Haberler
BBC

Cemal Kaşıkçı Olayı Suudi Arabistan Ekonomisini Nasıl Etkileyecek?

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması belki Suudi Arabistan'ı zengin petrol gelirlerinden etmez ama Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın ülke ekonomisini çeşitlendirme arzularını suya düşürebilir.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması belki Suudi Arabistan'ı zengin petrol gelirlerinden etmez ama Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın ülke ekonomisini çeşitlendirme arzularını suya düşürebilir.

Olayla ilgili sızdırılan ilk bilgilerde 2 Ekim'de İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girdikten sonra bir daha haber alınmayan Kaşıkçı'nın, Suudi yetkililer tarafından öldürüldüğü iddia ediliyor.

Suudi medyası da iddialara karşılık olarak 1973 Arap petrol ambargosunu anarak, yeni bir petrol şoku tehditleri savurmaya başladı.

Köşe yazarları boş fabrikaların, terk edilmiş arabaların olduğu sahneleri hatırlatarak, olası bir ambargonun "Batı'da her haneyi etkileyeceğinden" dem vuruyor.

ABD'deki kaya petrolü ve yenilenebilir enerji yatırımları, hali hazırda Suudi Arabistan'ın enerji piyasalarındaki hakimiyetini baskı altına sokmuştu. 2014'te Suudi Arabistan piyasalardaki payını üretimi artırarak korumayı başarmış ancak bu da petrol fiyatlarını aşağı çekmiş ve Suudi Arabistan'ın kasasına giren para azalmıştı.

Ancak Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), Rusya ve petrol karteli dışındaki başka üretici ülkelerle koordine olarak Suudiler petrol fiyatlarının ve gelirlerin yeniden artmasını sağladı.

Ayrıca bu ülkeler, Suudi Arabistan'ın yakın müttefiklerinden olan ve Kaşıkçı olayında Suudi Arabistan'ın doğrudan suçlu ilan edilmesine karşı çıkan ABD Başkanı Donald Trump'ın arzı ciddi şekilde artırmaları çağrılarına da karşı koyabildiler.

Ancak ABD'nin bu korumasına karşı Suudi Arabistan petrol üretimini artırmak zorunda kalabilir. ABD'nin Suudi müttefikini yalnız bırakması durumunda ise, Suudi Arabistan'ın Rusya ile daha yakın bir koordinasyona girme olasılığı yüksek. ABD'nin petrol talebinin son yıllarda azalmasıyla zaten Çin, Suudi Arabistan'ın en çok ihracat yaptığı ticaret ortağı haline gelmişti.

Batılı ülkelerin Suudi Arabistan'a silah satmayı durdurması durumunda da, en iyi alternatif yine Rusya.

Ama tüm bunların yanında Batı'nın ve ABD'nin desteği uzun zamandır Suudi Arabistan dış politikasının mihenk taşını oluşturuyor.

Trump aynı zamanda Suudilerle yaptığı 100 milyar dolarlık anlaşmayı da kaybetmek istemediğini açıkça belirtti.

Ağustos ayında Agraam internet sitesinin açıkladığı verilere göre Suudi Arabistan'ın elinde 169,5 milyar dolarlık ABD Haziner hissesi bulunuyor.

Gelecekte de istikrarlı geliri garanti altına almak için Suudi Arabistan ABD merkezli şirketlere ve start-uplara milyarlarca dolar daha yatırım yapmayı planlıyor. Aramco ve borsalar Kaşıkçı'nın kayboluşu ile ilgili söylentilerin ardından Suudi Arabistan borsası Tedavul son 6 ayın en düşük seviyesine inmişti, ancak yeniden toparlanarak Kaşıkçı olayı öncesi seviyelere çıktı.

Oysa ki Morgan Stanley Capital International (MSCI) endekslerinin Suudi Arabistan finansal piyasalarını gelişmekte olan piyasalar endeksinde listemeye başlama kararı Riyad'ı umutlandırmıştı. Suudi Arabistan bu gelişmenin yabancı yatırımcı çekeceği ve piyasalarını modernleştireceği umudunu taşıyor.

Suudi Arabistan'ın ulusal petrol ve doğalgaz şirketi Aramco'nun Tedavul ve ikinci bir yabancı piyasada da listelenmesiyle, Veliaht Prens Bin Salman'ın Vision 2030 reform planına gerekli fonun büyük kısmının karşılanması planlanıyordu.

Ancak Aramco'nun halka arzı sürekli ertelendi. Uzmanlar, veliaht prensin Aramco' ya2 trilyon dolar değer biçmesindeki ısrarın, halka arzın gecikmesinin arkasındaki neden olduğunu söylüyor. Aramco ise son aylarda ortak girişimlerini artırarak değerini katlamak istediğini işaretlerini veriyor.

23 Ağustos'ta Suudi Arabistan Enerji, Endüstri ve Maden Kaynakları Bakanı Halid El-Falih, Aramco'nun halka arzının "uygun bir zamanda ve uygun şartlar altında" gerçekleşeceğini açıklamıştı.

Veliaht Prens Bin Salman'ın "petrol sonrası Suudi Arabistan" vizyonunun başarıya ulaşması için kaydadeğer bir dış destek, yatırım ve teknoloji transferi gerekiyor.

Suudi yetkililer, Kaşıkçı olayı sonrası bazı yatırımcılar ve medya şirketlerinin boykotuna rağmen, Riyad'da 23 Ekim'de düzenlenecek olan uluslararası yatırım konferansını yapmakta kararlı.

Bazı şirketlerin konferansı boykot ederek olası bir halkla ilişkiler krizinden kaçmaya mı çalıştığı ya da Kaşıkçı olayı ardından potansiyel bir iş ortağını kaybetmeye hazır olup olmadıkları belirsiz.

Birleşik Arap Emirlikleri'nin en büyük iş insanlarından Khalaf al-Habtoor ve Bahreyn Dışişleri Bakanı, konferanstan çekilen şirketleri boykot etmeye çağrısı yaptı.

Veliaht Prens Bin Salman uluslararası basın tarafından ilk başta ülkeyi modernleştiren biri olarak takdir toplamıştı. Ancak son yaşananlar, Salman'ın belki de kendi reformları karşısındaki en büyük engelin yine kendisi olduğunu gösteriyor.

Son iddialar Krallık'taki bağımsız yargıyı yeniden sorgulamaya açtı. Suudi Arabistan'da kurulan ve başında Veliaht Prensi Bin Salman'ın olduğu yolsuzlukla mücadele komitesi, geçen yıl sonunda onlarca prens ve bakanı gözaltına almıştı.

Ardından rüşvet ve yolsuzlukları araştırma görevi komiteden alınarak savcılara verildi. Ancak bu tarz adımlar, Kaşıkçı'nın da kayboluşuna dair Türk yetkililer tarafından verilen bilgiler ışığında oldukça zayıf kalıyor.

Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda Veliaht Prensin Kızıl Deniz Kalkınma Projesi ve sınırlarötesi fütüristik kent projesi Neom, ilk etkilenecek projeler olarak göza çarpıyor.

BBC

Amerika Birleşik Devletleri Suudi Arabistan Cemal Kaşıkçı Dünya Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title