Baykal: "DSP'nin Birleşme Modelini Benimsedik"
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP'nin Seçim İşbirliği Yapmaya Yönelik Önerisini Kabul Ettiklerini ve Bunu Esas Alan Bir Çalışma Başlattıklarını Söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP'nin seçim işbirliği yapmaya yönelik önerisini kabul ettiklerini ve bunu esas alan bir çalışma başlattıklarını söyledi.
Cumhuriyet gazetesinin 83. kuruluş yıldönümü törenine katılan Deniz Baykal, gazetecilerin solda birlik konusundaki sorularını yanıtladı.
Baykal, solda birlik konusunda toplumun bir talebi ve baskısı olduğunu kaydederek, "DSP'nin birleşme modelini benimsediğimizi ifade ettik ve bu model etrafında çalışmayı başlattık" dedi.
CHP olarak ilk etapta solda birliğin tek bir çatı etrafında gerçekleştirilmesi gerektiğine inandıklarını belirten Baykal, daha sonra DSP ile yaptıkları görüşmeler sonucunda DSP'nin seçim işbirliği önerisini kabul ettiklerini anlattı. Baykal, şunları kaydetti:
"DSP'deki arkadaşlarımız iki siyasi partinin örgütsel bütünlüğünün uygun olmayacağını, kendileri açısından bunun gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını, bir seçim işbirliğinin bu aşamada düşünülmesi gerektiğini ifade ettiler. Arkadaşlarımızın bu değerlendirmelerini kabul ettik. Yani DSP'nin birleşme modelini benimsediğimizi ifade ettik ve bu model etrafında çalışmayı başlattık. Çalışma gerçekleştiren her iki partiye mensup arkadaşlarımız çok olumlu bir sonuca ulaştılar. Seçim işbirliğinin nasıl gerçekleştirilmesi konusunda da ortak bir anlayış ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan da bir sorun yoktur."
Baykal, gelinen noktada üzerinde mutabık kalınan seçim işbirliği modelinin DSP yetkili organlarında kendi hukuki konumları esas alınarak karara bağlanması ihtiyacı olduğunu söyledi.
Baykal, işbirliği kararının DSP'nin yetkili organlarında karara bağlanmasını beklediklerini ifade ederek, "DSP, üzerinde birlikte çalışarak mutabık kaldığımız seçim işbirliği modelini yetkili organlarında değerlendirip kararını son aşamaya ulaştırdığı anda, biz CHP olarak DSP ile o mutabık kalınan çerçevede seçim işbirliği yapmaya hazırız" dedi.
Seçim işbirliği sonunda ortaya çıkacak olan tablonun siyasi bütünleşmeye doğru bir aşama olmasını dilediklerini belirten Baykal, "Yani ayrılmak üzere değil, birbirimizle kaynaşmak üzere, kalıcı bir beraberliği özlüyoruz. Onu temenni ediyoruz. Bu konuda da arkadaşlarımızın anlayışının bizimkine paralel olduğunu görüyoruz. O konuda da bir sorun olmadığını görüyoruz" diye konuştu.
Bir gazetecinin, DSP'lilerin CHP listelerinden milletvekili adayı olarak gösterilmesi halinde kaç milletvekilliği ile listede yer alacakları sorusu üzerine Baykal, şunları söyledi:
"Öyle bir şey konuşmadık, öyle bir şeyi kayıt altına almadık. Bu konudaki karşılıklı anlayışlarımızı birbirimize yansıttık. Bu anlayışlar her iki taraf için de şayanı kabul gördü. Her iki taraf da o anlayışı uygun saydı. Bunu sayısal bir pazarlık sonucu ortaya çıkmış bir uzlaşma haline dönüştürmeme konusunda DSP de CHP de kararlıdır. Kimsenin bu konuda kişisel bir bekleyişi yoktur. Bir talebi yoktur. Hepimiz Türkiye'de sosyal demokrat hareketi güçlendirmek istiyoruz. Buna katkı yapmak istiyoruz. Bunun için herkes her türlü özveriye hazır. Arkadaşlarımız bu görüşmelerde çok açık bir şekilde, 'bizim de bu işbirliği içinde parlamentoya girmemiz şart değildir' dediler. Bizim anlayışımız o değildir, elbette arkadaşlar parlamentoda olacaktır."
Baykal, seçimlerin öne alınması halinde işbirliğinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusundaki bir soruya, "İşbirliğinin en hızlı biçimde sonuçlanmasını umut ediyorum, her an biz bu konuda el ele vererek birlikte işbirliğini kararlaştırdığımızı ilan edecek noktadayız. Arkadaşlarımızın karar almasını bekliyoruz. Bunu bize bildirdikleri anda kamuoyunun karşısına çıkar açıklamamızı yaparız" yanıtını verdi.
Partilerin seçimlerden sonra birbirlerinden ayrılması konusunda asgari bir zaman belirlenip belirlenmediği yönündeki bir soruya Baykal, şu yanıtı verdi:
"Bunları böyle şartla anlaşmayla sözleşmeyle halletmek mümkün değil. Bizim aramızda güven esas, samimiyet esas. Bu konuda biz bekleyişimizi söylüyoruz. Arkadaşlarımız bu bekleyişe saygı gösterdiklerini, değer verdiklerini, anlayışla karşıladıklarını ifade ediyor. Bu bizim için yeter güvencedir. Yani bunun için noterden senet isteme gibi bir arayışımız yoktur. Uygun da değildir. Doğru da değildir. Kimse kimseye kanaat zorlayamaz."