Baykal: Silahlı Kuvvetlere Kabadayılık Yapıyor

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın "Kuzey Irak'taki grupların liderleriyle görüşmem" sözlerine "Büyükanıt'ın şahsi düşüncesidir, Silahlı Kuvetlerin kurumsal düşüncesi olursa kaos çıkar" şeklinde karşılık veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "Kaos senin kafanda. Silahlı kuvvetlere kabadayılık yapar gibi havaya girmek yakışık almaz" tepkisini gösterdi.

Baykal, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında, 5 yaşındaki Dilara Dumlu'nun, İstanbul'da rögar kapağı açık kanalizasyon çukuruna düşerek yaşamını yitirmesine değindi. Dilara'nın ölümünü Türkiye'nin acı ve utançla izlediğini belirten Baykal, olayda ihmali bulunan MVM adlı şirkete de tepki göstererek, şunları kaydetti:

"Bu olay trajedidir, dramdır. Konu İstanbul Belediyesi'dir, konu belediye ihaleleri konusudur. Konu nasıl bir çarkın döndürülmekte olduğu konusudur. İstanbul'da bir vakıf var. Bu vakfın adı Birlik Vakfı. Bu vakıf, siyasal vakıftır. Vakıf konusunun arkasında ideoloji var, siyaset var. Vakıfta kimler var? Ömer Dinçer var Başbakanlık Müsteşarı. Erdoğan var, daha başbakan falan değil. Vakıfta Abdülkadir Aksu var, Ali Coşkun, Cemil Çiçek var. İnşaat şirketi oluşturmuşlar MVM. Vakıf kadrosu İstanbul belediyesinin halka hizmet için ayrılmış kaynağın yarısını kendisi için alıyor. Sonra Dilara ölüyor. İstanbul'daki inşaatlar sırasında kaybedilmiş insan sayısı rekordur. Geçmişte bu kadar çok kaza, can kaybı bu kadar çok yaşanmamıştır. Şu anda atılacak her adım bile Başbakan'ın onayı ile atılıyor. Böyle bir tezgah. Bir yandan kaynak yok diyorlar bir yandan İstanbul'a verilen kaynakların yarısı eşe dosta kaptırılıyor."

ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ VURGUSU

7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in "eyalet" önerisine tepki gösteren Baykal, "Hiçbir ülkede anayasal rejimle ilgili, kendi içinden kaynaklanan bir tartışma yok. Anayasal modelimizi içimize sindirmiş değiliz" dedi.

Baykal, şöyle devam etti:

"Türkiye bu coğrafyada uluslaşma sürecini sürdürmekte olan bir ülke. Bu devletin içinde birbirinden farklı, etnik kimliklerden gelen insanlar var. Bu insanları millet olarak bütünlemeye çalışıyoruz. Bunu sağlamanın yolu bu cumhuriyeti kuranlar tarafından düşünülmüş, adı konmuş, adı Atatürk Milliyetçiliği. Irk, mikro, etnik milliyetçilik değil. Toparlayıcı, bütünleyici milliyetçilik. Güçlükleri aşamazsak, bir millet olamazsak korkarım ki Anadolu coğrafyası Ortadoğu coğrafyasına döner, dönmesin. Kökü ne olursa olsun ister Arap, Kürt, Çerkes, Gürcü, Arnavut olsun hepimiz Türk milletinin parçasıyız kendimizi Türk milletinin parçası saymalıyız. Eskiden ilericilik, sosyal, ekonomik sorunların çözülmeseydi. Şimdi ilericilik 'senin mezhebin ne? senin etnik kimliğin ne?' Önemli olan bu tartışmayı kimin ortaya attığından çok, herkes dökülüverdi ortaya. Ne heveslisi varmış bu işin."

KENAN EVREN'E "BİR ZAT" TEPKİSİ

Evren'den "bir zat Türkiye'ye akıl veriyor" diye bahseden Baykal, şunları kaydetti:

"Kıyamet kopunca canım ben onu demek istedim bölge valilikleri dedim diyor. Bir yandan da birisinin cesaret edip bunu söylemesi gerekiyordu diyor. Bölge valiliğini söylemek için cesarete mi ihtiyaç var? Onu demedim bölge valiliği dedim. Bu kıyamet niye kopuyor o zaman. Bölgenin bu ortamında Irak'ta insanlar etnik kimlik diyerek birbirini öldürürken Türkiye'de bu yapılacak teklif midir Allah aşkına? Bu kişi Türkiye'yi daha önce de kurtardı. Bunun geçmişte de Türkiye'yi kurtarma sabıkaları var. O Türkiye'yi kurtarırken Türkiye'ye en büyük zararı verdi. Siyasi partileri kapattı. 12 Eylül askeri müdahalesinin insanlara çektirdiği acılar, yapılan işkenceler, PKK ile mücadele edeceğiz diye Hizbullah'ın himaye edilmesi. 12 Eylül'de, Türkiye'ye kurtaracağım diye kişisel husumetle partileri kapattı. Ne oldu partileri kapattı da? Kapattığı partilerin genel başkanlarının tümü başbakan, cumhurbaşkanı oldular, Türkiye'yi yönettiler. Ama ne oldu? Türkiye'nin siyaseti dağıldı. Tespihin imamesini koparıverdin. Türkiye siyaseti dağıldı. Senin berbat ettiğin ulusal birliği, Türkiye siyaseti kurmaya çalışıyor."

FETRET DÖNEMİNİ Mİ ÖZLEDİK?

Baykal, "Eyalet sistemi ne? Fetret dönemini mi özledik? Osmanlı'nın kuruluşu öncesinde Anadolu'nun Selçuklu döneminde kanların akıldığı dönemi mi özledik. Avrupa kendi birliğini kurmaya çalışıyor. Biz Türkiye'yi eyaletlere nasıl böleriz bunu konuşuyoruz" dedi.

ÇANKAYA DIŞINDA HİÇBİR ŞEY İKTİDARI İLGİLENDİRMİYOR

Hükümet kanadından bu öneriye tepki gösterilmediğini belirten Baykal, "İktidardan ses yok. Başbakan bu teklifi zaten kendisi yapmış. Meydan boş bırakılmış, bu teklife karşı, Barzani'ye karşı, Talabani'ye karşı, devlete meydan okuyanlara karşı boş bırakılmış. Herkesin aklında bir şey var. Çankaya'yı nasıl alırız. Çankaya'nın dışında hiçbir şey iktidarı ilgilendirmiyor" diye konuştu.

GÜL'E TEZKERE TEPKİSİ

Baykal, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün "İran'a askeri harekat söz konusu olursa Türkiye'den hiçbir harekat yaptırmayız" sözlerine de, "İnsanın aklından Irak'a askeri harekatı teklif eden, tezkereyi hazırlayan hükümetin başbakanı sen değil miydin sorusu geçiyor" karşılığını verdi.

KABADAYILIK YAPIYOR

Baykal, Başbakan ile Genelkurmay Başkanı arasında geçen hafta yaşanan "kişisel-kurumsal" polemiği konusunda ise, şunları bildirdi:

"Düşünebiliyor musunuz Türkiye'nin Başbakanı, Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı'nın Kuzey Irak'la ilgili bir önemli açıklamasına, yani Kuzey Irak'taki yöneticilerin PKK'yı himaye ettikleri, PKK'yı destekledikleri ve bu devam ettiği sürece kendisinin onları muhatap alıp onlarla görüşmeyeceği açıklamasına yönelik olarak, Başbakan çıkıyor diyor ki 'bu Genelkurmay Başkanı'nın şahsi düşüncesidir, kurumsal düşüncesi olamaz, eğer kurumsal düşüncesi olursa kaos çıkar'. Bu lafın çok iyi irdelenmesi lazım. Bir genelkurmay başkanının kendi sorumluluğu ile ilgili, ülke güvenliği ile ilgili böylesine önemli konuda açıklamasının şahsi düşüncesi olduğunu söylemek 'TSK, senin yanındaki komutanlar bu düşünceleri önemsemiyor' demektir. 'İyi ki böyledir' diyor, 'böyle olmazsa kaos çıkar' diyor. Silahlı kuvvetlerin komuta kademesinin genelkurmay başkanından farklı düşünmesi ile kaos çıkmıyor. Aynı düşünürse o zaman kaos çıkar diyor. Kaos senin kafanda. Silahlı Kuvvetler'e kabadayılık yapar gibi havaya girmek yakışık almaz. Hukuk devletine, demokrasiye sahip çıkacaksın. Yetki TBMM'de, TBMM gereken kararı alır diyeceksin herkes düşüncesini söyler diyeceksin."

BAŞBAKAN CHP'YE SATAŞIYOR

Başbakan Erdoğan'ın CHP'ye sataşma anlayışı içinde olduğunu belirten Baykal, Erdoğan'ın CHP'ye yönelik "çakılı çivisi yok" sözlerine, "Söylenecek laf çok da, Başbakan'a şunu demek istiyorum, senin iktidar döneminde senin sata sata bitiremediğin, kendi döneminde tamamladığın bir tane var mı bir tane?" karşılığını verdi.

Baykal, Başbakan'ın "Türkiye korku krallığı olmayacak" açıklamasına ise, "Sokaklara insanlar korkularından çıkamaz hale geldi. İnsanlar işlerini kaybetme korkusu içinde. Türkiye bölünür mü diye aydın, halk vatandaş korku içinde. Sen Türkiye'yi korkular, telaşlar ülkesi haline getirdin. Senin çıkıp korku krallığı edebiyatı yapmaya hakkın yok" tepkisini gösterdi. (ANKA)

Haberler