Bu Filmle Önyargıları Yıkacağız
'Yangın Var'da 'Asya'yı oynayan Nesrin Cavadzade "Güzel kadını oynayacak kadar cesur değildim.
Türkiye'nin en pahalı yol filmi olarak anılan 'Yangın Var' bu cuma vizyona girecek. 'Selvi Boylum Al Yazmalım' filmine de göndermeler yapan yapım; Osman Sonant'ın oynadığı 'Koşman' adlı Karadenizli itfaiye şoförüyle, Nesrin Cavadzade'nin canlandırdığı Diyarbakırlı 'Asya'nın yol hikayesini anlatıyor. "Başrol istediğim için bu filmde rol aldım" diyen Sonant ve "Film bana güzel kadını da oynayabileceğimi gösterdi" yorumunu yapan Cavadzade ile 'Yangın Var'ı konuştuk.
ÇOK GÜÇLÜ RAKİPLERİM VARDI
Size "Bu filmde mutlaka yer almalıyım" dedirten ne oldu?
NESRİN CAVADZADE: Bana "Neden kabul ettiniz?" diye soruyorlar, bundan sanki biz lütfetmişiz gibi anlam çıkıyor. İşimiz bu! Yılda 2 bin tane film çekilen bir endüstriye sahip değiliz. 70 film çekiliyor ve onların içinde yer almak için çabalamamız gerekiyor. 'Yangın Var' benim için böyle bir film... Senaryoyu okudum, çok beğendim, yüreğimi ısıttı. Çok da güldüm. 'İki imkansız ucun; yani bir Kürtle Laz'ın birbirine doğru cesaretle yürümesi, bu kadar basit bir şey' dedim. 'Asya'yı oynamayı çok istedim. Rolü alabilmek için de uğraştım. Çünkü çok güçlü rakiplerim vardı.
OSMAN SONANT: Ben senaryoyu okuduğumda çok tedirgin oldum. Bu işin içinde olmak çok tehlikeliydi. Ama benim bu filmde rol almak istememin en önemli nedeni; hikayenin güzelliği ve naifliği değildi. Benim için daha kişisel bir durum vardı; ben başrol oynamak istiyordum. Bu bir ego değil, bugüne kadar bir rolü baştan sona oynama fırsatım olmamıştı. 'Yangın Var'da bunu başarmış oldum.
Hikayenin gerçek bir olaydan esinlenmesi size ayrı bir sorumluluk yüklemedi mi?
O.S.: Evet; filmde önyargılardan, farklılıklardan bahsediyoruz. Yıllardır gelen basmakalıp fikirlerin çatladığını görüyoruz, kalıpları yıkıyoruz. Basit bir Kürt-Türk hikayesi değil bu! İzleyicinin rahat izleyebilmesi için olabildiğince yumuşatılmış bir film. "Hepimiz kardeşiz" geyiğine son vermesini temenni ediyorum. Çünkü söylemeye bile gerek, zaten öyleyiz!
N.C.: 'Türkiye'nin milli birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu şu günlerde' gibi klişe cümleler kuruluyor. Buna zaten her zaman ihtiyaç var. Ayrıca bunun sürekli zikredilmesi bile acıklı bir durum.
Film için Diyarbakır'dan Artvin'e kadar bin 200 kilometrelik yol yaptınız. Nasıl geçti yolculuk?
O.S.: O, işin en güzel kısmıydı.
N.C.: Dizi ve sinema için daha önce Diyarbakır'da bulunmuş biriyim. Doğu'da gezmediğim yer yok ama Karadeniz'i hiç görmemiştim. Biz Diyarbakır'da çekim yaparken; 500 metre ötemizde karakollar basıldı, acıklı şeyler oldu. Karadenize gittiğimizde de HES'leri gördüm. Talan edilmiş müthiş bir coğrafya. Başka bir ülkede olsa; turizm cenneti olacak olan yerler. Heidi'nin köyü gibi...
'Selvi Boylum Al Yazmalım' filminde Türkan Şoray'ın canlandırdığı 'Asya'ya olan benzerliğiniz de dikkat çekiyor.
N.C.: Öyle mi, benzettiniz mi? Oldu demek ki! Korkuyordum gerçekten... Nesrin olarak "Ben güzel bir kadını oynayabilirim" diyecek kadar cesur değildim. Bugüne kadar oynadığım karakterlere böyle bir vurgu yapılmamıştı. Eğer 'Yangın Var' olmasaydı, ben şu an 'Al Yazmalım' dizisindeki 'Ayça'yı da oynayamazdım. Film bana o cesareti verdi. 'Asya' için yaptığım tek bir hazırlık vardı; her sabah aynanın karşısına geçip "Nesrin sen güzelsin, çok güzelsin" dedim. Bu, "Dağılın ben geliyorum" anlamında değil! Gerçekten kadın oyuncu için, "Güzel kadını oynayabilir miyim?' şüphesi acıklı bir durum...
GİŞESİ BENİ İLGİLENDİRMİYOR
Neden öyle hissediyorsunuz?
N.C.: Çünkü dediğim gibi; içinde yer aldığım hiçbir proejde "Bu kadın güzeldir" algısı yaratılmadı. Bu filmde 'Koşman'ın katkısı çok büyük! Koşman'ın, 'Asya'ya bakışıyla bunun altı çizilmiş oldu. 'Yangın Var'dan sonra artık güzel kadını da oynayabilirim.
Film istenen ilgiyi görecek mi peki?
N.C.: Bu filme kadar, en fazlası 6 bin gişe yapan filmlerde rol aldım. Oyuncu olarak beni ilgilendirmiyor bu! Umarım gişedeki yolu açık olur ama ben her şeye hazırım; gişe rekoru kırmasına da, umulduğu gibi gitmemesine de...
#Sayfa#
GÖBEĞİMİ BEĞENDİLER 'BİRAZ DAHA AL' DEDİLER
Osman Bey, film için kilo aldığınız doğru mu? O.S.: Evet, yaklaşık 10 kilo aldım. Aslında film için görüşmeye gittiğim dönemlerde biraz fazla kilom vardı ve bu fazlalıkların engel teşkil edebileceğini düşünmüştüm. Hatta rejim yapmaya bile başlamıştım ama yapımcımız ve senaristimiz Koray Çalışkan; göbeğimi çok beğendi. "Kilonu koru, hatta biraz daha alabilirsen bizim için çok daha iyi olur" dedi. Ben de bıraktım kendimi. Zaten çekim yaptığımız Diyarbakır ve Artvin gibi yerlerde kilo almamak mümkün değil!
Şu an o kilolar gitmiş ama... O.S.: Evet film bitti, kilolar da gitti.
BENDEN şoray gibi idol YARATMAMı İstediler!
'Asya' eğitimiyle alışılmışın dışında bir Doğulu kız... Rolünüzün bu yönüyle ilgili ne düşünüyorsunuz? N.C.: Aslında başlangıçta biraz korktum. Çünkü Asya gerçekten de farklı bir Doğulu kız. Mesela; çantasında Tolstoy'un 'Anna Karanina' kitabı var. Hiçbir şekilde mağdur değil... Tam tersine; erkek karaktere nazaran çok daha iyi eğitimli, güçlü... Tek başına, hiç tanımadığı bir adamla, bin 200 km'lik bir yolculuğa çıkıyor. Özgüveni yüksek bir karakter... Görüşme için gittiğimde senaristimiz Koray Çalışkan, "Türkan Şoray nasıl 'Selvi Boylum Al Yazmalım'da bir idol haline geldi, 'Yangın Var'daki 'Asya'nın da yıllar içinde, onun gibi idol haline gelmesini istiyorum" dedi. Bu cümlenin üzerine "Beni oynatmak istediğinize emin misiniz, bunun altından nasıl kalkılır?" diye sordum. Çünkü benden tam bir idol yaratmamı istemişlerdi. Bu da tabii ki benim için ayrı bir sorumluluktu.
#Sayfa#
İTFAİYE ARACINA BİNMEK AYİN GİBİYDİ
İtfaiye aracına binmek nasıl bir duygu?
O.S.: Gayet güzeldi. Bugüne kadar kullandığım en iyi araç... Muhteşem bir özgüvenle gidiyorsun. Kamyoncuları şimdi daha iyi anladım. Şu anda İstanbul itfaiyesindeki herhangi bir aracı götürebilirim, o noktaya geldim.
N.C.: Osman'ın en keyifli dediği şey; benim için gerçekten çok zordu. Çünkü Osman beş güne o araca alıştı ama bir kadın oyuncu için, bele kadar kaynak saçla, 47 derece sıcaklıkta, devasa bir aracın içinde sürekli yol yapmak çok zordu. O dorseye çıkmak bile ayin gibiydi. Oynayacak yer bir mertebe gibi... Her şeye tepeden bakmak güzeldi ama... (Gülüyor)
Osman Bey siz filmde Gürcüce konuşuyorsunuz, Nesrin Hanım siz de Kürtçe... Şive konusunda nasıl bir çalışma yaptınız?
O.S.: Şive için özel bir çalışma yapmadım. Asker arkadaşımdan kulağımda kalan şeyler vardı. Çok abartıya kaçmadan konuşmaya çalıştım. Şu an olsa tekrar yapamam.
N.C: Film boyunca sadece üç cümle Kürtçe konuşuyorum ama zorlandım. Her gün saatlerce o üç cümle için çalıştım. Sonuçta filmi Kürtler de seyredecek ve inandırıcı bir şekilde söylemem gerekiyordu. Osman'dan yardım aldım. "Ağzını rahat bıra, kasma" dedi. Çenemi kilitlemeyi bırakınca, başardım.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr