Haberler

Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Arınç, "(Ben adayım) diyen bir insan, istenmiyorsa, 15 kilometre ötede yolu kesilir."

Başbakan Yardımcısı Arınç, "(Ben adayım) diyen bir insan, istenmiyorsa, 15 kilometre ötede yolu kesilir. Adam, salona girme imkanı bulamaz, salona girmişse, başında sandalye parçalanmamışsa hayatını zor kurtarır. Eğer divana kadar ulaşmışsa yaka paça adamı dışarı atarlar. Bütün bunlar, bazı partilerde, yaşanır bizde yaşanmaz" dedi.

Arınç, Bursa merkezli yayın yapan ASTV'de katıldığı bir programda, partisinin Bursa'da 22 Nisan'da yapılacak il kongresi öncesinde mevcut başkan Sedat Yalçın ile eski kurucu il başkanı ve eski milletvekili Şevket Orhan'ın aday olduğunu anımsattı.

"Genel merkezin kongreye yönelik tek aday dayatması, beklentisi var mı-" yönündeki soru üzerine Arınç, kongreye huzur içinde, büyük bir mutlulukla gittiklerini söyledi.

İlçe kongrelerini takip ettiğini ve hepsinin çok başarılı geçtiğini dile getiren Arınç, siyasi hayatında bu kadar kalabalık, coşku ve düzen içinde kongreler görmediğini vurguladı.

Arınç, ilçe kongrelerinde tek, iki ve üç adaylı seçimlerin yapıldığını belirterek, hiçbirinde kavga çıkmadığını bildirdi.

Türkiye'de başka partilerin de bulunduğunu dile getiren Arınç, şöyle devam etti:

"(Ben adayım' diyen bir insan, istenmiyorsa, 15 kilometre ötede yolu kesilir. Adam, salona girme imkanı bulamaz, salona girmişse, başında sandalye parçalanmamışsa hayatını zor kurtarır. Eğer divana kadar ulaşmışsa yaka paça adamı dışarı atarlar. Bütün bunlar, bazı partilerde yaşanır, bizde yaşanmaz. Bugüne kadar yaşanmadı, bugünden sonra da yaşanmaz. Adaylığını koyan iki arkadaşımız var. Biz 2002'den bu yana çok sayıda milletvekili çıkardık. Bunlardan biri Şevket Orhan'dır ve adaylığını açıkladı. Sonra da mevcut başkan Sedat Yalçın açıkladı. 'Kongreye iki adayla mı gidersiniz-' Belki 7 adayla gideriz. 'Ben de adayım' diyen insana kimsenin karşı çıkacağını kimse aklına getirmesin. 'Ben adayım' diyorsa, listesini yapabilmişse girer. İki adaylı girebiliriz. Bizim hiçbir dayatmamız olamaz."

Arınç, AK Parti'nin 6,5 milyon üyesinin bulunduğunu belirterek, 2002'de yaklaşık 11 milyon, 2007'de 16,5 milyon ve son seçimde de 21,5 milyon oy aldıklarını anımsattı. Üç seçimde oylarını artırarak iktidar olan bir AK Parti'den bahsettiklerine değinen Arınç, bu birliği, halkın partiye olan güven ve desteğini kendi yöntemleriyle temin ettiklerini vurguladı.

Tüzüklerinin bulunduğunu ve buna saygı duyduklarını ifade eden Arınç, şunları söyledi:

"Tüzüğümüz var, başımızın üzerinde. Tüzük, parti programı, şunlar bir yana. Bir de iç bünyemizdeki beraberliğimizi, sevgimizi, sempatimizi korumak üzere bir yöntemimiz var. O da şudur; bizim 550 milletvekili adayımız yoktu, 6 bin 500 aday adayımız vardı. Bursa'da 181 aday adayımız vardı ama Bursa, 18 milletvekili çıkarıyor. Her sıraya 10 kişi yazmak mümkün mü- Değil. Elemeler yapıyoruz, temaslar, istişareler yapıyoruz sonra bir mekanizma listeyi yapıyor ve bununla seçime giriyoruz. 6 bin 500'den bizim 550 çıkarmamız lazım, çıkarıyoruz. 'İyi ama bu nasıl demokrasi-' Bu, çok güzel demokrasi. Demokrasinin en iyi uygulanış şekli bu. Şikayetçi olan herkes 'benim hakkım yenildi' diyebilir. Bursa'da 900 bin kişi bu listeye oy verdi ve 11 milletvekili çıkardı."

-"Siyaset uzun soluklu iştir"-

Arınç, AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın'ın ilçe başkanlarının seçimlerinde çok güzel çalıştığını, genel merkezin kabul ettiği prensipleri uyguladığını belirterek, şunları söyledi:

"Genel merkezimiz gerekli çalışmaları çok öncesinden yaparak, Bursa için erken karar verdi ama doğru karar verdi. Performansına, seçim sonuçlarına bakarak, Bursa için yaptıklarına bakarak, 'Sedat Yalçın arkadaşımızla devam edilmesi uygundur' dedi, bana da tebliğ ettiler. Bu kararı verenler içinde ben yokum. Şimdi bunu bütün Bursa bilecekse, Bursa dışında AK Parti Teşkilatı bilecekse herkes durumdan vazife çıkarmasını bilir, bilmesi lazım. Eski milletvekili de olsa bilir. Yeni aday olsa da bilir, bilmese de sonucunun ne olacağını az çok tahmin eder. Korkutmak amacıyla söylemiyorum. Siyaset uzun soluklu iştir. Siyasette uzun soluklu olmak için çizgiden dışarı çıkmamak gerekir. Çizgi dediğim şey de istikrardır, genel merkezle uyumlu olmaktır, verilen karara saygılı olmaktır. Ama bunların demokrasi lügatında yeri yoksa 'ben adayım' diyen herkese de saygı duyarız. Ona karşı soğukluk içinde olmayız."

İki ya da üç adayın yarışması durumunda aynı sayıda liste çıkarılması gerekeceğini belirten Arınç, "Her aday çok iyi listeler yapmaya çalışacak. 50'şer kişi az değil. Üç adaylı seçimde iki adayın yaptığı liste dışarda kalacak. Toplam 100 kişi gitti bir defa, listeye giremedi. Tek aday olsa, üç listeden en iyisini yapma fırsatı bulacak" dedi.

Genel merkezin bir dayatma içinde olmadığını vurgulayan Arınç, "Uygulama böyledir. Buna tavsiye kararı diyeceksiniz. 'Ben şu olsun diye tavsiye ediyorum ama karar size aittir.' Tavsiyeye uyulursa güzel bir sonuç ortaya çıkabilir, tavsiyeye uyulmazsa farklı kazananlar olabilir ama bu topluluk anlamında farklı anlam ifade eder" diye konuştu.

Arınç, Sedat Yalçın'ın adaylığını açıkladığı toplantıda çok doğru bir davranışta bulunarak, hiçbir milletvekilinin o toplantıda bulunmasını istemediğini söyledi.

Belediye başkanlarını da arzu etmediğini ancak yine de gelenlerin olduğunu dile getiren Arınç, "Eski, yeni milletvekillerine de aynı ricada bulundu. Gelenler, gelmeyenler olmuş. Yalçın'ın adaylığını açıkladığı toplantıdaki kalabalık, heyecan, coşku, seçim sonuçlarına yansımayabilir. İhtimalleri açık tutmak lazım. Akıl, göz görüyor k, bu işte büyük desteğin olduğu gerçek" ifadesini kullandı.

-"Faruk Çelik kardeşimizin payı büyük"-

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 4 seçim ve bir referandumdan başarıyla çıkmış bir il teşkilatı bulunduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Ben buraya aday oldum, geldim, yanımda Sedat ve arkadaşlarını buldum. Onlarla kampanya yaptım. Ama sonuç, il başkanımızın ve teşkilatımızındır. Bir savaşta zafer askere aittir, mağlubiyet ise kumandana aittir. Eğer başarısız sonuç alınsaydı kendimi sorumlu tutardım, başarılı sonuç alındı, o sonuç da Sedat Yalçın, ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız ve arkadaşlarınındır. Şimdi biri bana sorsa ki, 'ne düşünüyorsun-' Benim notum bu... 'Bütün bunları söylerken Faruk Çelik'ten hiç bahsetmiyorsunuz.' Faruk bey, her şeyi hazırlamış. En büyük pay onun. Ben hazıra kondum. Ben gözümü açtım, Bursa'ya geldim, ne yapıldıysa onun döneminde yapılmış. Gelen hizmetlerden tutun, siyasi sonuçlarda da Faruk Çelik kardeşimizin büyük payı olduğunu biliyorum. Ama şimdi yeni bir dönem var. Bu dönemde il kongresine giderken, geçmişteki bölünmüşlüklerin, olumsuzlukların artık izini silmemiz gerekir. 'O tarihte şu da vardı, bu da vardı ama sabaha karşı geldiler o da gitti, bu da gitti, bu geldi.' Böyle kapkaççılık olur mu- İl kongresi böyle yapılır mı- Aday belli olur, seçime gidersiniz, seçilirse adam adam taş gibi yürütür. Çok güzel kongre olacak."

Başbakan Yardımcısı Arınç, bazı gazetecilerin, "Tayyip Bey gelecek mi gelmeyecek mi-" diye merak içinde olduğunu belirterek, "Sağlıkla ilgili, başka meşguliyetlerle ilgili konu. Allah'ın izniyle gelecek. Gelmezse biz geliriz, biz gelemezsek başkaları gelir. Hiç kimse gelmezse Bursa, kendi kongresini yapar en başarılı sonucu alır" dedi.

İl kongresinin çok önemli olduğunu vurgulayan Arınç, "Bunun haber olmaması mümkün değil. Bu kongreye yönelik her haber gazetecilerin hakkı. Bazen çok uçuk kaçık şeyler okuyorum. Bazılarına güldüğümüz, bazılarına 'bu kadar da olmaz' dediğimiz oluyor. Bir şeyler yazmış olmak için için 'kulis haberleri şöyle' demek, neyse..." iye konuştu.

Arınç, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bursa İl Gençlik Kolları Kongresi'ne katılma planlarının olduğunu ancak annesinin vefatı nedeniyle bunun gerçekleşmediğini belirterek, Başbakan Erdoğan'ın, 22 Nisan'daki il kongresine katılacağını, öncesinde Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Celal Sönmez ve arkadaşlarının Bursa'ya hediye ettikleri eğitim kompleksinin açılışını yapacağını bildirdi.

Bursa'yla ilgili bütün projelerin tek tek yürüdüğüne değinen Arınç, şunları kaydetti:

"Her şey yolunda. Yüksek hızlı treninden tutun, aklınıza ne geliyorsa sağlık kompleksine, eğitimle ilgili yapılacaklara, otoyol projesine kadar hepsi. Devlet Demir Yolları Genel Müdürüyle konuştum. 'Efendim hızlı tren ne durumda, temelini ne zaman atacağız-' Temelini şimdiye kadar çoktan atardık ama hem bürokrasi ki daha az kabahatli. Asıl kabahatli siyaset. 'Tren istasyonu şurada mı burada mı olsun, buradan mı yoksa şuradan mı geçsin-' İşin içine başka eller karışınca biraz gecikme oluyor. Hepsini aştık. Bir ay içinde temelimizi atıyoruz.

'Güzergah nereden olacak-' Tasalanmayın, bir yerden geçecek. Hepsi kontrolümüzün altında."

- BURSA

Kaynak: AA / Politika

Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title