Başbakan Erdoğan: "IMF ile Yola Devam" (2/son)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bütçe görüşmeleri sırasında IMF ile ilişkilerin kesilmesini isteyenlerin olduğunu belirtti. Erdoğan, "Bizim böyle bir niyetimiz yok. Çünkü biz IMF'ye borçlanırken, yüzde kaç ile borçlanıyoruz, buna bakarız" dedi.

Erdoğan, 2008 bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu'nda muhalefet partilerinin eleştirilerini yanıtladı. Erdoğan, bundan önceki bütçe görüşmelerinin gerilim içinde geçtiğini belirterek, kendi iktidarları döneminde bunun geride kaldığını söyledi. AKP iktidarı olarak güçlerini demokrasi ve millet iradesinden aldıklarını ifade eden Erdoğan, "Demokrasimiz güçlendikçe ekonomimiz güçleniyor, toplumumuz güçlendikçe devletimiz güçleniyor. Milletimiz ve devletimiz birlikte güçlendikçe, dünyadaki itibarımız ve saygınlığımız da artıyor" diye konuştu.

Bütçeyle ilgili bütün makul eleştirileri dikkate alacaklarından hiçbir milletvekilinin şüphesi olmaması gerektiğini kaydeden Erdoğan şunları söyledi:

"Görüyorum ki burada sadece 'vurun abalıya' mantığıyla konuşmalar var. Çözüm yok. Ama hepimiz bu milletin iyiliği, ülkenin geleceği için bir şey düşünüyorsak, o zaman şunu söylemek durumundayız: 'Şu yanlıştır, bunu yaparsanız doğrudur, bundan millet, Türkiye kazanır' demeliyiz. Bunu yaptığınız zaman biz de alkışlarız."

-BÜTÇENİN İKİ YAKASI BİR ARAYA GELDİ-

58 ve 59. Hükümetler dönemlerinde uygulanan mali disiplinle bütçenin "iki yakasının bir araya geldiğini" söyleyen Erdoğan, "Elde ettiğimiz başarıda para, maliye ve sosyal politikalarımızın uyumlu şekilde yürütülmesinin büyük payı olduğu malumunuzdur. Bu başarı kuşkusuz, siyaset ve yönetim anlayışımızla, iş görme biçimimizle uyumlu şekilde yürütülmüştür" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin geçmişte ağır krizlerle boğuşan bir ülke olduğunu savundu. Erdoğan, "Diyorlar ki 'niye bunu söylüyorsunuz? Hep kriz edebiyatı yapıyorsunuz.' E, kriz vardı ülkede. Biz demiyoruz, milletimiz bir krizin içinde olduğunu ifade ediyordu. Bütün gazete manşetleri krizleri haykırarak yaşadılar. Bunları hep birlikte yaşadık. Bunu inkar mı edelim?" dedi.

-HAVADA KARGA VAR-

Türkiye'nin milli gelirinin 80 milyar dolardan 489 milyar dolara çıktığını dile getiren Erdoğan, Merkez Bankası'nın döviz rezervinin de göreve geldikten bu yana 27 milyar

dolardan 70 milyar doları aştığını söyledi. Bazı çevrelerin geçmişe ait rakamların verilmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade eden Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne diyeceğiz, söylemeyecek miyiz? Efendim 'kurdan kaynaklanıyorÂ…' Kardeşim yani o oldu böyle, bu oldu böyle, havada karga var, başka bir şey yok. Lütfen burada biraz gerçekçi olalım. Bu gerçekleri inkar etmeyelim. Hele hele Türk Lirasının değerlenmesinden rahatsızlık duyanlara baktığım zaman ben taaccüb ediyorum. Biz Türk Lirasını Değerlendirme Kanununu 10 yıllarca önce çıkarmadık mı? Bu Meclis çıkarmadı mı? Çıkardı. Paramız değer kaybına uğradığı zaman 'Türk Lirası delik deşik oldu' demiyor muyduk? O milliyetçiliği konuşan kardeşlerim, şimdi acaba 'TL değer kazanıyor' diye niye rahatsız oluyorlar, bunu da anlamakta zorlanıyorum."

Göreve gelmeden önce maaşını alan herkesin döviz bürosuna giderek maaşlarını dövize çevirdiğini söyleyen Erdoğan, artık döviz bürolarının kapanmaya başladığını dile getirdi.

-IMF'DEN ÇEKİLME GİBİ BİR NİYETİMİZ YOK-

Erdoğan, enflasyonunun, 1971'den bu yana ilk defa 2004 yılında tek haneli rakama indiğine işaret etti ve "2007 yılı Kasım ayı itibarıyla TÜFE'nin yıllık artış hızının yüzde 8.4 olarak gerçekleşti. Hedefimizi aşmıştır, doğrudur. Burada bir başarısızlığımız var, bunu kabul ediyorum" şeklinde konuştu.

Bütçe görüşmeleri sırasında IMF'ye yönelik eleştirileri de yanıtlayan Başbakan Erdoğan sözlerini şunları söyledi:

"Sürekli olarak IMF'ye vuruluyor. Vurulabilir. Herkes istediğini konuşmakta, söylemekte haklıdır. Hatta bugün burada bizden IMF'den çekilme ifadelerini bekleyenler olabilir. Bizim böyle bir niyetimiz yok. Çünkü biz IMF'ye borçlanırken, yüzde kaç ile borçlanıyoruz, buna bakarız. Çünkü başarıda insan yönetimi ne kadar önemliyse, para ve bilgi yönetimi de o denli önemlidir. Burada IMF'den bu kadar ucuz imkanlarla para alınıyorsa bundan ayrılmanın da gereği yok. Görevi devraldığımızda IMF'ye 23.5 milyar dolar borcumuz vardı, şimdi 7.2

milyar dolar."

Faiz oranları, ihracat rakamları gibi ekonomik göstergeleri anlatan Erdoğan, Türkiye'nin artık bir fırsatlar ülkesi haline geldiğini kaydetti.

Kendi iktidarları döneminde memur maaşlarında ciddi bir iyileşme sağlandığına değinen Erdoğan, 2008 Ocak ayında en düşük memur maaşının 887 YTL, Temmuz ayında ise 925 YTL olacağını belirtti.

Yapılan sosyal yardımlara da değinen Erdoğan, CHP milletvekillerinin laf atması üzerine "Rahatsızlığınız olabilir, önemli değil. Biz yolumuza devam ediyoruz. Durmak yok, yola devam, bizim işimiz bu" dedi

-4 MİLYON İNSAN YOKSULLUKTAN KURTULDU-

İktidarları döneminde, 4 milyonu aşkın kişinin yoksulluk sınırının altında yaşamaktan kurtulduğunu belirten Erdoğan, toplam gelirden en az pay alan yüzde 20'lik kesimin payının 2002'de yüzde 5,3 olduğunu, 2005'te bunun yüzde 6,1'e yükseldiğini bildirdi. Erdoğan, dar ve orta gelirliler ile üst gelir grupları arasındaki makasın, bu dönemde daraldığını kaydetti.

Erdoğan, yolsuzlukların, batık banka skandallarının, çetelerin ve ihale mafyalarının kendi dönemlerinde ortadan katlığına işaret ederek 57. Hükümet döneminde BDDK'dan TMSF'ye devredilen banka sayısının 18 olduğunu söyledi. Görev yaptıkları süre içinde bankaların görev zararlarının azaldığını söyleyen Erdoğan, "Görev zararı, bizim kitabımızda yazmıyor, inşallah da olmayacak" dedi. (ANKA)

(İG/GB)

Haberler