Haberler

'Benim Sana Güvenim Yok Başbakan'

Baykal, Partisinin Meclis'teki Grup Toplantısında Gündeme Dair Değerlendirmelerde Bulundu. İşte Baykal'ın Açıklamalarından Satırbaşları:

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Meclis'teki grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İşte Baykal'ın açıklamalarından satırbaşları:

- Türkiye siyasetinin gerçeklerden kopmuş biçimde çok yapay bir düzlemde sahte tartışma belgeler ve suçlamalarda, gerçeklerle tamamen kopmuş bir noktada olduğunu görüyoruz.

 

- Bugün bu çarpıklığın ortaya çıkmasına yardımcı olan ciddi bilgilerin belgelerin açıklandığı bir gün oldu. Türkiye’nin ekonomik tablosu görüldü, siyasi tartışmalar malum.

 

EMEKLİLER GÜNÜ

- Önce bugün Emekliler Günü, yani Mustafa Kemal Paşa’nın emekliye ayrılışının yıl dönümü. Bugün emeklileri hatırlayacağımız sorunlarını konuşacağımız bir gün.

Önce Türkiye’deki emeklilerimizin bu gününü yürekten kutluyor, saygıyla selamlıyorum.

 

- Emeklilik bir toplumun kadir bilirliğinin, sorumluluk düzeyinin, insana saygısının, geçmiş emeği takdir edişinin ve geleceğe yönelik umudunun inancının bir arada değerlendirileceği bir gün.

 

- Toplumun yaş süreci değiştikçe, sağlık koşulları düzeldikçe insan ömrü uzadıkça emekli sayısı toplumda artıyor. Emeklilik konusu bundan sonra Türkiye’yi daha çok meşgul edecektir. Emeklilerin sorunları konumları Türkiye’nin en önemli sorunu haline dönmüştür.

 

EMEKLİLER GÖRMEZDEN GELİNİYOR

- Emekliler en güç dönemde bu ülkeyi ayakta tuttular. Türkiye’yi bugünlere taşıdırlar. Olağanüstü güç koşullar içinde bugünlere taşıdırlar. Ancak görmemezlikten gelinen kesimin başında yer alıyorlar.

 

- Emeklilerin mütevazı aylıkları ailelerin umudu haline dönüşmektedir. İşsiz kalan aileler ailelerindeki emeklilerin parasından medet ummaktadırlar.

Emekliler bu çağlarında da yeterli olmayan emekli aylıklarını başkalarıyla da paylaşmak zorunda kalmaktadırlar.

 

- Bilmiyorum Başbakan’ın bu konuda ikna edilmeye ihtiyacı var mı? Kendisi milletvekili maaşından şikayet ediyordu. Şimdi herhalde emeklilerin maaşlarının onların geçimini sağlamaya yetmeyeceğini bilmektedir.

 

- Bırakınız maaşlarını düzeltmeyi, hakkı olan paraları bile emekliye vermediği, alacaklarını dahi Maliye’nin ödemediğini biliyoruz.

Sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verilmelidir. Sosyal güvenlik için emekli olana kadar zaten gereken katkıyı yapmıştır.

Emekli maaşı kesilmeden insanlar çalışma imkanına sahip olmalıdırlar.

 

- Maalesef bütün kesimlere milli gelir artışından pat verilmesi kabul edildiği uygulandığı halde, gerçi son dönemlerde milli gelir artışı olmamıştır, ancak emeklilere aktarılmaması gerektiği çok temel bir gerçek gibi kabul edilmiştir. Yani bu emekli olanın toplumdaki kalkınmada payı yoktur anlayışıdır.

 

EKONOMİDE TARİHİ KÜÇÜLME

- Ekonomimizle ilgili acı gerçek ortaya çıkmıştır. Küçülme daralma oranı tarihi bir rekor düzeyindedir. Türkiye bu yılın Ocak – Şubat – Mart ayları içinde 13.8’lik bir daralma yaşamıştır. Kalkınma büyüme artık gündemden düşmüştür.

 

- Türkiye bu konjonktürde, dünyanın en çok etkilenen krizden sorunlardan, ülkelerin başında gelmektedir. Bu küçülme oranı çok yüksek bir orandır. Sürece kısaca dikkatinizi çekeyim. 2008’de Türkiye 7.3 birinci çeyrekte büyümüştü, ikinci çeyrekte 2.8’e düşmüştü. Üçüncü çeyrekte 1.2’ye düşmüştü ve dördüncü çeyrekte yüzde 6 küçülmüştü. 2009’un ilk çeyreğinde şimdi 13.8’lik bir küçülme yaşamıştır.

 

- 2001 yılıyla mukayese edildiği zaman bunun çok daha yüksek bir daralma olduğuna tanık oluyoruz. Bu yeni seriyle, büyüme rakamlarının ilan edildiğinden bu yana bu seviyede bir küçülme yaşanmamıştır.

 

KRİZİN GELDİĞİ BELLİYDİ

- Türkiye bu krizden en az etkilendi iddiasını ciddiye alma imkanı var mı? Ekonomik krizin gelmekte olduğu belliydi. Türkiye’nin büyüme politikasının yanlış olduğunu söylemiştik.

 

- Dışardan para geldiği zaman içerdeki ekonomik aksaklıkları ört bas edebiliyorsunuz. Dışardan sermaye gelmiyor bütçede açık veriyor. Ne olmaya başladı? Devlet borçlanmaya başladı. Bir ara durmuştu, ama şimdi tekrar borçlanmaya başladı.

 

2009 KAYIP BİR YIL OLACAK

- Yabancı para borçlanması yapamıyorsun, yabancı sermaya yabancı para gelmediği için. Yerli parayla borçlanmaya başlıyorsun.  2009 yılı bir kayıp yılı olacaktır.

 

- Türkiye’de bugüne kadar çok iktidarlar geldi geçti. Böyle bir tabloyu o zaman yaşamadık. Ne Demirel iktidarlarında ne Özal iktidarlarında yaşadık. Türkiye’nin ana kurucu temel noktaları altında bir kafa karışıklığını Türkiye yaşamadı şimdi yaşıyor. Bu kadar çok güç, bu kadar çok oy, birilerini yeni yeni maceralara doğru davet ediyor. Kendisine verilen siyaset alanı yetmiyor, elinde olduğunu düşündüğü güç doğrultusunda, çevresini dağıtarak bir mutlak hegemonya haline dönüştürmeye gayret ediyor.

 

SAHTE BELGENİN PEŞİNDEN GİDİYOR

- Sahte belgelerin peşinden gidiyor, Türkiye’yi karıştırıyor. Sen onun peşinden gideceğine, ekonomiyle ilgili otur konuş.

 

- Önce ortaya bir iddia atılıyor. İddia akıl ve mantık dışı. Genelkurmay belgesi deniliyor. Genelkurmay’a uygun değil. Hem AKP’yi bitirecek hem de bir cemaati bitirecek ve ikisini de 4 kağıdın içinde bitirecek.

Ciddiyeti olmadığı başta belli olan bir şey. Ama altında imza var.

 

- Bu belge çıkınca Başbakan işi gücü bırakıyor. Bu belgeyi kabul ederek hükümler vermeye, siyasi tartışma açmaya başlıyor. Sakin olmak, soğukkanlı olmak lazım. Hele böyle garip özellikler taşıyan iddialar karşısında daha bir dikkatli, daha bir önünü arkasını incelemek gerekir ve Şanlıurfa kongresinde veriyor veriştiriyor. Bütün Türkiye’yi ayağa kaldırıyor.

 

BAŞBAKAN ASKERİ SAVCILIĞIN KARARINI İÇİNE SİNDİREMİYOR

- Başbakan askeri savcılığın kararını içine sindiremiyor.

Eğer bu kağıt konumundaysa, bir belge niteliğinde değilse, o zaman tartışmanın çıkış noktası olarak bunun önemi ortadan kalkmıyor ama anlamı değişiyor. Anlamı komplonun dayanağı haline dönüşmesi haline geliyor. Eğer bu bir komplo ise  oradan da bakmak lazım.

 

BELGENİN ASLI NEREDE?

- Bugüne kadar Türkiye’deki sivil yargı mercilerinin yıllardır oluşturdukları ortak içtihat açık. Fotokopisi var aslı yok. Fotokopiyi yakaladığın insan bu işin aslını orada bulunduruyorsa çıkar, bulundurmuyorsa bunun aslı nerede?

 

- Ortada bir komplo varsa, bu komployu kimler yapıyor? Onları oraya kimler taşımıştır? Kimler himaye etmektedir? Kimler kollamaktadır? Çalışmalarına kimler sahip çıkmaktadır?

 

TCK'DAKİ DEĞİŞİKLİKLER

- Bu tartışmayı yaşarken yepyeni bir manzarayla baş başa kaldık. Ceza kanununda değişiklik yapılması amacıyla hazırlanmış Adalet Bakanlığı tasarısı.

Komisyonda konuşuldu tartışıldı ve şekillendi. Parlamentonun tarihe gireceği son günün son saatlerinde, Meclis tatile girmeden önce o konuyla ilgili Genel Kurul'da müzakerelere geçildi.

 

- O çerçevede birdenbire dediler ki yahu iki önerge var. Bunlarda da mutabakat sağlayalım.

 

- Önergelerden birisi sivil şahısların askeri mahkemelerde yargılanmasını engellemeye yönelik işlediği suçlar, asker şahıslarla işlenmiş olsa da, askeri mahalde işlenmiş olsa da, sivil şahısların mutlaka sivil yargı organlarında yargılanmasını sağlamaya yönelik bir düzenleme. Buna biz CHP olarak destek veriyoruz. Zaten bu konu ilgili mercilerle konuşulmuş. Hiçbir tereddüt yok. Kabul ediliyor.

 

- Bir önerge daha var deniliyor. Müzakerenin son saatleri, parlamentonun tatile girmesinin son saatleri ve bir olup bittiyle Meclis’ten bir önerge geçiriliyor.

 

- Anlaşılıyor ki o üstünde durulmayan, kapsamlı bir şekilde ne anlama geldiği ifade edilip değerlendirilmeyen, alelacele daha önceki düzenlemenin sanki zorunlu gereği olarak geçirilen o önergenin, aslında asker kişilerin askeri nitelikli işlenmiş suçlarının da ağır cezalık olması halinde sivil mahkemelerde görüşülmesini öngören bir düzenleme. Çok temel ve önemli bir düzenleme.

Türkiye’deki yargı sistemi bakımından olağanüstü sonuçlar doğuracak bir düzenleme.

 

KOMİSYONDA BİLGİ VERİLMEDİ

- Komisyonda bu düzenleme hakkında bilgi verildi mi? Komisyon bunu karara bağladı mı? Hayır, böyle bir çalışma yapılmadı.

 

- Bu düzenlemeyle ilgili devlet kurumlarına, Genelkurmay’a, Askeri Yargıtay’a bir bilgi verildi mi? Değerlendirmeleri soruldu mu? Sorulmadı.

 

- TBMM’nin yetkili organlarına imkan ve zaman tanıyarak bilgileri vererek değerlendirme şansı tanımayacaksınız, gece yarısı bir önergeyle kamufle edilmiş laf cambazlıklarıyla aniden, bir tek kişinin bile söz söylemesine fırsat vermeden, 'istiyorsan konuşsaydın' diyemezsiniz. O oylama tarzı bir milletvekilinin konuşmasına izin vermiyor.

 

KİMSENİN HABERİ YOK

- Böyle bir yöntem içinde Meclis Başkanı 'benim de haberim yok' diyecek. Komisyonunun haberi yok. Yetkili mercilerin haberi yok. Bir tek kişinin dahi konuşmasına tüzüksel imkan yok.

Ama bir karar alacaksınız ve Türkiye’deki bir temel düzenlemeyi çok köklü bir biçimde değiştirivereceksiniz.

 

- Bazıları buna bir maç fanatiği gol attı-gol yedi diye bakıyorlar. Bu ciddi çok temel bir meseledir. Bir ülkenin kaderiyle geleceğiyle ilgili düzenlemeyi ört bas ederek karara bağlamanın iftihar edilebilecek bir tarafı yoktur. Bu bir kutlama konusu olamaz.

 

'AKP'LİLER SAHTE OY KULLANMIŞTI'

- AKP grubunun biz geçmişte de neler yaptığını biliyoruz. 2003 yılında bir oylamada, Meclis tarafından belgeyle tespit edilmiştir ki, AKP’li milletvekilleri sahte oy kullanmışlardır.

 

BİZİM HATAMIZ ŞUDUR:

- Böyle faaliyetler içine girmişler, bunu biliyoruz. Bu olayda sizin hiç mi kabahtiniz yok derseniz. Evet var arkadaşlar. Kabahat şudur. Meclis’in tatile girme kararı alınmış, kanunlar üzerinde bir mutabakat sağlanmış ve bir centilmenlik anlaşması yapılmış, mutabakat sağlanmış.

 

- Ama siz karşınızdaki insanların o mutabakata bir centilmen gibi sonuna kadar uyacağı güvenini gösterirseniz yanlış yapmış olursunuz. Çünkü onların ne zaman ne yapacağı belli değil.

 

- Bu tablonun önemli tarafı şu. Bir iktidar, bunu Adalet Bakanlığı yapıyor. Bir iktidar, CHP milletvekillerini aldatma peşinde değil Türkiye’yi aldatma peşinde. Yani yapmaya çalıştığı işi sahiplenecek, iftiharla savunacak, gelin beraber yapalım diyecek özgüvende değil, vur kaçla iş almaya çalışıyor.

 

- Çık söyle açıkça. Askeri yargıyla adli yargı arasındaki görev bölümünü yeniden düzenleyeceğiz şunu yapacağız de. Demiyor.

 

- Bu bir gizli gizli sonuç alma çabasıdır. Bu yaptığı işle iftihar etmeden, ilan etmeye cesaret edemeden, yaptığı işi sahiplenemeden gizlice kendi amacına hizmet edecek şekilde sonuçlandırma arayışıdır.

 

- Bazıları askeri yargı - sivil yargı terminolojisiyle bunu konuşuyor, bunun hiçbir anlamı yoktur. Türkiye’de Anayasa’ya göre askeri yargı var. Ama onu kendi özgün alanı içinde çalışır hale getirmeye ihtiyaç var.

 

- Askerlerin askeri mahallerde ve askerlerle birlikte askeri nitelikte, suçlarının bir kısmını onların elinden alıp başka özel mahkemelere verme arayışının altında ne yatıyor?

 

- Olayı askeri yargı sivil yargı diye konuşacağımıza yargı bağımsızlığı diye konuşalım. Eğer siz sivil yargıyı bağımsız olmaktan çıkarıyorsanız, askeri yargıdan aldım sivil yargıya verdim diye, bağımsız yargıya hizmet ettiğinizi söyleyemezsiniz.

 

SİVİL-ASKERİ YARGI

- Geçenlerde bir hakim 'üzerimde kurumsal baskı var' dedi. O hakimi öyle konuşturan şartlar, acaba bundan sonra o mahkemelerde yada benzer başka mahkemelerde işlemiyor mu, işlemeyecek mi? O baskı sadece o hakime mi yapıldı. Birilerinin istemediği, ama hukukun zorunluluğu olan bir karar için, üzerine bir kurumsal baskı geliyorsa, başka hakimlere gelemeyecek mi?

 

- Olay sivil ya da askeri yargı olayı değildir.

Öyle bir askeri mahkeme olur ki kendi komutanını cezalandırır. Öyle bir sivil mahkeme olur ki kurumsal baskı altında ezilir. 

 

- Yaptığın için doğru olduğuna inanıyorsan niçin çıkıp açıklamıyorsun?

 

- Düzenli dolandırıcılık vardı Almanya’da, şimdi bunlarda nitelikli yalancılık yaparak sonuç almaya çalışıyorlar.

 

BENİM SANA GÜVENİM YOK BAŞBAKAN

- Başbakan diyor ki kurumlar arasında tam bir güven vardır. E peki kardeşim ne uğraşıyorsun o zaman. Gece yarısı kanunlarıyla, yıllardan beri askeri yargının yetki kapsamında olan bazı somut konumları onların elinden kendi eline almak isteyişinin anlamı ne? Güven var diyorsun ama bunu yapıyorsun.

 

- Senin askeri yargıya, TSK’ya güvenin var mı yok mu bilmiyorum. Ama benim sana güvenim yok.

Askerde olsa sivilde olsa sana güvenim yok. Onun için mesele başkadır. Bunu hiçbirimizin gözden kaçırmaması lazımdır. Bu tartışma Türkiye’yi ciddi şekilde rahatsız ediyor. Ben halkımızın milletimizin askerin siyasete bulaşmasına kesinlikle karşı olduğunu biliyorum. Bizim milletimizin askerin siyasete girmesinden hoşlanmaz. Ama bizim milletimiz siyasetçinin de askerin işine karışmasından hoşlanmaz. Siyasetçi kendi işini yapacak. Ama bugün görüyoruz siyasetçi medyaya yargıya burnunu sokuyor, silahlı kuvvetlere el uzatıyor.

 

YARGIYI MINCIKLAMA

- Başbakan’a sözümüz, elini silahlı kuvvetlerin üzerinden çek kardeşim. Yargıyı da mıncıklama, silahlı kuvvetlerle de uğraşma.

 

- Darbe lafından geçilmiyor. Allah aşkına bir darbe ortamını hisseden var mı aranızda? Ordunun anlayışı, dünyanın durumu ortada. Böyle bir olay kimsenin aklından geçmiyor. Ama darbe sözünü istismar etmeye dayalı, siyaset yapmaya dayalı bir anlayışın önümüzde durduğu da açık.

 

BAŞBAKAN YARGI KAÇAĞI

- Onu bunu yargının önüne çıkaracağım diyen Başbakan tamam da sen yargıda bir hesabını versene. Başbakan kendisi yargı kaçağı, birilerinin yargıdan aldıkları kararı yeterli bulmuyor, yargı üstüne yargı çıkarıyor.

 

- Başbakan 'Kimsenin arkasına saklanarak siyaset yapmayın' diyor. Türkiye’deki saklanarak siyaset yapan tek kişi Başbakan’ın kendisidir. Dokunulmazlık zırhının arkasına saklanarak siyaset yapıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika

Haberler

Bakmadan Geçme

Amasya'da deprem mi oldu? SON DAKİKA! 18 Nisan bugün Amasya'da deprem mi oldu? AFAD ve Kandilli deprem listesi! Yozgat'ta deprem mi oldu? SON DAKİKA! 18 Nisan bugün Yozgat'ta deprem mi oldu? AFAD ve Kandilli deprem listesi! Muğla'da deprem mi oldu? SON DAKİKA! 18 Nisan bugün Muğla'da deprem mi oldu? AFAD ve Kandilli deprem listesi! Sivas'ta deprem mi oldu? SON DAKİKA! 18 Nisan bugün Sivas'ta deprem mi oldu? AFAD ve Kandilli deprem listesi! Tokat'ta deprem mi oldu? SON DAKİKA! 18 Nisan bugün Tokat'ta (Sulusaray) deprem mi oldu? AFAD ve Kandilli deprem listesi! Şampiyonlar Ligi finali ne zaman, nerede oynanacak? 18 Nisan 2024'te Konya'da Elektrik Kesintisi 18 Nisan 2024 Konya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Konya'da elektrik ne zaman gelecek? 18 Nisan İstanbul elektrik kesintisi! ELEKTRİKLER NE ZAMAN GELECEK? İstanbul'da elektrik kesintisi! 18 Nisan 2024 Antalya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Antalya'da elektrikler ne zaman gelecek? 18 Nisan Gaziantep elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Gaziantep'te elektrikler ne zaman gelecek? Gaziantep'te elektrik kesintisi! 18 Nisan Manisa elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Manisa'da elektrik ne zaman gelecek? Manisa'da elektrik kesintisi! 18 Nisan İzmir GEDİZ elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Bugün İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? İzmir'de elektrik kesintisi! 18 Nisan Ankara elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Ankara'da elektrikler ne zaman gelecek? Ankara'da elektrik kesintisi! 18 Nisan Adana elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Adana'da elektrikler ne zaman gelecek? Adana'da elektrik kesintisi! Yaman elendi mi? Survivor Yaman elendi mi?
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title