Baykal: "Hükümet Politikaları Krize Götürür"
Chp Lideri Deniz Baykal Tim'in Genel Kurulu'nda Yaptığı Konuşmada Başbakan Tayyip Erdoğan'ı Eleştirerek, Uygulanan Ekonomi Politikalarının Ülkeyi Krize Götürdüğünü Söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, son dalgalanmaların ardından ekonomide gelinen noktanın ciddi bir durum degerlendirmesi gerektirdiğini belirterek, "İçinde bulunduğumuz tablo bizi krizlerle karşı karşıya bırakır. Nitekim bıraktı da" dedi.
Baykal TİM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ihracatçıların kur dengesizliğinden kaynaklanan sorunlarına işaret ederek, "İhracatçıların sık sık dile getirdikleri eleştiriler Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen hariç, hükümetten çok sert biçimde karşılanmış, ihracatçılar haksız biçimde suçlanmışlardır. İhracatçılara 'enflasyon lobisi, kur lobisi' isimlerini takanlar gelinen noktada kendileri de bulmak zorundadırlar. Gelinen noktada bu değerlendirmeyi yapanlara şimdi acaba ne demek lazım?" diye konuştu.
2002 ile 2005 yılını sonuna ilişkin ekonomik verileri sıralayarak Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gerçekleri söylemediğini ileri süren Baykal, 2002 sonunda faizin yüzde 44, enflasyonun yüzde 29.7, doların 1 milyon 650 bin lira, borçların 154 milyar dolar, büyümenin yüzde 7.9, işsizliğin yüzde 10.3 olduğunu ifade etti. 2002 sonunda ihracatın 36.1 milyar dolar, ithalatın 51.6 milyar dolar olduğunu kaydeden Baykal, şunları söyledi:
"Felaketten büyük mutluluğa geçilmiş gibi bir izlenim yaratılması 2002 öncesine haksızlık. 2001 sonrasını da doğru görmemek olur. 2001 sonunda borçlar 100 milyar dolardan fazla artarak, 256.1 milyar dolar oldu. Cari açık 23 milyar dolar ile milli gelirin yüzde 7'sine dayandı. Enflasyon yüzde 7.7, büyüme yüzde 5.3 olarak gerçekleşti. Enflasyon çift rakamlara çıktı. İhracatın ithalatı karşılama oranı ilk kez yüzde 60'ın altına indi. Cari açık 26 milyon doların üzerine çıktı. Dolar 1 milyon 750 bin liraya kadar çıktıktan sonra 1 milyon 550 binde kaldı.” "BAŞBKANA İTHALATI DA AÇIKLAŞIN"
Söz konusu tablonun Türkiye'nin ciddi bir durum değerlendirmesi yapması gerektiğini gösterdiğini belirten Baykal, "Politikayı tartışmaya gerek yok. Bu politikayla 10 yıl daha devam edip kurtuluşa ulaşırız" deme imkanın kaybolduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın ihracat rakamlarını verdiğini vurgulayan Baykal, "Başbakan keşke ithalat rakamlarını da verse. İthalat rakamları olmadan ihracat rakamlarının anlamı yok. 45 milyar dolar dış ticaret açığı içindeyiz. 12 aylık dönemde bu açık 50 milyar doların üzerine çıkıyor" dedi.
250 milyar dolar borçla yılda 50 milyar dolar dış ticaret açığının Türkiye'yi nereye götüreceğini soran Baykal, Türkiye'nin ayakları üzerinde durmasının yolunun bir ihracat patlaması gerçekleştirmek olduğunu belirterek, "Bu patlamayı gerçekleştiremenin sorumlusu ihracatçı değil, izlenen ekonomi ve kur politikalarıdır. Bu kur tablosu daha çok ithalat demektir. Ucuz dolar pahalı Türk Lirası demektir. Bu koşullarda üretim, yatırım yapılmaz ithalat yapılır. Ne mutlu bu koşullara rağmen siz ihracat yapmışsınız" diye konuştu.
“SICAK PARA İÇİN STOPAJDAN VAZK GEÇİLDİ”
Sıcak parayı çekmek için yabancıya stopajdan vazgeçilmesi kararını eleştiren Baykal, sıcak paranın günü geçirme, durumu idare etme ve krize sürüklenilmediği görünütüsü sağladığını ifade etti. Dünyada herkesin sıcak paradan çıkmanın yollarını aradığını, Türkiye'nin ise sıcak para krizine sürüklendiğini söyleyen Baykal, Başbakan Erdoğan'ın yabancıdan alınan stopaj için övündüğünü, bunu marifet olarak bulduğunu, gelinen noktada ise bu uygulamadan vazgeçtiklerini kaydetti. "Hükümet 'IMF'nin parasını öder çek git deriz' diyordu. Bakın şimdi 4-5 aydır geri adım atıyorlar. Hükümette zihni dağınıklık var" dedi. Stopajın yerliye kaldırılmamasının bir ülkenin kendisine olan saygısızlığı olduğunu savunan Baykal, kendi vatandaşını cezalandıran bir ekonomi yönetme anlayışı bulunduğunu söyledi.
MUMCU: "BAŞBAKAN VAAZ VERİP GİTTİ"
ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını yaptıktan sonra sorunları dinlemeden gitmesini eleştirerek, "Yüksek kürsü hitabesiyle vaazda bulunup giderler" dedi. Ekonomi politikalarına işaret ederek, ihanete kadar varan aymazlıklar bulunduğunu belirten Mumcu, IMF destekli politikaların dünyanın hiç bir yerinde mutlu sonuçlanmadığını söyledi. "1 sene önce parti kongrelerinde IMF borçalarını silmekten bahseden Başbakan, burda önüne konulmuş camdan birşeyler söyledi. Amacım başkanı kişisel olarak germek değil, ancak hükümetin içinde bulunduğu durumun ayırdımında olmasını dilerdim" diyen Mumcu hükümetin kuruluşundan bu yana hem kendisinin hem de Bakan Kürşad Tüzmen'in program konusundaki çekincelerini söylediğini anımsattı.
Mumcu, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın cari açığın finanse edilmesi nedeniyle sorun bulunmadığı değerlendirmelerine tepki gösterdi. Mumcu, "Laf mı yani bu. Cari açık finanse edilemeyince ne olacağın gördük. Asıl da sonbahardan sonra göreceğiz. Hükümet hiçbir şeyin farkında değil. 4 yıldır yapay biçimde sürdürülen işler iyiye gidiyor korosunun ardından bu milletin acısı var" deyi konuştu.