Haberler

Baykal AKP Destekli Cumhurbaşkanı Adayı Oldu

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Katıldığı Bir Televizyon Programında, Program Sunucusu ile Anlaşmalı Olarak İzleyicilere 1 Nisan Şakası Yaptı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 1 Nisan nedeniyle AKP destekli cumhurbaşkanlığı adayı oldu. Baykal, "Şu andan itibaren cumhurbaşkanlığı krizi için hiçbir gerekçe kalmamıştır" dedi. Baykal, CHP olarak genel seçimlerde Demokrat Partili olarak bilinen muhafazakar, liberal, merkezin sağında ve demokrat profilli seçmen kitlesine yönelik bir stratejisi izleyeceklerini kaydetti.

BAYKAL AKP DESTEKLİ KÖŞK ADAYI

Baykal, ATV'de katıldığı bir programda cumhurbaşkanlığı ve yaklaşan genel seçimlere ilişkin görüşlerini açıkladı. Programın başlangıcında, program sunucusu ATV Ankara Temsilcisi Tuğba Atav, dün gerçekleştirilen CHP MYK toplantısında, CHP'nin cumhurbaşkanlığına Deniz Baykal'ı aday gösterme yönünde karar aldığını söyleyip "Hayırlı" olsun diyerek Baykal'dan değerlendirme istedi. Baykal, "Evet. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir aday önermemiz konusunda gelişmeyi dile getiriyorsunuz. Ama bizde çok iyi biliyoruz ki parlamentoda çoğunluğumuz yok. Bir sembolik anlam taşımanın ötesinde değeri olmaz. Bu nedenle şu ana kadar hiçbir adım atmadık. Daha ciddi bir aday oluşumuna fırsat verelim diye düşündük. Tabi Sayın Başbakan MYK toplantısından önce beni arayıp da 'Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye'de çok ciddi bir gerilim yaratıyor. Bu gerilime son vermek durumundayız. Ana muhalefet partisi olarak sizin de sorumluluğunuz var. Aday belirlemenizi istiyoruz, aday belirleyin biz onu destekleyeceğiz " dedi. Baykal aday çıkarmalarının altında bir gerekçenin bulunduğuna işaret ederek, "Sayın Başbakan bugün her halde bütün milletimiz büyük bir rahatlama duygusu içinde bir uzlaşmayla cumhurbaşkanı seçiminin mümkün olacağını öğrenmiş olacaktır. Sizin vermek istediğiniz müjdeye ben de böyle bir katkı yapayım. Yani adaylık sadece bir muhalefet partisinin önerisi olmanın ötesinde bir anlam taşıyor. İktidar partisi de işbirliği içinde o adayı destekleyeceğini belirtmiştir ve şu andan itibaren cumhurbaşkanlığı krizi için hiçbir gerekçe kalmamıştır" dedi. Baykal'ın sözlerinin ardından Tuğba Atav, konuşmaların 1 Nisan şakası olduğunu ifade ederek, "Kim demiş siyasetçiler şakadan anlamaz, espriden anlamaz diye. Küçük bir 1 Nisan şakası hazırladık" dedi.

ULUSA SESLENİŞ KONUŞMASINDA 'YENİ UMUT' DAĞITILDI

Başbakan Erdoğan'ın 'Ulusa Sesleniş' konuşmalarında daha çok hükümetin icraatlarını anlattığını ancak dün yaptığı konuşmada daha çok birlik beraberlik, Çanakkale ruhundan söz ettiğine işarete ederek, "İnsanın aklına bir lider konuşması diye geldi. Acaba cumhurbaşkanlığı için bir adım mıydı bu açıklama" sorusuna Baykal, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmek istediğinin, arayışının, özleminin açık olduğunu söyledi. Erdoğan'ın dünkü konuşmasının "yeni umutlar" vererek "yarattığı kaygıları unutturma çabası" olarak değerlendiren Baykal, "Artık bu son dakika konuşmalarıyla söylemleriyle sırt sıvazlamalarıyla geçiştirilecek bir nokta değildir. Türkiye artık Sayın Başbakan'ı yakından tanımıştır. O'nun siyaset üslubunu bilmektedir. Eline fırsat geçtiğinde ne yapabileceğini örnekleriyle görmüştür" dedi. Baykal, Erdoğan'ın "artık kişisel ihtirasına dur" demesi gerektiğini ancak şu ana kadar onun işareti görülmediğini ifade ederken, "Başbakan cumhurbaşkanı olmayacak, olmamalı, bunu kendisi de biliyor" şeklindeki sözlerinin kesinlikle demokrasi dışı bir söylem olmadığını savundu. Baykal, cumhurbaşkanlığı seçiminin Türkiye'nin ulusal bütünlüğü, toprak bütünlüğü ve rejim konusu olduğuna işaret ederek, "Kimse cumhurbaşkanı Anayasa seçmesin, Meclis seçmesin demiyor elbette Meclis seçecek ama doğru olması lazım. Cumhuriyet çizgisi Türkiye'de tam benimsenmiş değil. Türkiye'nin ulusal bütünlüğü ile ilgili tereddütler var. Türkiye'nin coğrafi bütünlüğü bütün dünyada kabul edilmiş değildir. Toprak ve ulusal bütünlüğü tehlikesiyle ilgili yaygın bir kanaat vardır. Türkiye'ye yapay azınlık dayatma çabası vardır. Yığınla azınlık yaratma gayretleri. Çankaya seçimlerinde bütün bunlar ilgili. Barzani kimi cumhurbaşkanı, Talabani kimi cumhurbaşkanı görmek ister Türkiye'de. Bu soruları yok saymak mümkün değildir"

Baykal, Erdoğan'ın Hikmet Yar'ın dizine sarılmış, El Kadı'ya kefil olmuş, mahkemelerde hesabını vermediği birçok konusu bulunan; "şehitlere kelle" Abdullah Öcalan'a 'sayın', terörle mücadelenin ciddiyetini kavrayamamış biri olarak tanımlarken "Cumhurbaşkanlığı fevkalede önemlidir. Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde hata yapmamalıdır. Başbakan Erdoğan olmaz, olmamalıdır. Hikmet yar dizine sarılmış biri cumhurbaşkanı olamaz. Orası temsil noktasıdır. Oralardan gelinmez" dedi.

CHP'NİN OYU YÜZDE 20'LERİN ÜSTÜNDE

CHP'nin genel seçimlerde izleyeceği yolun sorulması üzerine Baykal, AKP'nin 2002 yılında aldığı yüzde 32'lik oy oranının 5 yıllık iktidarının ardından düşüşe geçtiğini belirterek, "Ülkeyi bir büyük ekonomik iflastan sonra devralmış olmanın avantajını kullanarak 5 yıllık uygulama sonucunda geldiğimiz nokta halktan alabildiği destek 3'te 1'in üzerine çıkamamıştır. Önce yüzde 32 ile seçimleri kazanmıştı AKP arkasında yerel seçimlerde iktidar olmanın gücüyle yüzde 40 küsürlere oyu çıktı ama şimdi o balon sönmeye başlamıştır. Ve şimdi 2002'de aldığı oyun altına inmeye balmamıştır. Bu bir trendtir. Her şeye rağmen destek olmayı kabul eden seçmen kitlesi bu civarlarda ortaya çıkmıştır" dedi. Baykal, bunun dışındaki seçmen kitlesinin başta CHP olmak üzere bazı partilere yöneldiğini belirtirken, partisinin oy oranının yüzde 20'lerin üstüne çıktığını söyledi. Baykal, iki partinin daha baraj sınırında olduğunu söyledi. Bunların dışında büyük bir oranda kararsız seçmen olduğuna dikkat çeken Baykal, Türkiye'de AKP'ye karşı bir seçenek arayışının oluştuğunu ifade etti. "Bu seçeneğin çıkış konumunda CHP bulunuyor" diyen ve matematiksel olarak da bunun geçerli olduğunu savunan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

ANA AKIM CHP

"CHP'nin bu dağınıklığı toparlayıcı bir çalışmanın içine girmesine ihtiyaç vardır. AKP karşısında yapılacak olan önümüzdeki seçimde bir alternatifin CHP etrafında elbirliğiyle kararsız seçmen kitlesi dahil olmak üzere ya da diğer çeşitli siyaset çizgisinde merkez sağda merkez solda yer almış olan kesimlerin bu defa içinden geçmekte olduğumuz dönemin özelliğini kavrayarak CHP etrafında bir dayanışma kurmalarına yardımcı olmamız lazımdır. Bu bizim görevimizdir. Bugüne kadar kendisini muhafazakar, liberal, merkezin sağında tarif etmiş, demokrat olarak kendisini tanımlamış seçmen kitleleri ki bunlara Demokrat Parti zamanından beri demokrat, liberal, muhafazakar bir siyaset yapılanması vardır. Bu kesimde yer alan insanlar dahil değil başta olmak üzere, başta onlar olmak üzere elbet onun dışında yer almış kararsız seçmen kitleleri ve elbette kendisini merkezin solunda sayan, sosyal demokratik, demokratik sol bütün seçmenlerin bir araya getirme zorunluluğu. Nerede bir araya getireceği kim yapacak bu görevi muhalefetin ana akımı CHP, hiç şüphe yok" diye konuştu.

Sağ seçmenden oy alabileceklerini ifade ederken, ekonomik açından da 'Sıfır Açlık" adlı bir program açıklayacaklarını sözlerine ekledi.(ANKA)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

title