Başbakan Erdoğan Samsun'da

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halk kim isterse onun cumhurbaşkanı başbakan olacağını belirterek, "O zaman durmak yok, yola devam" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Samsun'da, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" haykırışı ve "Hasret sona eriyor kadın vekilimiz geliyor", "Kavuştuk otoyola Samsun'dan Şark'a, devamı gelecek AK ile Garp'a", "Adını dağlara taşlara, sevginizi yüreğimize yazdık", "Yaşadık sayende kışlarda yazı, seninle gördük ilk doğalgazı", "Hizmetlerimizle muhalefete verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz", "Yarınına sahip çık", "Engelsiz tek parti AK Parti", "Şükürler olsun Cumhurbaşkanını biz seçiyoruz",

"Tayyip millet el ele" ve "Muhalefet bahane AK Parti şahane" pankartlarıyla karşılandı.

Cumhuriyet Meydanı'nda Samsun Milletvekili adayları Mustafa Demir, Cemal Yılmaz Demir, Suat Kılıç, Birnur Şahinoğlu, Ahmet Yeni, Fatih Öztürk, Kerim Taşkıran, Burhan Ersoy ve Sadullah Kirenci'yi gösterip, "9" rakamını defalarca söyleyen Erdoğan, "Ona göre ha" dedi.

Sıcaktan bayılanlar için doktorları meydana davet eden Erdoğan, vatandaşın sağlıklarıyla ilgilenmelerini sağlarken, bir yankesici ise yakalanıp emniyete götürüldü. Sık sık sözleri, "Başbakan Erdoğan" ve muhalefet için "Yuhhh" sesleriyle kesilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Samsun bizim için, Türkiye için çok önemli. 19 Mayıs 1919'da Anadolu'yu düşman işgalinden kurtaracak o büyük yürüyüşün başladığı bu şehrimiz değişen, kalkınan yeni Türkiye'nin de öncü şehirlerinden biri olmuştur. 88 yıl önce Atatürk

ve arkadaşlarının Samsun'dan başlattıkları istiklal mücadelesi bugün aynı ruhla geleceğe hazırlanmaktadır. O ruh milletimizin en büyük ilham kaynağıdır" dedi.

Başbakan Erdoğan, hayallerinin ve umutlarının milletin hayal ve umutları olduğunu vurguladı. Bugün ölü toprağını üstünden atmış, sıkıntılarından arınmış bir Türkiye bulunduğuna değinen Erdoğan, ülkenin dünyada büyümede 6. sırada olduğuna işaret etti.

Türkiye'nin 5 yıldan az zamanda milli gelirini ikiye katladığına dikkat çeken Erdoğan, yıllardır çare üretilemeyen enflasyon canavarının da başının ezildiğini kaydetti.

"DSP-MHP-ANAP" dediği anda meydandan "yuhhhh" sesleri yükselirken, "Bu sandıkta daha iyi olmaz mı, daha demokratik olmaz mı, bunu sandıkta halledelim" deyin Erdoğan, koalisyon iktidarının ikisinin geçmiş seçimlerde tasfiye edildiğini, birinin tasfiye edilme zamanı geldiğini açıkladı.

Erdoğan, Türkiye'nin milli gelirinin 180 milyar dolardan 400 milyar dolara çıktığını hatırlatırken, "Halep ordaysa arşın Samsun'da" diyen Erdoğan, ihracatın 4.5 yılda 36 milyar dolardan 95 milyar dolara çıktığını dile getirdi. Erdoğan, "DSP-MHP-ANAP 22 banka batırdı. Ankara'da, Başbakanlık'ta, evlerde ne olacak belli değildi. Böyle devlet yönetiyorlardı. MHP, DSP'ye su taşıyordu. Şimdi DSP, CHP'yle birleşti, MHP de onlara su taşımaya hazırlanıyor. Al birini vur ötekine. 22 bankanın biri de İmar

Bankası'ydı" diye konuştu.

İmar Bankası'nın da fona devredildiğini ve İmarzedelere 9 milyar doların milletin cebinden ödendiğini belirten Erdoğan, artık çıkardıkları kanunlarla milletin hortumcuların hortumladıkları paraları ödemeyeceğini vurguladı. Erdoğan, "22 bankanın bankazedelere olan borcu 40 milyar doları içimiz kan ağlayarak ödedik. Şimdi hangi yüzle çıkıyorlar da bu milletten oy istiyorlar. İmar Bankası'nın kimin olduğunu da bilirsiniz. Siz önce fona devredilen bankaların, hortumladığınız paraların hesabını verin" çağrısı

yaptı.

Bugünkü Türkiye'nin umudun Türkiye'si olduğunu, bu Türkiye'nin insanlara gurur verdiğini, 7'den 77'ye herkesin aynı duygu içinde olduğu bir Türkiye bulunduğunu, ülkenin aldığı mesafeden insaf ve izan sahibi hiç kimsenin rahatsız olmaması gerektiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ama rahatsız olanlar var. O tezgahçılar, tuzakçılar, mazotçular var. 1 YTL'ye mazot vereceklermiş. Biz iki anahtar verenleri de gördük. Biz 1 YTL'ye mazot veriyoruz. Kime? balıkçı, yolcu motorlarına, kabotaj hattındaki tüm gemilere veriyoruz. Bunu Türkiye genelinde yapacağınızı söylerseniz bu palavradan başka bir şey değildir. 'Vergi almayacağız' diyorlar. Ülkeyi nasıl yöneteceksin, bu değirmenin suyu nereden geliyor?"

Genç Parti lideri Cem Uzan'ı kastederek, "Baban kardeşin kaçıyor. İsviçre'den şuradan buradan paraları çıkıyor. Gelsinler Türkiye'ye ama yürek ister" diyen Erdoğan, bu ülkenin kalkınmasını içine sindiremeyenleri eleştirdi.

Bugün oy isteyen diğer partilerin, faturasını halktan çıkardıkları kriz dönemlerinden hatırlanacağını belirtirken, "Sanki bu milleti o felaketlere sürükleyenler kendileri değilmiş gibi iftira ve yalanlarla siyaset yapıyorlar. Tayyip Erdoğan'dan bir şey çıkaramayanlar çoluk çocuğundan çıkar mı diye medet umuyor. Çıkmaz, aranmayın, bulamayacaksınız. Bizim hayatımız, ömrümüz belli. Biz diyoruz ki kervan yürür" açıklamasını yapan Erdoğan şöyle devam etti:

"Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Dağları delecek miyiz? Ferhat gibi delecek miyiz? Hazır mıyız? Sandıkları patlatacak mıyız? Bu sandıklar demokrasi şerefi adına 22 Temmuz'da farklı patlayacak. 15 gün sonra. Balon uçurmakla siyaset olmaz. CHP kendi meşruiyet krizini aşamıyor. CHP kimseye hayır getirmez. Bu CHP'nin de diğerlerinin de bu ülkeye faydası yok. Bizden eser mi istiyorsunuz; buyrun, Karadeniz Sahil Yolu, okullarımız, hastanelerimiz, dış politika, toplu konutlar, enerji. Şu samsun 5

sene önceki Samsun'a benziyor mu? Daha önce Samsun'da DDY'nin istasyonlarının olduğu yerlere bakardık, şimdi aynı iktidarın mensubu belediyemize destek verdik, Samsun'u sahiline kavuşturduk. Samsun'da 5 yıldızlı oteller açılacak. Turizmin, yatırımların çekim merkezi olacak".

Meclis'teki Cumhurbaşkanlığı seçimine de atıfta bulunan Erdoğan, CHP ve ondan korkan DYP'nin (DP) meclise gelmediğini, cumhura saygısı olmayanlardan cumhuriyetçi, halka saygısı olmayandan halkçı, millete saygısı olmayanların milliyetçi olamayacağını kaydetti. Erdoğan, "CHP, DP taş koydu. Anayasa Mahkemesi'ne gittiler. Baykal efendi, 'Eğer bizim istikametimizde bir karar çıkmazsa Türkiye'de çatışma çıkar' dedi, yalana bak. Yani demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru bir partinin liderinin söylediği lafa

bak. Neden bu lafı ediyor, çünkü kendisi milletin iradesinden değil, kurumların iradesinden nemalanıyor. Sıkıntı burada. Onun için CHP hiçbir zaman milletle barışık olmamıştır. Adında halk olmasına bakmayın, hikaye. Tek partili dönem hariç CHP iktidar olamamıştır, olamazda. Tek parti döneminde il başkanları illerde valiydi. Bunlar demokrat mı?" diye sordu.

Özal, Demirel, Sezer nasıl seçildiyse aynı Anayasa'ya göre cumhurbaşkanlığı seçimi yaptıklarını Abdullah Gül'ün 357 oy aldığını hatırlatan Erdoğan, "Kendi kendime sordum, acaba Özal, Demirel ve Sezer'in aldıkları oylar mı fazla, Gül'ün aldığı oy mu fazla? Sonunda dedim ki hukukta tashihi karar vardır. Karar düzeltilecek. Biz diyoruz ki 'Millete gidelim', ne olacak millete gideceğiz de 400. 450 de olur. Milletimiz ne verirse o. Benim halkım ne diyorsa o. Halkım kimi isterse o cumhurbaşkanı olacak. Kimi

isterse o başbakan olacak. Kimi isterse onlar milletvekili olacak. O zaman durmak yok yola devam" dedi.

"Buradan biz ayrılacağız, ayrıldıktan sonra yan gelip yatmak yok. Kapı kapı dolaşacak mıyız?" sorusuna "Evet" cevabını alan Erdoğan, Samsunlulara seslenişini şöyle sürdürdü:

"Bunlar bize 'IMFci' diyor. Türkiye IMF'yle 1959'dan beri görüşüyor. Bu ülkede hangi parti iktidar olmuşsa hepsi görüşmüştür. Bizden önce 18 stand by anlaşması yaptılar. 17 ve 18'ncisini 3'lü koalisyon yaptı. Göreve geldiğimizde 23.5 milyar dolar borcumuz vardı. Şimdi 8.5 milyar dolar borcumuz kaldı. Borcu biz ödüyoruz. Merkez Bankası'nın döviz rezervini 26 milyar dolardan 66 milyar dolara biz çıkardık. 1'in yanına 6 sıfır koydular, tuvalete 2 milyon liraya gidiliyordu. Sanki 6 sıfır olunca vatandaş

milyoner oluyor. Paramızı mahvettiler, hani milliyetçiydiniz. Bunlarda milliyetçilik yok, bu lafla olmaz. 6 sıfırı attık, doların karşısında paramız değerlendi. Enflasyon çatladı. Kürsülere çıkıp 'Enflasyon düştü ama piyasalara yansımadı' diyorlar, sanki ekonomiyi çok biliyorlar. Enflasyon düşünce piyasada artış olmayacağını bile bilmiyorlar. Daha da önemlisi gecelik fazleri yüzde 8 binlerden kurtardık. Faizi yüzde 63'le aldık, 18'e düşürdük. Devletin borçlanma rakamı düştü. İş bilenin kılıç kuşananın".

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi kastederek, "Beyefendi 3.5 yıl bu ülkede başbakan yardımcılığı yaptı, sorun, Türk cumhuriyetlerine kaç kere gitti?" diyen Erdoğan, cevabını da kendisi, "Hiç gitmedi" diye verdi. Kendilerinin ise Orhun Abideleri'ne 42 kilometre yol yaptırdıklarını, bunu bir medeniyetin evlatları olarak gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, Türkiye'yi dünyaya açtıklarını vurguladı.

Erdoğan, eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzerinde yükselen bir Türkiye noktasına gelindiğini söylerken, teknoloji sınıflarıyla ilgili de, "Bunlar zamanında bilgisayar yok muydu? Yeni mi icat oldu. Onlar 'Atatürk'ün ilk adımını attığı Samsun'dan dünyanın muasır medeniyetlerinin üzerine çıkacağız' diyorlardı. Neden yapmadılar. Okulları biz bilgisayarlarla donattık. Bunlar ilerici falan değil, gericilerin ta kendisi" vurgusunu yaptı.

Erdoğan, Samsun'da yapılan eğitim, sağlık, ulaşım, inşaat, enerji, tarım alanlarındaki gelişmeler ve yatırımlara değindikten sonra Pazartesi Bakanlar Kurulu'nun toplanacağını, akabinde TMO ve FİSKOBİRLİK'in bir araya geleceğini ve fındık fiyatını açıklayacağını dile getirerek, üreticinin fındığını bu iki kuruluşun alacağını söylerken, "FİSKOBİRLİK gayri menkullerini satacak, satmalı" uyarısında bulundu.

Erdoğan konuşmasını şöyle tamamladı:

"Biz siyasetle ülkemize hizmet yapmak istiyoruz. Yaradılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Biz hiç kimseyi makamı, mevkisi, parası, şuyu buyu için sevmiyoruz. Şimdi 22 Temmuz'da bunlara cevabını verin. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Durmak yok, yola devam. İşte bizi asırlarca dünyaya hakim kılan ruh buydu. Bir zamanlar biz de millet ve nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz. 15 gün çalışacak ve demokrasi zaferini 22 Temmuz'da haykıracağız".

Erdoğan mitingin ardından Samsun'daki 36 yatırımın açılışını ve temel atma törenine katıldıktan sonra Kastamonu'ya hareket etti.

(AG-SA-ÖK-Y)

Haberler