Bebek Ölümlerinin En Sık Nedeni Prematürite Vakalar

İl Genel Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Hüseyin Esen, bebek ölümlerinin en sık nedeninin prematürite yani erken doğum vakalar olduğunu söyledi.

İl Genel Meclisi ağustos ayı 5. birlemişi Meclis Başkanı Mustafa Karakurt başkanlığında gerçekleştirildi. Türkiye'de anne ve bebek ölümlerini azaltmak için bir takım çalışmaların yürütüldüğünü belirten İl Genel Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Hüseyin Esen, "Ülkemizdeki anne ve bebek ölümlerini azaltmak için yürütülen ana ve çocuk sağlığı hizmetleri, rutin sağlık hizmetlerinin yanında özel programlarla desteklenmekte ve ulusal sağlık politikalarının en önemli ayaklarından birini oluşturmaktadır. Doğumdan itibaren bebeklik dönemi boyunca geçen sürede sağlık hizmetlerine erişilebilirlik, sağlık hizmetlerinden faydalanma, bu hizmetlerin kalitesi ve hizmet sunumunda aynı ölçütlere uyulması bebek ölümlerini önleme, bebekleri yaşatma ve sağlıklı gelişimlerini sağlamada önemlidir. Bu çerçevede Sağlık Bakanlığı'nca yürütülen programlar sonucunda gerek anne gerekse bebek ölümlerinde önceki yıllarla kıyaslanamayacak ölçüde büyük başarılar elde edilmiştir. UNICEF'in 2009 Dünya Çocuklarının Durumu Raporu'na göre, Türkiye 5 yaş altı çocuk ölümlerini en hızlı düşüren 5 ülke arasında yer almaktadır" dedi.

BEBEK ÖLÜMLERİNDE EN SIK PREMATÜRİTE VAKALAR MEYDANA GELİYOR

Bebek ölümlerinin en sık nedeni prematürite vakalar olduğunun altını çizen Esen, "Yıllara göre dağılıma bakıldığında Prematüre doğum sayısında beklenmeyen, açıklanamayan bir artış olduğu görülmektedir. Prematüre doğanların prematüre ölenlere oranına bakıldığında 2010 yılında oranın yüzde 25, 2011 yılında yüzde 13.8, 2012 yılında yüzde 12 olduğu görülmektedir. Samsun'daki bebek ölüm hızının 2010 - 2013 ilk 6 ay arasında azaldığı görülmektedir. Ayrıca il bebek ölüm hızı Türkiye bebek ölüm hızının altındadır. Buna göre 2012 yılında 16 bin 972 bebek canlı doğmuş olup, bunlardan 525'i prematüre yani erken doğum olarak meydana gelmiştir. Bu prematüre doğumlardan 63 bebek de hayatını kaybetmiştir. Buna göre Samsun bebek ölüm hızı binde 6.6, Türkiye bebek ölüm hızı ise 7.4'dür. 2013 yılının Ocak ayında ise bin 319 bebek dünyaya geldi. 63 bebek prematüre olarak doğarken bunlardan 3 tanesi de hayatını kaybetti" diye konuştu.

SAMSUN'DA EN ÇOK ÖLÜMLER KANSERDEN MEYDANA GELİYOR

Karadeniz Bölgesi'nde Samsun'da ve ilçelerinde ölümlerin çoğunun kanser hastalıklarından meydana geldiği ifade eden Esen, "Bu hastalığın bölgemiz, ilimiz ve ilçelerinde çoğalmasının nedenleri ve alınan tedbirlerin neler olduğu sorulmaktadır. Ocak 2001 tarihinden itibaren günümüze kadar toplam 30 bin 227 vaka kaydedilmiştir. Bu sayı ilimizde tanı ve tedavi alan Samsun vaka sayısıdır. 2012 ve 2013 yıllarında henüz kaydedilmemiş çok sayıda vaka vardır. Kaba bir hesapla ilimizde her yıl yaklaşık 2 bin 800 - 3 bin 200 yeni kanser vakası ile karşılaşılmaktadır. Tüm dünyada kanser kayıt merkezleri kurulduktan sonra ilk 5 - 6 yılda o ilde kanser kayıtçılığı sisteminin yavaş yavaş daha iyi bir düzeye gelmesi ile kanser sayılarında belli artışların görülmesi normaldir. Samsun'da da bu durum görülmektedir. Ayrıca özellikle son yıllarda gelişen sağlık politikaları ve sağlık teknolojileri ile kansere yönelik teşhis imkanları artması ile ve özellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımızın ulaşım imkanlarının da artması ile bu teşhis imkanlarına daha kolay ulaşmaktadırlar. Bu durum daha önceden teşhis konamayan birçok vakaya teşhis konmasını ve sayının yıllar içerisinde yükselmesine neden olan bir faktördür. Ayrıca kanser hastalığının sıklığının tüm dünyada değişen çevre koşulları, beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam şartları, yaşlanan nüfus gibi ortalama yaş yükseldikçe kanser görülme sıklığı artmaktadır. Birçok bilinen ve bilinmeyen faktörlerle artış gösterdiği bilinmektedir. zaten kanser kayıtçılığı uygulanmasının bir nedeni ülkeler ve topumlar arasındaki kanser sıklığı artışının bir paralellik gösterip göstermediğinin ortaya konmasıdır. Samsun'da kanser görülme sıklığı aynı sistemle kanser verisi toplayan diğer 13 ilimiz ile karşılaştırıldığında benzer seviyelerdedir. Aynı şekilde Sağlık Bakanlığımızın ülke genelinde yaptığı çalışmalarda da ilimiz ve Karadeniz Bölgesi'nde diğer il ve bölgelere göre anormal bir artış olmadığı gösterilmiştir. Aynı şekilde Sağlık Bakanlığı çalışmalarda kanser hastalığının tüm Türkiye'de diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi artmakta olduğu gözlenmiştir. Zaten kanser hastalığının önlenmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı'nca tütün kontrolü, kanser belirtileri yönünden farkındalığın artırılması yönündeki eğitim çalışmaları, Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezi imkanlarının artırılması gibi çalışmalar yapılmaktadır" şeklinde konuştu.

SAMSUN'DA SEZARYEN ORANI YÜZDE 54'E DÜŞTÜ

Daha sonra Meclis Başkanı Mustafa Karakurt ve meclis üyelerinin sorularını cevaplayan Sağlık İl Müdür Yardımcısı Hatice Öz, "Biz elimizden geldiği kadar tüm doğumların hastane ortamında yapılması için çalışıyoruz. Samsun'daki sezaryen oranı yüzde 55'lerden yüzde 54'lere düşürüldü. Sezaryenle doğum yerine normal doğumu tercih ediyoruz. Bununla ilgili annelerle birebir iletişim kuruyoruz. Anneleri gebeliği döneminde mutlaka 4 kere muayene çağırıyoruz. Bu esnada özellikle de 6. aydan sonraki izlemlerimizden sonra da annelerle normal doğumu konuşuyoruz. Kanser kayıt merkezleri Türkiye'nin 13 bölgesinde var. 2001 yılı öncesindeki kayıtlarımız yok. Bu nedenle daha öncesinde ne olduğunu bilemiyoruz. 3 yıldır yürüttüğümüz projede özellikle meme kanserinde tarama programına katılan kişi sayısı 30 bindir. 273 bin kişiye bunu anlattığımız halde tarama programına katılan sayısı 30 bindir. Bebek ölümlerinin önüne geçtik ve bir azalış var. Ama kanser ölümlerindeki azalışı sağlayabilmemiz için kişilerin bireysel katkı yapması gerekiyor. Kanser vakalarındaki 2012 ve 2013 verileri henüz tamamlanmadı bu sayılar biraz daha yükselecek. Onkoloji Hastanesi, OMÜ kampüsünün içersinde bir onkoloji hastanesi hazırlıkları var. Şu anda hastalarımızın arttığını ve mevcut binanın bize yetersiz kaldığını da biliyoruz. Ayrıca Eğitim Araştırma Hastanesi'nin içersinde de bir Onkoloji hastane yapılması da planlanıyor" açıklamasında bulundu.

HERKESİ KETEM'E BAŞVURMAYA TEŞVİK EDİN

Kanser vakalarındaki artış için meclis üyelerinden yardım isteyen Öz şu bilgileri verdi: "4 kanser hastalığı konusunda tarama programlarımız var. Bunlar erkeklerde prostat kanseri, kadınlarda meme kanseri ve rahim ağzı kanseri, ayrıca hem kadın hem erkeklerde kolon kanseri. Çok basit testleri var bunların. Tarama programlarımıza katıldığınız zaman yüzde 90, yüzde 100 tedavi şansımız var. Hatta kanseri önleme şansımız var. Bu testleri yaptırdığınız zaman, kanser olup olmadığınızı, olmayacağınızı veya olsanız dahi tedavi olmanızın kolaylaşması sağlanıyor. Lütfen tanığınız herkesi Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi'ne (KETEM) başvurmaya teşvik edin. KETEM, eski Mehmet Aydın Hastanesi'nin alt tarafında, Onkoloji Merkezi'nin hemen yanında yer almakta."

Ardından CHP Grup Başkanvekili İsmet Şahin'in, "1995 yılında Çatalçam mevkiindeki Polis Meslek Yüksekokulu'nun karşısında Onkoloji Hastanesi yapılacaktı. İhale projesi yapıldı. Bu proje Samsun'dan alındı da başka bir şehre mi verildi?" sorusuna Müdür Yardımcısı Öz, 1995 yılındaki yatırımın nereye kaydırıldığı konusunda bilgiye sahip olmadığını, fakat konuyu araştırıp bilgi vereceklerini söyledi.

PROTOKOL CAMİ

Daha sonra gündem dışı söz alan MHP Grup Başkanvekili Muhammet Bektaş, "Atakum ilçesine yapılması düşünülen 5 bin kişilik Protokol Camisi gündeme geldi. Bizler camilerin yapılmasına karşı değiliz. Ama Atakum'da cami yapılması düşünülen yer, nüfus olarak kalabalık olmayan, kişilerin minibüslere ve otobüslere binip ibadet yapmaya gelirler. Protokol Cami yeri için Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin yeri gündeme geldi. Samsunumuzun da güzelleşmesi açısından ve çok güzel bir görünüm arz edeceğinden caminin buraya yapılmasını yarar görüyorum" ifadelerini kullandı. - SAMSUN

Yerel Haberler