Boğaziçi Üniversitesi'nde Kabe fotoğrafının yere serilmesi soruşturmasında 7 şüphelinin 3'er yıla kadar hapsi istendi

Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serilmesine ilişkin soruşturmanın tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianamede, 2'si tutuklu 7 şüphelinin, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan 1 yıldan 3'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu, Boğaziçi Üniversitesine rektör atanmasının ardından yapılan protestolar sırasında, üniversitenin önüne Kabe fotoğrafının yere serilmesine ilişkin yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.

Soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, tutuklu şüpheliler D.D ve S.C.U ile adli kontrolle serbest bırakılan şüpheliler E. K, H.K, M.B, S.N.B ve R.Ö'nün, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan birer yıldan 3'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

İddianameden

Şüphelilerin olay günü soruşturmaya konu Kabe resmini Boğaziçi Üniversitesi içerisinde bulunan, sergi alanı olarak kullandıkları meydanda ayaklı panoya astıkları ve resmin kaldırılması için yapılan sözlü girişimlere karşı çıktıkları aktarılan iddianamede, daha sonra resmin kaybolması nedeniyle şüphelilerin rektörlüğe hitaben bir dilekçe sundukları anlatıldı.

Sergide şüphelilerin katılımcı veya düzenleyici sıfatıyla görev aldıkları, "eser" diye niteledikleri söz konusu resmin kim tarafından hazırlandığını ve asıldığını bilmediklerine dair savunma yaptıkları vurgulanan iddianamede, şüphelilerin bu savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtildi.

İddianamede, dosya kapsamında yer alan tutanaklar, rektörlüğe hitaben düzenlenen dilekçe içeriği, bilgi sahibi beyanları ve kamera görüntülerine göre şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde suça konu resmin asılması ve sergilenmesi eylemine katıldıklarının anlaşıldığı kaydedildi.

Resimde kullanılan arka planda, Müslümanlar tarafından yeryüzündeki en kutsal mekan sayılan, hac ibadetinin ifa edildiği Harem bölgesinde yer alan, her yıl milyonlarca Müslüman'ın ziyaret ettiği ve namaz ibadetinin yöneldiği kıble olan Kabe'nin bulunduğu kaydedilen iddianamede, resimde Kabe'yi tamamen örtecek şekilde "Şahmeran" olarak bilinen mitolojik yaratık/tanrıça resminin yapıştırıldığı ve resmin dört köşesine ise "LGBTİ+" olarak anılan topluluğu, kişileri temsilen kullanılan amblemlerin yapıştırıldığı dile getirildi.

"Bir süre yere konularak sergilendi"

Dosyadaki görüntülere göre söz konusu resmin bir süre yere de konularak sergilendiğine dikkat çekilen iddianamede, şu değerlendirme yapıldı:

"Bahse konu resim, İslam dini literatüründe yasak ve haram olarak kabul edilen eşcinsellik ve benzeri cinsel yönelimlere dair imgeler ile İslam'ın tek yaratıcı olan Allah inancı ve tevhit inancına aykırı olan 'Şahmeran' figürünün, yine İslam'ın ve Müslümanların yeryüzündeki en kutsal mekan ve yapı olarak kabul ettiği Kabe'nin tasvir edildiği bir resim üzerine yapıştırılması suretiyle oluşturulmuştur.

Bu resmin kamuoyu tarafından yakından takip edilen ve gündem olan Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan rektör atamasına ilişkin gösteriler kapsamında alenen sergilenmesi de değerlendirildiğinde, gayrimuayyen kişilere yönelik alenen yapılan soruşturmaya konu eylemlerin, 'LGBTİ+' olarak anılan bir sosyal kesim ve Türk toplumunun büyük çoğunluğunu oluşturan Müslüman vatandaşlar açısından halkın sosyal sınıf bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik edici nitelikte olduğu anlaşılmıştır."

"Resimdeki ifade, kin ve tahrik amacını destekliyor"

İddianamede, resmin hemen altına asılan ifadelerin de suça konu eylemin kin ve nefrete tahrik amacını desteklediği, şüphelilerin kastını yoğunlaştırır mahiyette olduğu vurgulandı.

Boğaziçi'ndeki eylemler nedeniyle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı, olayın basın ve sosyal medya platformlarında geniş yer bulduğu ve kamuoyunda ciddi bir tepki çektiği aktarılan iddianamede, "Soruşturmaya konu resmin ve resmin alenen sergilenmesi eyleminin soyut saygısızlık ve reddin ötesinde, bir halk kesimine karşı düşmanca tavırlar gösterilmesini sağlamaya veya bu tür tavırları pekiştirmeye objektif olarak elverişli olduğu anlaşılmıştır." denildi.

Şüphelilerin sübjektif olarak da bu amacı güttüğü ve halkın bir kesimini yoğun bir biçimde kin ve nefrete tahrik ettiği kaydedilen iddianamede, şüphelilerin ayrıca gayrimuayyen toplum kesimi üzerinde kin ve nefret duygularının oluşumuna veya mevcut duyguların pekişmesine etkide bulundukları da ifade edildi.

Ceza istemleri

İddianamede ayrıca, üniversitenin LGBTİ+ Çalışma Kulübü içerisinde yapılan aramada, suça konu resmin asıldığı ayaklı panosu ile Can Yayınevine ait 255 sayfadan oluşan, terör örgütü PKK bayrağı simgeli kapağı olan kitap bulunduğuna da dikkat çekilerek, bu kitaba ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca farklı bir soruşturma dosyası yürütüldüğü bilgisine yer verildi.

Şüphelilerin tamamı hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçundan 1 yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, Boğaziçi Üniversitesine rektör atanmasının ardından yapılan protestolar sırasında Kabe fotoğrafının yere serilmesine ilişkin başlattığı soruşturmada bazı şüpheliler gözaltına alınmıştı. 31 Ocak 2021'de hakimliğe sevk edilen şüphelilerden D.D ve S.C.U., tutuklanmış 5 kişi de adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Haberler