Çağdaş Türk ve Azerbaycan Edebiyatında "Ermeni Meselesi"

Azerbaycan'da, "Çağdaş Türk ve Azerbaycan edebiyatında "Ermeni meselesi" konulu konferans düzenlendi.

Başkent Bakü'de, Azerbaycan Yazarlar Birliği ve Türkiye Yazarlar Birliği tarafından düzenlenen konferansın açılış toplantısına, Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi İsmail Alper Coşkun, KKTC Bakü temsilcisi Sadettin Topukçu, Büyükelçilik çalışanları, milletvekilleri, Türk ve Azerbaycanlı edebiyatçı ve bilim adamları katıldı.

Toplantıda konuşan Büyükelçi Coşkun, 24 Nisan tarihinin siyasi bir zeminde sürdürülen çabalarla tarihin en başarılı şekilde çarpıtıldığı araçlardan biri olduğunu söyledi.

Bu nedenle, Azerbaycanlı ve Türk bilim adamlarının bu tema altında toplanmasını son derece isabetli bulduğunu vurgulayan Coşkun, Ermenistan'ın,  Ermeni diasporası ve bazı çevrelerin desteğiyle 24 Nisan tarihini sembol haline getirmesinin değerlendirilmesi ve onlara karşı neler yapılması gerektiğinin düşünülmesinin öneminden bahsetti.

1915 olaylarının empati zemininde tartışılarak ortak bir geleceğe ilerlemenin yolunu bulmak gerektiğini vurgulayan Çoşkun, "Asıl tarihimiz bu bakımından güç kaynağıdır. Kültürümüzde karşıdakini ötekileştirme ve nefret yoktur. Tarihin gerçeklerini edebiyat boyutuyla ve farklı boyutlarda ortaya koymakta devam etmek durumundayız. Türk ve Türk dünyası diasporası, tarihi saptırmak için değil, tarihimizin saptırılmasını önlemek için daha fazla çalışmalıdır" diye konuştu.

"Başbakan'ın açıklaması Türkiye'nin yapıcı iradesini ortaya koydu"

Toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Coşkun, katıldığı etkinlik ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarıyla ilgili yayımladığı bildiriyi değerlendirdi.

Başbakanın açıklamasının çok önemli, içeriği ve her satırı dikkatle değerlendirilmesi gereken bir açıklama olduğuna diktati çeken Büyükelçi şöyle devam etti:

"Başbakan bu açıklama ile Türkiye'nin yapıcı iradesini ortaya koydu.  O dönem yaşanan hadiselerle ilgili Ermenilerin yapmaya çalıştıkları gibi hiyerarşik veya diğer bütün acıları yok sayarak kendi acılarını ön plana çıkarma, daha da vahimi bunu dogmatik şekilde hem kendi insanlarına hem de dünyaya kabul ettirme teşebbüsüyle 21 yüzyılda bir gelecek yaratılamaz. Bizim o dönemi gerçekleriyle incelememiz lazım. Türkiye'nin duruşunu, Başbakan'ın dün ifade ettiği duruşu herkes iyi anlasın. Bu açıklama kendimize, asaletimize ve tarihimize olan güvenin göstergesidir. Bu asaletin gereği, başkalarının acılarını dinlemeye hazır olduğumuz gerçeğini ortaya koyuyoruz. Fakat bu tek taraflı olmaz. O dönem milyonlarca insan hayatını kaybetti. Müslümanların, Balkanlardan çok geniş bir coğrafyaya kadar en başta Anadolu olmak üzere çektikleri ortadadır. O dönem bu konunun nasıl siyasileştirildiğini arşivlerdeki belgelerden biliyoruz. Eğer bu konuda mantıklı ve adil bir tartışma yapmak istiyorsak bu, arşivlerde yapılacak çalışmayla olacaktır. Dün ortaya koyulan güçlü iradenin, uluslararası düzeyde de gerektiği gibi takdir göreceğini ümit ediyoruz."

Konferansta, Türk ve Azerbaycanlı edebiyatçılar ve bilim adamları, her iki ülkenin edebiyatında "ermeni meselesi" konusunu tartışmaya açarken, Ermeni iddialarına karşı yapılması gerekenler ve edebiyatçıların üzerine düşen görevler müzakere edildi.

İki gün devam edecek konferansta, "Etkin devletlerin Ermeni meselesindeki rolleri", "Anılarda Son Ermeni Romanında Ermeni Meselesi ve Türk Ermeni İlişkileri", "Elif Şafak'ın 'Baba ve Piç' romanında Ermeni Meselesi" gibi sunumların yapılacağı belirtildi. - Bakü

Alper Coşkun Azerbaycan Türkiye Bakü Politika Güncel Haberler