Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB hedefine varmak için 40 yılda yapılanları 4 yılda yaptıklarını söyledi.

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), 23-30 Mayıs tarihleri arasında siyasi parti liderleri ile bir dizi toplantı gerçekleştirecek.

TÜSİAD'ın, "Siyasi Parti Genel Başkanları ile Toplantı Dizisi'nin ilk konuğu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan oldu.

Toplantıya Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRONFED) ve Konfederasyon üyesi sekiz bölgesel sektör ve ekonomik federasyonun yönetim kurulları, Kadın Girişimciler Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri ve TÜSİAD Üyesi işadamları Mustafa Koç, Bülent Eczacıbaşı, Ferit Şahenk, Tuncay Özilhan ile birlikte Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan katıldı.

Konuşmasında AB perspektifini kararlılıkla devam ettireceklerini anlatan Erdoğan, şu anda bir seçim sürecine girildiğini hatırlatarak 22 Temmuzda Türk milletinin geçmişi değerlendirerek gelecek vizyonu belirleyeceğini söyledi.

Erdoğan, konuşmasında "300 günde ne yapıldı. Biz şunu yapacağız demeyeceğiz. Biz başladığımız devam eden yolculuğumuzu güncelleştirmek suretiyle bunun üzerine inşa edilen bina üzerine neler koyduk. 2013 Cumhuriyetin yüzüncü yılı kutlamalarına neler getireceğiz. Biz 2013 yılına kadar olan seçim beyannamemizi açıklayacağız" dedi.

Türkiye'nin yıllarca zayıf koalisyonlarla enerjisini toprağa gömdüğünü söyleyen Erdoğan, kendi dönemlerinde ilk kez bir hükümetin 5. yasama yılını doldurduğunu ve ekonomi alanında birçok başarılı sonuçlar elde edildiğini hatırlatarak Türkiye'nin kazandığı istikrar ortamını artık kaybetmeyeceğini söyledi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Anayasa Mahkemesinin aldığı iptal kararını sert bir biçimde eleştirerek bu kararı alanları tarihin yargılayacağını ve kararın TBMM'de azınlığın çoğunluk üzerinde tahakkümüne yol açacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili niçin millete gitme yolunu tercih ettiklerini

anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Anayasa Mahkemesi karar verdi, saygı duymak zorundayız. Üzerinde konuşulmaz, konuşulur, bal gibi de konuşulur. Tarih bu kararı alanları hep yargılayacaktır. Ben buna inanıyorum."

Cumhurbaşkanlığı seçimi için parlamentoda bir uzlaşma oluşturulamadığı için seçimin halk tarafından yapılmasını istediklerini söyleyen Erdoğan, bu aşamada da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i eleştirdi.

"Parlamento bunu başaramadı" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Yapılacak olan egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Orada koltukları terk edecek kimse yok. Siz bunu başaramadınız. Rahatlıkla bu seçime bile bu yetişir. 15 günlük hakkı var, Sayın cumhurbaşkanı o hakkını kullanıyor. Belki o millete gidilmesini istemiyor, beş artı beşi istemiyor"

Muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesinden korktuklarını iddia eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Niye kaçıyorlar? Demokraside, egemenliğin millete verilmesinden kaçıyorlar. Az zaman yok, her zaman hazır, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini seçimlerden sonra da konuşuruz. Başkanlık sistemine geçilsin, biz ona da varız. Ülkemizde tıkanıklık olmasın bizim derdimiz bu."

AB hedefine varmak için 40 yılda yapılanları 4 yılda yaptıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, 23 Temmuzdan başlayarak AB konusunda 3 Kasım sonrası yaptıklarından çok daha fazlasını yapacaklarını belirtti.

"Türkiye çok daha güzel dönemin eşiğine geldiği böyle bir dönemde sil baştan yapmamalı, hedeflerine kilitlenmelidir" diyen Erdoğan, "Son dört yılda dünyada ekonomik büyüme yüzde 3, bizde 7,1, hani Türkiye'deki işler dünyadaki konjonktörden dolayı iyi gidiyor diyenlerin Türkiye'nin başarılarını görmelerini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, dalgalı kur rejimini tercih ettiklerini faizlerin piyasa da belirlendiğini ve kendisinin daha düşük faiz oranlarından yana olduğunu söyledi.

Gelecek dönemde özelleştirme konusunda kararlıklarının süreceğini vurgulayan Erdoğan, hukuk devletinin önemine işaret ederek yargının tarafsız olmasını istedi.

İdeal devleti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak gördüklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bir tanesi eksik olursa ideal devlet diyemezsiniz. İdeal devletin dört ayağı olur, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti olacak, kanun devleti değil, hukuk devletinden bahsediyorum. Hukuk devletini yakalayamazsak eksiğiz. Demokrasinin arkasında, eğilmeden, bükülmeden dimdik duralım diyoruz, Türkiye'nin istikrar ve güvenini muhafaza edelim diyoruz. Tek yanlı bağımsızlığı konuşuyoruz. Ben

Yargının tarafsızlığını istiyorum, bunu başarmak zorundayız. Bundan gücenenler olabilir. Ben zaten giderim. Bu ülkede bu tarafsızlığı savunanların sayısı arttıkça olur."

Konuşmasının son kısmında dokunulmazlıklar sorununa değinen Erdoğan, kendilerinin sadece siyasetçilerin değil yargı da dahil tüm kamu kurumlarında çalışanların tüm dokunulmazlıklarının kaldırılmasından yana olduklarını söyledi.

Sadece siyaset ve siyasetçinin dokunulmazlığını isteyenlerin hesabının farklı olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Herkes için dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz. Buna varmısınız, tüm kamu kurumlarında çalışanlar dahil yargısına varıncaya kadar, biz varız; o zaman eşitlik sağlanacak. Zaten siyasetçinin dokunulmazlığı parlamentoda bulunduğu süre içinde var, diğerlerinin böyle bir durumu yok. Lütfen burayı da öyle düşünelim. Ben belediye başkanlığı yaptığımda 7 dosyam vardı

üstelik İstanbul'a belediye başkanlığı yaptığım dönem. Partiyi kurdum bunlara ilave 51 dosya eklendi. Halkım gerçek manada kime nasıl sahipleneceğini iyi biliyor."

(ERÖ-CHT-HO-E)

Haberler