Haberler

Başbakan Erdoğan: İmamhatip Okulları Bir Düşüncenin İsyanı, İtirazıdır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İmamhatip okulları bir direniş, bir direnç olarak ortaya çıktı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İmamhatip okulları bir direniş, bir direnç olarak ortaya çıktı. İmamhatip okulları bir düşüncenin isyanıdır, itirazıdır. Bunun için ortaya çıktı. Okulda bir kısım öğretmenlerimiz bize, "Cenaze yıkamayı öğrenmek için mi buraya geldiniz?' derdi. Aslında her Müslümanın kendi cenazesini yıkayabilecek bilgiye sahip olması en önemli görevidir. Müslüman değilse zaten onun için böyle bir şeye gerek yok. O, onu hemen katlar, paketler, gönderir" dedi.

Başbakan Erdoğan, Kadıköy İmam Hatip Lisesi'nin iftarında yaptığı konuşmada, imamhatip okullarının kendi için müstesna bir yeri olduğunu söyledi. İmamhatip mezunu olmanın, ona bu hakkı tanıdığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"İmamhatip okulları, çok ciddi bir toplumsal ihtiyacın neticesinde ortaya çıktı. Uzun yıllar boyunca devlet ile millet arasındaki kopukluk, gençlere milli ve manevi değerleri öğretecek okulların bir ihtiyaç haline gelmesine sebep oldu ve bunun neticesinde bu adımlar atıldı. Bizde devlet maalesef vatandaşına göre şekil almak yerine, vatandaşına şekil vermeye çalıştı. Hem MEB, hem okullar çocuklarımızı, gençlerimizi belli bir kalıba sokmaya çalışıyor, tek-tip vatandaşlar üretmenin mücadelesini veriyordu. Bu tek-tip vatandaş arzusunda din yoktu, dini değerler yoktu, manevi değerler yoktu. Çocukların ve gençlerin tarihlerinden, ecdatlarından, tüm milli ve manevi değerlerinden soyutlanmış şekilde yetişmesi hedefleniyordu. Bu milletlerin ve medeniyetlerin başına gelebilecek en korkunç tehlikeydi. Bir milleti, bir medeniyeti kendi köklerinden, ruhundan, özünden, tarihinden koparmak; o milleti tamamen yok etmek, yeni fakat yapay bir topluluk inşa etmek anlamına gelir. Nice milletler ve medeniyetler; katliamla, işgalle, soykırımla değil, onları millet yapan köklerinin koparılmasıyla tarihten silindiler. Bir millet dilini unutursa, o artık başka bir millet; daha doğrusu başka milletlerin mahkumu olur. Bir medeniyet kendisini inşa eden kaynakları unutursa, o artık başka bir medeniyet; daha doğrusu başka bir medeniyetin esiri olur. İşte bizim ülkemizde bir dönem bunu denediler. Bütün köklerimizle, bizi biz yapan bütün değerlerimizle aramıza mesafe koymak istediler."

-"MÜSLÜMAN DEĞİLSE HEMEN KATLAR, PAKETLER, GÖNDERİR"-

İstanbul'un çeşitli semtlerinde dünya tarihinin değerli eserlerini içeren kütüphaneler bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, "Dünyada eşi benzeri olmayan kitaplar var. En iyi eğitimi almış, doçent, profesör olmuş insanlarımız bile bu eserleri okuyamıyor. O eserlerdeki bilgi ve hikmetle buluşamıyor. Ne anlamı var? Şah damarı kesilmiş bir insan yaşar mı? Yaşamaz. Tarihinden, ruh kökünden koparılmış bir nesil de yaşayamaz. İşte biz şimdi bunun mücadelesini veriyoruz. İmamhatip neslinin üzerindeki en büyük görev, bu eserleri ayağa kaldırmak, geleceğe çok daha farklı şekilde bakmaktır. Ben bunu başaracağınıza inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, şunları ekledi:

"İmamhatip okulları bir direniş, bir direnç olarak ortaya çıktı. İmamhatip okulları bir düşüncenin isyanıdır, itirazıdır. Bunun için ortaya çıktı. Okulda bir kısım öğretmenlerimiz bize, "Cenaze yıkamayı öğrenmek için mi buraya geldiniz?' derdi. Aslında her Müslümanın kendi cenazesini yıkayabilecek bilgiye sahip olması en önemli görevidir. Eğer Müslümansa Müslüman değilse zaten onun için böyle bir şeye gerek yok. O, onu hemen katlar, paketler, gönderir; ama Müslümanın durumu öyle değil. Müslümanın inancının bir gereği var ve biz, onların anladığı manada, gassal diyorlarsa bize, evet gassalız. Bu da bizim için bir şereftir.

Derdimiz şu; artık bu okullarda edebiyle, ahlakıyla, ülkesinin geleceği için milli değerlerine sahip çıkacak bir nesil yetişsin. Bunu sizlerle başaracağız. Ben karşımda gördüğüm bu nesle inanıyorum. Sakın ha, şu paralel yapının da tezgahına, tuzağına düşmeyin. Burada çok dikkatli olacağız; çünkü ulusal güvenliğimizi noktasında adımlar atan bu yapı, inançlarımızın istismarını yaptı ve bu devleti, bu milleti bölüp parçalayıp buradan kendi çıkarlarının peşine düştü. Onlara bu fırsatı vermeyeceğiz. Yaptıkları yanlarına kar kaldı sadece. Bundan sonra onlar da bunun bedelini farklı ödeyecekler.

Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Artık vekillerin seçtiği değil, milletin aslının seçtiği bir başkan, bir Cumhurbaşkanı görevi üstlenecek. Öyle bir dönem başlayacak. Özellikle sizlere çok büyük görev düşüyor. Aydınlık yarınların Türkiye'sini 10 Ağustos'tan sonra farklı bir şekilde inşa edeceğiz."

Kaynak: ANKA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Kadıköy Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title