Bursa: Ak Parti İl Başkanı Çakmak'tan Muhalefete Sert Tepki

AK Parti Bursa İl Başkanı Hayrettin Çakmak, bazı Meclis dışı siyasi grupların son dönemde partisi ve yapılan çalışmalara yönelik eleştirilerine cevap vererek, "Yaptığımız her şey şeffaftır. Yapılanları yok saymak, görmezlikten gelmek, canımızı sıkar" dedi. Çakmak, AK Parti'nin sağda alternatifi olmadığını belirterek, tek siyasi rakiplerinin solu toparlayacak ve sol politikalar üretecek CHP olduğunu kaydetti.

Almira Otel'de yapılan toplantıda konuşan AK Parti İl Başkanı Hayrettin Çakmak, son dönemde partisi ve yapılan çalışmalarla ilgili eleştirilere cevap verdi. Çakmak, herkese ev ve araba vadeden, iktidara gelince de kamu kaynaklarını oy avcılığı uğruna 'görev zararları' adı altında heba eden 'pişkinlik ve aymazlık' siyasetinin son kullanma tarihinin geçtiğini söyledi. Herkesin eleştiri hakkı bulunduğunu, ancak eleştirinin içerisinin doldurulması gerektiğini ifade eden Çakmak, "Milletvekillerimiz ve teşkilatımız, sıcak demeden köy köy, sokak sokak gezip vatandaşın sıkıntılarını dinliyor. Bakanlarımız Bursa'ya gelerek problemleri bir bir çözerken, bazı siyasi gruplar çıkıp vatandaşın aklını bulandıracak açıklamalarda bulunuyor. Bu gruplara sesleniyorum. Eğer gücünüz varsa, topla teşkilatını bizim gibi köy köy, sokak sokak çık dolaş. Biz, 3 Kasım öncesi çıktık halkın karşısına, 'bizi sorgulayın' dedik. İnsanlara kasket giydirip, ayran tasıyla poz vermedik" diye konuştu.

Partinin arkasına sığınarak siyaset yapmanın kolay olduğunu söyleyen Çakmak, "Milletin kan ağladığı gibi sorumsuzca sözler sarf edilmesi hangi vicdana sığar. Ama birilerinin kan ağladığı doğrudur. Siyaseti yıllarca taşra ağalığının ekmek kapısı olarak sürdüren ve üç zeytin bir yumurta politikacıların kan ağladığı kesin doğrudur. Yapılan siyaseti tamamen ruh çağırma seansı olarak değerlendiriyoruz. Kendilerine hak vermiyor da değiliz. Çünkü Çiller'den kaçarken, Ağar'a tutuldular. Şunu artık bilmeleri gerekir. Türkiye, artık istikrarı yakalamış ülkedir. Artık Türk siyasetinde sağ kesimin alternatifi sağ parti değildir. Bugün AK Parti'nin siyasi olarak tek alternatifi vardır. O da sol kesimi toparlayacak ve sol politikalar üretebilecek CHP'dir. İstikrar noktasında gelecek seçimlerde seçmen, ya AK Parti ya da CHP diyecektir" şeklinde konuştu.

"HER ŞEYİMİZ ŞEFFAF, USULSÜZLÜK DİYE BİR ŞEY YOK"

Eski Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan'ın medyada yer alan eleştirilerine de cevap veren Çakmak, genelde olduğu gibi yerelde de birçok konunun speküle edildiğini öne sürdü. Kambiyo Müdürlüğü'nün İzmir'e taşınması ve yerel yönetimlerin çalışmaları hakkında yapılan eleştirilere de cevap veren Çakmak, "İhracatçının maliyetleri arasında Kambiyo Müdürlükleri'ndeki işlemler diye bir kalem yoktur. Çünkü o kurumda normal bir ihracatçının hiçbir hukuki işlemi olmaz. Kamu kurumlarındaki verimlilik esas alınarak, benzeri uygulamalar başka kurumlarda da yapılmıştır. Türkiye artık bir israf devleti değil, kaynakları verimli kullanmalıyız. AK Parti yönetimindeki yerel yönetimlerini eleştirecek siyasi partinin geçmişinde kömür karası kadar kir olmaması gerekir. Bugün yapılan işlerdeki ihalelere çamur atılıyor. Her şeyimiz şeffaftır. Usulsüzlük diye bir şey yoktur. Biz çalışıyoruz ve tabi ki bizim dönemimizde ihaleler yapılıyor. İhaleleri alanlara bir baksınlar. Eleştiri yapan partinin 28 Mart seçimlerinde Meclis üyeliğine aday olan bir firma sahibi, Bursa Meyve Sebze Hali'nin ihalesini aldı. Kendi dönemlerinde yaptıkları tek bir kavşak var, o da hal kavşağı. Onunda yanlış olduğunu bilmek için mühendis olmaya gerek yok. Bizim birinci 5 yılda yaptığımız, eskinin yanlışlarını düzeltmek. Asıl hizmetlerimiz ikinci 5 yılda görülecek. Biz iş yapıyoruz. Bizim işlerimizin başlangıç ve bitiş tarihi bellidir. Biz kendi işimizi yapmaktan, reklamımızı yapamıyoruz. Yapılan işleri yok sayıp, görmezlikten gelerek, halkı yanlış yönlendirmek bizim canımızı sıkar" dedi.

"YERLİ ÜRETİM 2005'TE YÜZDE 50'YE YÜKSELDİ"

AK Parti'nin yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi veren Çakmak, şöyle devam etti:

"Petrol fiyatları biz göreve geldiğimizde 23 dolar civarındaydı, şimdi ise 75 dolar olmasına rağmen elektriğe zam yapılmadı. Elektrik üretiminde yerli kaynaklara ağırlık verildi. 2003 yılında yerli üretim yüzde 38 iken, 2005'te yüzde 50 civarına yükseldi. Devletin giderlerinin gelirlerinden fazla olduğu iddiaları var. Bütçe açığının milli gelire oranı 2002 de yüzde 14 iken, 2005'te yüzde 2'ye indirildi. Bu bilgiler ışığında görülüyor ki, artık ülkemiz denk bütçe yapma noktasına gelmiştir. Ayrıca toplam 3 katrilyon YTL emekliye sosyal destek ödemesi yapıldı. İşsizlik 2003 yılında yüzde 10.5 iken, bu oran 2005'te 9.7, 2006 Mayıs'ında ise yüzde 8.8 seviyelerine çekilmiştir. Çiftçi borçları yeniden yapılandırıldı. Desteklemelerle üretici kalkındırılmaya başlandı. İlk kez çiftçiye mazot desteği bu dönemde yapıldı. Kısaca Türkiye'de her sektörü ve kesimi ilgilendiren reformlar yapıldı."

Haberler