de çok sık rastlanan reflü rahatsızlığına dair her şey İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ayşegül Navdar ile konuştuk.

Bazen önemsiz gördüğümüz birçok problem yaşam kalitemizde ağır tahribatlara yol açabilir. Söz konusu sağlığımız olduğunda hiçbir belirti önemsiz olarak nitelendirilmemeli ve gerekli özen gösterilmelidir. Çünkü kendimizde gözlemlediğimiz her bulgu bir hastalığın habercisi olabilir. Tıpkı, gastroösefageal reflü gibi! Reflünün belirtileri ilk dönemlerde kendini yavaş yavaş gösterse de önüne geçilmez bir hal alabilir.

Gastroösefageal reflü hastalığı ya da halk arasında bilinen ismiyle mide reflüsü, yemek borusunun alt ucunun, mide asidine maruz kalması ile oluşan rahatsızlıktır. Mideden salgılanan asit, normal şartlarda yemek borusuna geçemez. Mide ile yemek borusu arasında mevcut olan kelepçe mekanizması bunu engeller. Reflünün olabilmesi için midedeki asidin yemek borusuna doğru kaçması gereklidir.

REFLÜNÜN BELİRTİLERİ

Göğüs Ağrısı: Mide asidi yemek borusuna çıktığı zaman yemek borusu asidin etkisiyle yanmaya başlar. Bu yanmayı göğsümüzde ağrı olarak hissederiz. Bu ağrılar genellikle yemek sonrasında, mide asidinin salgılandığı zamanlarda oluşur.

Acı Tat: Bazen mide asidi yemek borusundan geçerek ağıza gelir ve bu da ağızda acı bir tada (mide asidi nedeniyle) yol açar. Boğazda ve ağızda kötü bir tat bırakır. Genellikle yemek sonrası nadiren de yemek sırasında oluşur.

Boğaz Ağrısı: Reflünün, genellikle soğuk algınlığı ile karıştırılan bir diğer belirtisi de boğaz ağrısıdır. Mide asidinin tahriş ettiği yemek borusunda ağrılar görülebilir. Eğer gribin diğer belirtileri yoksa boğaz ağrısının sebebi reflü olabilir.

BU ÜÇ BELİRTİ EN SIK RASTLANAN BULGULARDIR. BUNUN DIŞINDA

- Geçmeyen öksürük

- Yutma güçlüğü

- Hıçkırık

- Karında şişlik

- Ağız kokusu

- Ses kısıklığı

- Sürekli devam eden boğaz iltihaplanması

- Ses tellerinde nodül

- Boğazda yabancı cisim hissi

- Sık sık boğaz temizleme hissi

- Uyku sırasında yaşanan kısa süreli soluk durması gibi belirtileri de mevcuttur.

REFLÜ EN ÇOK BU KİŞİLERDE GÖRÜLÜYOR!

- Mide fıtığı olanlarda,
- Mide boşalması geç olanlarda,
- Şişmanlarda,
- Hamilelerde,
- Sigara içenlerde,
- Şeker, astım ve bazı romatizmal hastalığı olanlarda

Reflü için geç kalmayın!

Reflünün belirtileri oldukça açıktır. Bu sebeple yukarıda görülen bulguları kendinizde gözlemliyorsanız mutlaka bir doktora başvurun. Doktorunuz yukarıdaki belirtileri reflü tedavisine başlamak için yeterli bir sebep olarak görebilir. Mevcut şikayetler, hikaye ve bulgulardan yola çıkarak gastroözofagial reflü tanısı konabilir. Tanı koymak veya hastalığın şiddetini belirlemek için endoskopi, pH ölçümü, kontrastlı grafiler, manometrik çalışmalar yapılır.

Reflü teşhisi aşağıdaki gibi gerçekleşir;

- Reflünün tipik belirtileri ile teşhis konulması çok kolaydır. Mide asit sıvısının ve gıdaların yemek borusuna geri kaçması ile yemek borusunda hasarlar oluşur. Üst GİS endoskopisi ile özefagus alt ucunda oluşan reflü hastaları tespit edilir.

- Pratik olarak reflü şikayeti olan hastalarda mide asit salgısının baskılayan PPİ denilen ilaçlar ile şikayetlerin geçmesi tanıda önemli bir bulgudur.

- Endoskopi: Bu tetkikle yemek borusunun içi, mide ve yemek borusu bileşkesi doğrudan görülür, gerekirse bu bölgeden biyopsi alınır.

- Her zaman şart olmamakla birlikte, boyalı filmler (baryumlu özefagus-mide grafisi) ile yemek borusuyla midenin görüntülenmesi veya yemek borusu içindeki asit derecesinin belirli bir süre izlenmesi (ph monitorizasyon) uygulanabilir. Ayrıca bazı hastalarda özefagus hareketlerinin incelenmesi (manometri) gerekebilir.

REFLÜ İÇİN TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Reflü tedavisinde bizlere önemli görevler düşmektedir. Tedavideki en önemli nokta; yaşam tarzımızda yapacağımız değişikliklerden geçer. Bazı insanlar yaşam tarzında yaptıkları değişiklik ve ilaç ile reflüyü kontrol atında tutabilirken bazı hastalar için cerrahi müdahale gerekir.

Cerrahi tedavisi sürekli ilaç içmek zorunda kalanlar, ilacı kestiğinde şikayetleri tekrarlayanlar, ilaca rağmen yemek borusundaki ülserleri iyileşmeyenler, kanamaya neden olan ülserler, yemek borusu hücrelerinde ileri derece bozukluk olan hastalara yapılmaktadır. Cerrehi tedavi, Nissen Fundoplikasyon ve manyetik sfinkter şeklinde kolaylıkla yapılmaktadır.

REFLÜ PROBLEMİ YAŞAYANLAR İÇİN BESLENME TÜYOLARI…

Birçok besin mide asidini arttırmadığı için reflüyü tetiklemez. Ve reflü hastaları tarafından güvenle tüketilebilir. Bu besinler;

Elma, muz, patates (fırında veya haşlama), brokoli, lahana, fasulye, havuç, yağsız kıyma, haşlama tavuk göğsü, balık, ekmek, beyaz peynir, yulaf, esmer pirinç, kepek, beyaz pirinç, mısır ekmeği, yağsız krem peyniri, soya peyniri, yumurta.

Bitkisel Protein: Bitkisel kaynaklardan alınan protein mide ve yemek borusu arasındaki asit geçişini engelleyen özofagus kasını zorlamaz ve reflüyü tetiklemez.

Lifli Gıdalar: Lifli besinler sindirim sırasında aşırı mide salgılanmasını engeller ve reflü riskini azaltır.

Sebzeler: Domates dışında kalan tüm sebzeler reflü hastalarına önerilmektedir. Özellikle lahana gibi omega 3 yağ asitleri, vitamin ve mineralce zengin sebzeler reflü tedavisine yardımcı olur.

Kaynak: Bültenler / Sağlık

Ağrı Sağlık Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title