Bmd "2007'ye Bakış; Türkiye ve Dünya Ekonomisi" Toplantısını Düzelendi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, mevcut sistemin Türkiye'de herkesi defolu hale getirdiğini söyledi.

Birleşmiş Markalar Derneği'nin (BMD) düzenlediği "2007'ye Bakış; Türkiye ve Dünya Ekonomisi" başlıklı toplantıda konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de ilk kez 5 yıldır üst üste büyüme sağlandığını ifade ederek, bunu özel sektörün girişimci ruhunun sağladığını söyledi. Buna karşın Türkiye'deki mevcut işletme kurallarının ve vergi sisteminin herkesi defolu hale getirdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Türkiye'de kimse hesap verebilecek ve sorabilecek durumda değil. Hesap sormaya kalksa getir defterini diyorlar. Yapılan incelemede bir işletme, yasanın 13. maddesine göre hareket etse 15. maddeden suçlanıyor. Dönüp 15. maddeye göre davransa bu kez karşısına 13. madde çıkarılıyor. Biz artık hesabımızı vermek istiyoruz. Hesap verebilirsek hesabını da sorabiliriz"

Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de kayıtlı 851 bin iş yerinin ancak yüzde 2'si'nin 50 kişiden fazla çalışanı bulunduğunu hatırlatarak, bu sayıyı 51'e çıkarmak isteyen firmaya doktor, sağlık memuru gibi kişileri bulundurma zorunluluğu getirildiğini belirtti. Otomatik olarak bu rakamın 58'e çıktığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, işverenlerin bu durumu aşmak için her 49 kişi için bir yeni şirket kurma yoluna gittiğini anlattı.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de bürokrasinin yarattığı sıkıntıyı bir tarım il müdürünün kendisine anlattığı fıkra gibi olayla şöyle dile getirdi:

"Ankara'dan doğudaki bir ilimizin İl Tarım Müdürlüğü'ne gelen yazıda tarım zararlılarının bildirilmesi ve 150 üzerindeki yaban domuzları için sürek avı başlatılarak sonucun kendilerine iletilmesi istenir. Bu arada yaban domuzlarının vurulduğunun ispatı olarak kuyruklarının kesilerek Ankara'ya gönderilmesi istenir. Bu yıllarca böyle devam eder. Yeni atanan İl Tarım Müdürü, kendisinden de istenin bu talep karşısında önce şaşırır sonra da işi savuşturmak için yaban domuzu sayısını 95 olarak bildirir. Kimsenin bu sayılarla ilgilenmeyeceğini düşünürken Ankara'dan bir yazı gelir: "Daha önce 145 olarak bildirilen yaban domuz sayısındaki bu değişimin sebebinin bildirilmesi8"

İl Tarım Müdürü'nün cevabı, "Köylüler sürek avına çıktığı için domuzlar komşu ile geçti" şeklinde olur. Bu kez Ankara'dan komşu ilin Tarım Müdürlüğüne domuzların akıbetini soran bir yazı gelir. O da domuzların aynı şekilde başka bir komşu ile kaçtığı bilgisini verir. Bu süreç Ermenistan'a komşu olan ilimize kadar devam eder. Ankara'ya verilen son karşılık "yaban domuzlarının Ermenistan'a kaçtığı şeklinde olur. Ermenistan'la sınırlı diplomatik ilişkiler nedeniyle oraya yazı gönderilmez ve olay kapanır. Bürokrasi çözüm üretmekten çok hepimize sorun yaratıyor."

BMD Başkanı Ali Murad Kızıltaş ise yaptığı konuşmada , BMD üyesi markaların 2005 yılı cirolarının 6,5 milyar YTL olarak tahmin edildiğini ifade ederek, yaklaşık 1,5 milyon metrekareye yayılan 20 binden fazla satış noktasına sahip olduklarını söyledi.

Kızıltaş, konuşmasında, "Bu ülkede yerli sermaye ile doğmuş, dünyaya Türkiye'den yayılan Türk markalarına arkalarında çok büyük finansal destek bulunan Türkiye'ye giren ve girmeye çalışan uluslar arası markalar karşısında pozitif ayrımcılık bekliyoruz. Ekonomi politikaları belirlenirken, bu konuya özen gösterilmesini istiyoruz" dedi.

Toplantıda konuşan Merkez Bankası eski Başkanı Süreyya Serdengeçti ise 2007 yılında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin ekonominin gidişatını belirleyeceğini söyledi. Serdengeçti, 2001 yılındaki krizden bu yana Türkiye'nin yedi ekonomik çalkantı yaşadığını hatırlatarak, 2007 yılında da çalkantı riski bulunduğunu ifade etti.

Piyasalarda işler iyiye gittiğinde bütün hükümetlerin başarıyı sahiplendiğini anlatan Serdengeçti, "Ama işler kötüye gittiğinde ise sorumluluk Merkez Bankası'na atılır. Merkez Bankası Başkanı belirlenirken yaşanan olumsuz sürecin bir benzeri bugün Para Politikası Kurulu'nun üye atamaları için de yaşanıyor. İki üyelik hala boş. Hiç kimse bana bunu açıklayamıyor" dedi.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı (TEPAV) Direktörü Prof. Güven Sak ise konuşmasında işsizlik sorununa değinerek, Türkiye'de bir takım ekonomik göstergeler değerlendirilirken, konunun arka planına bakılmadığını ifade etti. Türkiye'de hep istihdam sayısının artmasına ya da azalmasına ilişkin göstergelere bakıldığını anlatan Prof. Sak, 15-24 yaş arasında yaklaşık 300 bin kişinin iş bulma ümidini kaybettiğine dikkat çekti. Güven Sak, bir yıldan beri işsiz olanların tüm işsizler içindeki payının 2006 yılı üçüncü çeyreğinde yaklaşık yüzde 40 seviyesine çıktığını belirtti.

(CHT-HO-Y)

Haberler