Haberler

Çelik Özür Diledi

Bayramda Çocuğu Kucağında Otomobil Kullanırken Görüntülenen Çelik, Sitemize Özel Açıklamalarda Bulundu. Çelik, " Gerçekten Özür Gerektirecek Bir Durum Olduğunda Özür Dilemek Erdemdir" Dedi.

Özür dilemek zorundayım, ama hiç içimden gelmiyor..

Doğrusunu isterseniz bayramı, canımı sıkan bir olay yüzünden tatsız geçirdim..

Gerçekten özür gerektirecek bir durum olduğunda özür dilemek erdemdir ve ben bunu çok kolaylıkla yapabilecek bir karaktere sahibim..

Ancak bu kez durum farklı..

Konu şu; Trafikte oğlum kucağımda otomobil kullanırken görüntülendim ve bu ana haber bültenlerine yansıdı…

Aslında bu yazıyı haber yayınlanmadan önce yayınlamayı düşünüyordum ama zamansızlıktan yapamadım..

Hangi tarafından anlatacağımı bilemiyorum çünkü öfkeliyim.. Ve yanlışlıkla üslubumu daha da bozup hak ararken iyice haksız duruma düşmek istemiyorum…

Öncelikle özür dilemek isterim..

Çünkü ben, hiç kimsenin her ne sebeple olursa olsun, beni doğru olmayan bir görüntü ile görmesini ve topluma sanki bu benim yaşam biçimim imiş gibi görünmesine sebep olacak bir şekilde görünmemeliydim..

Yine söylemek isterim her ne sebep ile olursa olsun ben buna fırsat vermemeliydim..

O yüzden her şeyden önce kendime çok kızgınım ve bu konuda kendimi affedemiyorum ve bundan dolayı da çok sinirliyim, gerginim..

Peki ben o durumda nasıl göründüm?

Bu klasik bir trafik standardı ; Her zaman olduğu gibi İstanbul trafiğinde kaldık ! 2.5 saat sadece adım adım gidebildik.. Yer Fatih köprüsü, Anadolu yakası çıkışı olan Kozyatağı ile harem yönünde Boğaziçi köprüsü çıkışına kadar olan bölge…

Trafiğin hiçbir şekilde yürümeden saatlerce tıkalı olması bizim çok alıştığımız bir durum…

Bu trafiği hiçbir şekilde düzelmemesi alıştığımız bir durum,

Bunu yapmakla görevli olanların sorumluluk göstermeden pişkin pişkin makamlarında oturup, bizim verdiğimiz vergilerden maaş alarak işlerinin becerememeleri de bir alıştığımız bir durum,

Her bayram bunu yaşamamızda alıştığımız bir durum,

Bütün bu saydığımız şeylerin bu bayramda olacağını bilmesine rağmen hiçbir yetkilinin önlem almaması da alıştığımız bir durum..

Sonradan da aynı şeylerin olacağına dair hiç kuşkum yok..

Bu yazıyı yazdığım sıralarda Hürriyet gazetesinin internet sayfasında bayram dönüş çilesi başladı manşeti atılmıştı bile…

Çile evet, tam adı bu ; çile..

Bu çile bizim çok alıştığımız bir durum..

Bu duruma tek alışık olmayan benim oğlumdu.. Trafikte benim gibi sefil olanların tümünün çocuklarının alışık olmadığı gibi..

Benim canım oğlum, arabanın arka koltuğundaki kendisi için özel alınan çocuk koltuğunda kemerleri takılı olarak oturuyordu, köprüyü geçene kadar da canımın sesi bile çıkmadı, hatta köprünün dev gibi ayaklarını gördüğünde sevinçle çığlık attı.. Çünkü onu gördüğü zaman çok eğleniyor..

Ama o da büyüyünce bizim gibi köprüye girince ağlaması gerektiğini öğrenecek..

Neyse, çıktık Kozyatağı ayağından ve girdik trafiğin tıkalı olduğu yöne…

Sıcak var, yol doğal olarak çok kalabalık ve gitmiyor, daha doğrusu adım adım gidiyor.. Üstüne üstlük sonradan gördük ki bir de üç araba birbirine girmiş ve kaza var…

Benim canım on beş yirmi dakika etrafına bakarak zaman geçirdi, biraz benimle konuştu, etrafında yeni gördüğü şeylerle ilgilendi ama bir saat olunca huzursuzlanmaya başladı..

Biraz lafla oyalamaya çalıştım ama bir yerden sonra insanın tüm uğraşları bir işe yaramıyor, iki yaşında bir çocuğa "Oğlum biz her zamanki gibi çilemizi çekiyoruz, sende alış, o koltukta öylece otur ve hiç sesini çıkartma, sakın katılarak da ağlamaya kalkma, çünkü yapabileceğimiz hiçbir şey yok " diyemiyorsunuz, zaten deseniz de bir şey olacağı yok, o sadece "Baba baba" diye ağlıyor ve babasının kucağına gelmek istiyor..

Bu olayı anlattığım yer yukarıda tarif ettiğim yerdi, yani E-5 diye bilinen yoldur, yani eğer trafikte gidebilsek yada emniyet şeridi veyahut girebileceğimiz bir benzinciye vs girebilecek kadar arabamız gidebilse, zaten tüm bunlara gerek kalmaz, ama dediğim gibi trafik gitmiyor..

O sırada kamerayı fark ettim, arabasından inen kameraman herkesin izlediği görüntüleri çekti.. Arada bir de sorular falan sordu "Yaptığınız doğru mu " şeklinde..

Ben özrümü diledim, şimdi gelelim özür dilemesi gerekenlere ;

Habere konu olan görüntülere çeken arkadaş, yürüyordu bizim arabamızın yanında, evet yürüyordu, niye yürüyordu E- 5 üzerinde ? Çünkü trafik duruyordu ve o arkadaş yürüyebilecek kadar rahattı.. Yani yol arkadaşımızın yürüyebileceği kadar rahat bir ortamda çekim yapabiliyordu, rahat bir durumdu, trafik durmuştu…

Keşke trafiğin o halini de göstererek nasıl sefil olduğumuzu haber olarak verseydi..

Çok ayrı bir konu var, ben oğlumun görüntülenmesinden nefret ediyorum, izin alınmadan görüntüsünün çekilmesi beni nasıl sinir etti size anlatamam. O sinirle ağzıma gelen her şeyi söylememek için kendimi nasıl zor tuttuğumu da anlatamam, çünkü ben nazara da çok inanıyorum ve onu gözümden bile sakınıyorum, dikkat ederseniz medyanın haber alma doğal isteği için verilen görüntülü ve fotoğraflı haberler dışında oğlum, annesi ve benim olduğum tüm röportaj teklifleri hiçbir şekilde kabul etmiyoruz..

Dolayısı ile de sorularına da hiçbir şekilde cevap vermek istemedim çünkü benim muhatabım değiller ve ben ne de annesi oğlumla beraber haber konusu olmak istemiyoruz..

Ancak sonuçta haberin veriliş biçimi benim için son derece kötüydü.. Bu bir ihlas haber ajansı dağıtımı idi ve tüm kanallara verilmişti..

Bu ekmek parasını buradan kazanan arkadaşlara tavsiyem, "İhlas" ın kelime anlamından nasiplenlenmeleri ve doğru bir yaklaşım gösterecek vicdana sahip olmalarıdır.

Ben kimseye kötü dilekte bulunamam ama onlara bedduam var o da şudur ; benim yaşadığımı o haberi çekenler, benim yaşadıklarımı trafikte yaşasınlar.. O zaman ağlayan bir bebe ile trafikte tıkanıp kalınca o bebenin sesinin insanı ne hale getirdiğini ve kucağına alınca nasıl sakinleştiğini anlarlar, onun dışında Allah kimsenin evladına hastalık keder sıkıntı vermesin, Allah hiçbir anaya babaya da evlat sıkıntısı göstermesin..

Ha onların trafikte yürüyerek çekim yapmaları ne kadar doğrudur ?

İzinsiz çekim yapmaları ne kadar doğrudur ?

Hukuki olarak böyle bir hakları var mıdır ?

Haberi kendi bakış açısından vermeleri doğru mudur ?

Ben kanuni haklarımı kullanacak mıyım ?

Ona da hukuk müşaviri arkadaşlarımıza danışarak bayram sonrası bakacağız..

Bana yaptıkları haberden kazandıkları para haram olsun, hayrını görmesinler

Bu da benim ahımdır !

Bu gün Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün bir yazısı vardı, kendisi istemeden olsa son derece haksız adaletsiz bir olduğunu düşündüğü bir konuda, edepsizleşmek zorunda kaldığını yazıyordu, acı acı gülümseyerek yazıyı okudum, hayatımda ne böyle bir tepki verdim ne de böyle bir şey yaptım ama gerçekten canımın acıdığını hissettim..

Bu ne be !

Vergini ver, kimse görevini yapmasın, görevini yapmayanlar hep yan gelip yatsın, binlerce vatandaş gibi zor durumda kal, sanki her gün ve 220 km süratle giderken hep aynı şekilde yaşıyormuş gibi lanse edil, çocuk koltuğu satın al, para harca, her önlemi al, ama trafik gitmediği için kullanma ve üstüne de sanatçı ve topluma örmek olanların yaptığı bu davranış doğru mu diye sorgulan !

Ee, peki bunun sorumlusu olanlar ne yapacak ; onların cevabı hazır ; devlet büyüktür çaresi bulunacaktır.

Devlet büyükte, bu devletin yönetiminde bulunan kadrolar çok küçük adamların elinde..

Ben yine de özür diliyorum, çünkü bu şartlarda benim oğlumun tüm ağlamalarına dayanarak, ne kadar daha süreceğini bilmediğim bekleyişimi sürdürüp, oğlumu arka koltukta oturtup bu görüntüleri vermemeliydim..

Ben bir babayım, sanatçıyım ama babayım, oğlumun ağlamasına dayanamadım, içim yandı ve oğlumu kucağıma alarak susturdum,

Ben, hiç kimsenin her ne sebeple olursa olsun, doğru olmayan bir görüntü ile beni görmesini ve topluma kötü örnek olacak bir şekilde görünmeme hep dikkat ettim, bu da bana ders oldu..

Aynı şey bir daha olursa oğlumu saatlerce trafikte ağlatacağım, onun ağlamasına kulağımı tıkayacağım, onu kucağıma almayacağım, böylece doğru vatandaş olacağım.

Bu vesile ile ihlas haber ajansındaki oğlumu, canım ciğerimi benden daha çok düşünen arkadaşlara teşekkür ediyor ve ülkemde bu görüntüleri seyreden kötü örnek olduğum herkesten özür diliyorum, bu arkadaşlar sayesinde doğruyu gördüm ve hatamı anladım

Ben yaptım kimse yapmasın..

Eğitim şart..

Kaynak: Gecce / Magazin

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title