Bozkurt: Belge Gerçekse İlerleme Raporuna Girer
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Emine Bozkurt, "İrtica Eylem Planı"nı İçerdiği İddia Edilen Belgenin Gerçek Çıkması Durumunda, Olayın AB Türkiye İlerleme Raporu'na Gireceğine İşaret Etti.
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Emine Bozkurt, "İrtica Eylem Planı"nı içerdiği iddia edilen belgenin gerçek çıkması durumunda, olayın Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye İlerleme Raporu'na gireceğine işaret etti.
Abant Platformu'nun düzenlediği toplantı için Türkiye'de bulunan Bozkurt, "Ergenekon" soruşturması kapsamında tutuklanan Serdar Öztürk'ün ofisinde bulunduğu öne sürülen "irticayla mücadele eylem planı"nın gerçek mi, sahte mi olduğunun en iyi şekilde araştırılması gerektiğini söyledi.
Belgenin gerçek çıkması halinde Türkiye'nin, AB ülkeleri gözünde imajının olumsuz etkileneceğine dikkat çeken Emine Bozkurt, "Belge gerçek çıkarsa, bu olay muhakkak Türkiye İlerleme Raporu'na geçecektir, çünkü demokrasi en önemli kriterler arasında yer alıyor. Böyle bir durum gerçekse, demokrasi büyük bir tehdit altındadır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yakın bir geçmişte yapıldığını anımsatan Bozkurt, Parlamentodaki değişikliğin Türkiye için çok da önemli olmadığını vurguladı. Bozkurt, Türkiye ile ilgili ilerleme raporlarının her zaman tartışmalı müzakereler sonunda geçtiğini, parlamentonun yeni yapısıyla bu tartışmaların daha da uzun sürebileceğini ancak yine de olumsuz bir raporun geçme şansının düşük olduğunu kaydetti.
Emine Bozkurt, "Türkiye için çok büyük bir dezavantaj görmüyorum. Ama Türkiye, önümüzdeki 5 yıl üyeliğe kabul edilmeyecek. Çünkü AB'nin 2014 yılına kadar geçerli olan bütçesinde, Türkiye gibi 70 milyonluk, büyük bir ülkeye pay ayrılmadı, şu andaki bütçe içine Türkiye alınmadı. Yeni bütçe ise 2014 yılında oluşturulacak ve o zaman Türkiye'nin üyeliği tartışılacak. Kısa vadede Türkiye tartışması düşünülmediği için yeni oluşan Avrupa Parlamentosunda Türkiye'nin üyeliği için olumsuz bir konu olacağını sanmıyorum" dedi.
Bozkurt, Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili yürütülen veto kampanyaları konusunda, "Fransa ve Almanya müzakerelerin başlaması için imza atan iki ülke. İmza atmakla üyelik için 'evet' demiş oldular zaten. O yüzden Türkiye aleyhinde yürüttükleri kampanyaların samimi olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin üyeliğine karşı olan ülkeler olduğu kadar, üyeliğini isteyen bir çok ülke olduğunu, müzakerelerin bir veya birkaç ülkenin istemesiyle durdurulamayacağını, bunun için Avrupa Parlamentosu'ndan karar çıkartılması gerektiğini ifade eden Bozkurt, müzakerelerin uzun bir süreç olduğunu ancak Türkiye'de bir "sabırsızlık havası" estiğini savundu.
-KADINA ŞİDDET DÜNYADA PROBLEM-
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin aile içi şiddet konusunda Türkiye hakkında verdiği karara değinen ve kendisinin de Avrupa Parlamentosu'nda Kadın Hakları Komisyonunda raportörlük yaptığını anımsatan Bozkurt, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada büyük bir problem olduğuna işaret etti.
Bozkurt, davanın açıldığı tarihten bu yana Türkiye'de kadına yönelik şiddet olaylarının engellenmesi için bir çok hukuki yaptırım uygulamaya konduğunu, ceza kanununda değişiklikler yapıldığını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
"AİHM'in son kararı Türkiye'ye önemli mesajlar veriyor. AB'nin yardımıyla bu problem çözülmeli. Eğitimler verilmeli, ulusal eylem planı oluşturulmalı. Bu karar Türkiye için bir sinyal olsun ki bu konuda daha fazla çalışmalar yapılsın. Sadece kadın değil, şiddete uğrayan herkes korunsun. Raportörlüğüm zamanında Türkiye'ye geldiğimde, hikayeler duydum, polise giden kadın tekrar ailesine, kocasına teslim ediliyor. Bu engellenmeli"