Başbakan Erdoğan: Polis Eşkiyanın Şamar Oğlanı Değildir
Samsun'da halka seslenen Başbakan Erdoğan, eserleriyle konuşamayanların seçim yolunu şiddet taşları ile döşeme gayretinde olduğunu söyledi.
Başbakan "Polisimize, güvenlik güçlerimize el kaldıranlar karşılığını bulurlar. Polis, eşkiyanın şamar oğlanı değildir. Eğer söyleyecekleri birşey varsa çıkar meydanda konuşurlar. Kalkıp sivil vatandaşa saldıramazlar. Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Olay budur" dedi.
Konya'dan Samsun'a giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisi tarafından düzenlenen Cumhuriyet Meydanında düzenlenen mitinge katıldı. 1 buçuk saat geçiklemeli olarak mitinge katılan Başbakan, 40 bin kişinin katıldığı mitingde Süper Lige yükselen Samsunspor'u tebrik ederek konuşmasına başladı. Başbakan Erdoğan, Samsunspor'a 30 bin kişilik yeni bir stad sözü verdi. 8. 5 yıl boyunca partilerine, hükümete çok ağır eleştiriler yapıldığını belirten Başbakan Erdoğan, "8. 5 yıl boyunca bir yandan sizlere hizmet üretmek için çabalarken bir taraftan da muhalefetin kırıcı, yıkıcı, tahrip edici eleştirilerine, hakaretlerine göğüs gerdik. Ama hiçbir zaman çekinmedik, korkmadık. Yapıcı eleştiriye her zaman açağız" diyerek, "Zihnimizle kalbimizle açığız. Her zaman dikkate aldık. Bunlarda proje, öneri yok. Bunlarda sadece sırtında boş bir yumurta küfesi var" dedi. Türkiye genelinde kendilerinin değil, eserlerinin konuştuğunu söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP ve MHP'nin nesi konuşuyor" diye konuştu.
'EŞEK ÖLÜR KALIR SEMERİ İNSAN ÖLÜR KALIR ESERİ'
Başbakan Erdoğan, "Sorun bunlara. Eseriniz var mı bu ülkede. Dikili ağaçları yok. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Bekara karı boşamak kolaydı. Bunlar bol bol atıyor. Öyle mi? Bir zamanlar bir tanesi vardı ne diyordu, ne veriyordu, 5 fazlasını. Bir diğeri iki anahtar. Geldi mi konutlar, araçlar. Hak getire. Ama bizi bu Karadeniz sahil yolu anlatıyor. Eserlerimiz anlatıyor. Çiftçinin, esnafın, emeklinin iyileştirilmesini yaptık. Onlar anlatıyor. "dedi.
150'DEN FAZLA SEÇİM BÜROMUZA, ARACIMIZA SALDIRI OLDU
Samsun nasıl bir dönüşüm yaşıyorsa Türkiye'nin de aynı dönüşümü yaşadığını belirten Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de eserlerimizle konuşuyoruz. Eserleriyle, konuşamayanlar ne yazık ki, seçim yolunu şiddet taşlarıyla döşemenin gayreti içindeler. Şuana kadar Türkiye genelinde 150'den fazla seçim büromuz, aracımız il ve ilçe başkanlıklarımıza saldırı oldu. Seçim konvoylarına saldırdılar. Kastamonu'da hemşehriniz Recep Şahin'i şehit ettiler. İmam hatipli çocukları dahi hedef aldılar. Cizre'de imam hatipli çocuklarımızın kaldığı yurdu yaktılar. Molotof kokteyli ile çocukların yüzlerini yaktılar. Milletvekillerimize saldırarak bizi sindireceklerini, korkutacaklarını sandılar" dedi.
POLİS EŞKİYANIN ŞAMAR OĞLANI DEĞİLDİR
Kütahya'da halkın ayağa kalktığını belirten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ama böyle devam ederse biz emniyet olarak tedbirlerimizi alacağız. Dikkat edin, polis panzerinin üzerine tırmanan bir kadın veya kız neyse oradan keyfini alamıyor elinde sopayla vurmaya başlıyor. Bu yandaş medya, candaş medya yazarları ne diyor, 'polis el kaldırmayacak' ne yapacak polis, dayak mı yiyecek. Polis niçin var bu ülkede?" diyerek, "Teröristlere karşı, şehir merkezindeki eşkıyaya karşı gerekli tedbiri alacak. Bunun için var. Bütün esnafın can emniyeti, can güvenliği için var. Polisimize, güvenlik güçlerimize el kaldıranlar kusura bakmasınlar karşılığını bulurlar. Bu polis, eşkiyanın şamar oğlanı değildir" diye konuştu.
Erdoğan, "Eğer söyleyecekleri birşey varsa çıkar meydanda konuşurlar. Kalkıp sivil vatandaşa saldıramazlar. Hopa'da bize yaptıkları bu oldu. Otobüsümüzle gidiyoruz. Sabahtan beri bizi Hopa'ya sokmamak için her türlü yola başvurdular. Ama bu ülke hiçbir zaman bu tür kendini bilmezlere bırakılamaz. Ne tür tedbir gerekirse alacağız. Bizim huzurumuzu ortadan kaldırmaya kimse teşebbüs edemez. Huzur ülkesi Türkiye'yi kimse karıştıramaz. Bunun mücadelesini, tedbirini alıyoruz almaya devam edeceğiz. Tuzağa düşmeyeceğiz. Şiddet diline teslim olmayacağız. Nefretin diline teslim olmayağız. Eserlerimizle konuştuk. Aynı şekilde konuşmaya devam edeceğiz. Ama nush ile uslanmayanı etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Olay budur" diye konuşmasını tamamladı.
CHP' DEN GEÇMİŞ OLSUN TELEFONU GELMEDİ
Bazı yazarların, medyanın ağız birliği edercesine BDP'ye karşı uslüplarını, tutumlarını eleştirdiğini hatırlatıp, Diyarbakır'a giderek kürt kökenli vatandaşlarla kucaklaştıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, BDP'nin maskesini düşürmek, şiddet politikalarını anlatmak için oraya gittiğini, arkalarından konuşmadığını yüzlerine konuştuğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan, "Yandaşları CHP, MHP'nin bize nasıl şiddet uyguladığını, nasıl bir sivil faşizm dağıttıklarını anlattım. Bazı yazarlar bundan çok rahatsız olmuş. Ama bunlar Hakkari'de öldürülen imamdan rahatsız olmadı. BDP'nin bu imamla ilgili suskunluğundan rahatsız olmadı. Kastamonu'da, Silopi'deki şehitlerimizden rahatsız olmadı. Bunlar AK Partiye molotoflu saldıralardan rahatsız olmuyorlar" diyerek, "Sıkılmadan, utanmadan Kılıçdaroğlu, Hopa'daki olaylar üzerine ne diyor. 'Rüzgar eken fırtına biçer' diyor. Ben beklerdim ki, zerre kadar nezaketi olsa nezaket nedir bilse kalkar bir telefon açar der ki, 'Sayın Genel Başkan geçmiş olsun, konvoyunuz taşlandı, korumanız ağır yaralı, şuur kapalı, hastaneye kaldırılmış. ' Ben siyasi genel başkanlardan bunu beklerdim. Bir tanesi telefon açmadı, bir tanesi. Ama biz bu nezaketi hep gösterdik. Başlarına bir şey gelse, kaza geçirseler hep aradık. Ama bunlarda bu yok" diye konuştu.