Haberler

Başbakan Erdoğan'dan Yılmazer'e Suç Duyurusu

Güncelleme:

Başbakan, kendisine iftira attığını öne sürdüğü Eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer'e yurt dışı yasağı konulmasını talep etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine iftira ve hakarette bulunduğu iddiasıyla eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer hakkında suç duyurusunda bulunurken İlker Başbuğ, Nedim Şener ve Ahmet Şık'la ilgili dikkat çeken ifadeler yer aldı.

YILMAZER İÇİN YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI İSTENDİ

Suç duyurusunda Yılmazer hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulması istendi. Yılmazer'in diğer kişilerin tutuklanması hususundaki beyanlarında da benzer iftira ve hezeyanlar olduğu kaydedilen dilekçede, Yılmazer'in, "Tüm tutuklamaları biz yaptık" demesinin "suç itirafı" olduğuna yer verildi.

"ÖRGÜTLÜ YAPIDAN GÖZLERİ UZAKLAŞTIRMAK İÇİN..."

"Savcılığın, bu suç itirafından yola çıkarak, bu soruşturmalarda görev alan kamu görevlileri içinde 'paralel bir yapının' olup olmadığını tespit etmesinin beklendiği" bildirilen dilekçede, Yılmazer'in, "kendisiyle beraber hareket eden örgütlü yapıdan gözleri uzaklaştırmak ve başka kişilere suç atmak gayreti içinde olduğu" ifade edildi.

Dilekçede, "Yılmazer'in yurt dışında taşınmaz satın aldığı, yurt dışına çıkarak, bir daha dönmeyeceği şeklinde duyum alındığı" bildirilerek, Yılmazer hakkında soruşturma yapılması ve yurt dışına çıkış yasağı konulması için mahkemeye başvurulması istendi.

TV AÇIKLAMALARINA DİKKAT ÇEKİLDİ

Erdoğan'ın avukatları Ali Özkaya, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinde, Yılmazer'in, katıldığı televizyon programında açıklamalarda bulunduğu belirtildi.

Yılmazer'in, özetle, "Ergenekon Örgütü Davası olarak bilinen ve içinde 20'nin üzerinde iddianame ile birleştirilen davaların olduğu ana dava, Balyoz, Odatv, İnternet Andıcı, Devrimci Karargah davaları ile bu davalardaki tutuklamaların Başbakan'ın bilgisi ve talimatıyla olduğu; eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Mehmet Haberal, Hurşit Tolon, Engin Alan, Hanefi Avcı, Ahmet Şık gibi kişilerin Başbakan'ın talimatıyla tutuklandıkları, davaların başından sonuna kadar bizzat Başbakan tarafından yönetildiğini" beyan ettiği anlatıldı.

"BAŞBAKAN'IN BÖYLE BİR YETKİSİ"

"Başbakan'ın kimseyi tutuklama veya tutuklattırma yetkisinin olmadığı" vurgulanan dilekçede, Erdoğan'ın, ülkede gerçek bir hukuk devletinin yerleşmesi için çetelerle, örgütlü suç yapılarıyla, vesayet rejimleriyle mücadele edilmesi konusunda soruşturma mercilerine her türlü desteği verdiğine işaret edildi.

"BİLGİLENDİRME DOĞAL"

"Ergenekon adı altında bir suç örgütünün varlığı" iddiasına ilişkin istihbarat raporları devletin "üst yöneticilerince" arz edildiğinde, Erdoğan'ın bunlarla ilgili tedbirlerin alınması talimatı verdiği belirtilen dilekçede, İlker Başbuğ'un, "hükümeti cebren yıkma" iddiasıyla ifadeye çağrılması konusunda Başbakan'ın bilgilendirilmesinin doğal olduğuna dikkat çekildi. Dilekçede, şunlar kaydedildi:

"İfadeye çağrılma ayrı şey, ifadeye giden herkesin tutuklanması için bir oluşum yapmak ayrı şeydir. Şüpheli, adı geçen davaların bir kısım sanıklarıyla ilgili ifadeye çağrılma kısmında sunulan bilgiyi kasten çarpıtarak ve belki de yaptığı bir kısım suç teşkil eden fiillerin ortaya çıkması endişesiyle kasıtlı olarak müvekkile iftira atmaktadır. Yaşadığımız günlerde ortaya çıkan yeni bilgiler ve paralel yapılanma iddiaları nedeniyle bu davalarda yargılanan ve haksız yere hapis yattığını ileri süren kişilerin de çokluğu karşısında, şüpheli bu insanları müvekkilime karşı kışkırtmakta ve toplumsal kargaşa çıkmasını istemektedir."

"BU DALGA DALGA OPERASYONLAR MİLLETİ BOĞACAK"

Erdoğan'ın, hukuka uygun yürütüldüğüne inandığı süreçlere sonuna kadar sahip çıktığı, kamu görevlilerini yüreklendirdiği belirtilen dilekçede, ancak bu soruşturmaların "dalga dalga" yapılması ve "hukuka aykırı soruşturma yapılıyor ve sahte delil üretiliyor" eleştirisini ciddi bulması üzerine "Bu dalga dalga operasyonlar milleti boğacak" dediği ve yanlış gördüklerini kamuoyu önünde dile getirdiği hatırlatıldı.

"BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMASINI... "

Dilekçede, Erdoğan'a, Başbuğ'un ifadeye çağrılacağı bilgisi verildiği, onun da "Genelkurmay Başkanlığı yapmış emekli bir komutanın ifadeye çağrılması" nedeniyle gerekli insani hassasiyetle davranılması konusunda görüşünü açıklayıp, talimat verdiği anlatıldı.

"Bugün bile Erdoğan'ın anlayamadığı bir şekilde, Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru Genelkurmay Başkanı'nın 'terör örgütü kurmak ve yönetmek' iddiasıyla tutuklandığı ve Anayasa'nın 145. ve 148. maddesinin açık hükümlerine rağmen özel yetkili ağır ceza mahkemesinde yargılandığı" kaydedilen dilekçede, Erdoğan'ın, "Başbuğ'un, terör örgütü kurucu ve yöneticisi olarak nitelendirilerek suçlanmasının haksızlık ve yanlış olduğunu, bunun kabul edilemez bir iddia olduğunu" tüm süreçlerde beyan ettiği aktarıldı.

"HİÇBİR DURUŞMAYA KATILIM OLMADI"

O günlerde bazı gazetelerde ve görsel medyada, Erdoğan'ın bu açıklamalarının eleştirildiği hatırlatılan dilekçede, "İnternet Andıcı" davasının doğrudan hedefi AK Parti ve partili milletvekillerince kurulan hükümet olmasına ve partinin davaya müdahilliğine rağmen hiçbir duruşmaya katılınmadığı ifade edildi.

"YILMAZER İFTİRA ATIYOR"

"Erdoğan'ın, Başbuğ'un değil tutuklanmasını istemesi, tutuklanmasından bile sonradan haberdar olduğu" belirtilen dilekçede, "Yılmazer'in, iftira attığı" kaydedildi ve şu ifadeler kullanıldı:

"NEDİM ŞENER VE AHMET ŞIK OLAYI DA BUNA BENZİYOR"

"Nedim Şener ve Ahmet Şık olayı da aynen buna benzemektedir. Şüpheli ve örgütlü olarak beraber hareket ettikleri bir kısım kamu görevlileri ile basın yayın organlarındaki yandaşlarınca ülkemize özgü, henüz yayınlanmamış, bağlı oldukları hoca ve kamu görevlileri hakkındaki bir kitabın daha matbaadayken basılıp yok edilmesi ve yazarının tutuklanmasına sebep olacak bir süreç işletmiştir. Buna gerekçe olarak da olayla hiç ilgisi olmayan ve kanunlarımızdaki tek istisna hüküm olan Basın Kanunu'nun 25/1. maddesi gerekçe yapılmıştır.

"SUÇU BAŞKASININ ÜZERİNE YIKMA ÇABASIDIR"

Müvekkil Sayın Başbakan, şüpheli ile beraber hareket eden kamu görevlilerinin artık kamu görevi ile bağdaşmayan davranışlara girdikleri ve baş amaçlarının olduğuna dair kendisine arz edilen bilgiler sonucu bir kanaate vararak, şüpheli ile bir kısım kamu görevlilerinin görevinden alınması talimatını vermiştir. Müvekkilimin haberi olmadığı bir konudan iftiraya uğraması ancak suç işleyenlerin suçlarını başkası üzerine yıkma çabası olarak izah edilebilir. Zaten Nedim Şener de hem yayın anında attığı twitlerle hem de öncesindeki açıklamalarıyla Sayın Başbakan'ın süreçten haberinin olmadığını açıklamıştır."

İşte Başbakan'ın avutlarının Ankara Cumhuriyet Bşsavcılığı'na sunduğu dilekçe:

Kaynak: Haberler.Com / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Ali Fuat Yılmazer İlker Başbuğ İstanbul Güncel Haberler

500

Yorumlar (106)

HAKTANselami7807@hotmail.com:

17 aralık hırsızları serbest, bu doğru söyleyen kahramana yurt dışı yasağı. yemezler başbakan artık sana görevini yapan vatanseverleri yedirmeyiz...

84
53
yanıtYanıtla
S.Demirkaratasch@hotmail.de:

Bu yaziya olumsuz oy verenlerin önümüzdeki 1 ay icersinde en sevdigi insanin ölmesini Allahtan diliyorum... CEKTIRDIKLERININ BEDELINI GÖRMELERI ICIN KIYAMET GÜNÜNÜ BEKLEMESINLER !! Bir kul olarak benim bile buna sabrim yok !!

yanıt0
yanıt0
baş türkseni_sewiyorum_ybf@hotmail.com:

bu adam yalan söylemiyor bence adam dehşet bir şekilde anlatıyo

73
40
yanıtYanıtla
Nuh Yıldıznuhyildiz1@hotmail.com:

Sayın Müdüre İnanıyorum, Bizleri bilgilendirdiği için kendisine teşekkür ediyorum.

73
35
yanıtYanıtla
Gözleri Ve Yüz Ifadesiolayolay@msn.com:

Cok sey anlatiyor,Yalan fiskiriyor

33
69
yanıtYanıtla
itiraf ediyorermanogur@hotmail.de:

hayir bence o yaptigindan pisman zaten basbakanin emriyle yaptigini söylüyor gözlerinden pismanlik fiskiriyor, basbakanda biseyleri itiraf etsinde bakalim yüz ifadesi nasil olacak.

yanıt0
yanıt0
KAÇAMAZSIN SAKLANAMAZSINcengiz.kudretlioglu@g:

Artık paralel yapı ve onun maşalarının kırılma zamanı geldi ÜMMEDİN ASKERLERİ geliyor, kaçamazsınız ve saklanamazsınız. İNLERİNE GİRMEYE DEVAM...

29
63
yanıtYanıtla
HAKTANselami7807@hotmail.com:

Ellerinde başbakanla ilgili kim bilir ne bilgiler var. adam istihbaratçı, başbakan gibi soru sormayan ve düşünmeyen yığınlara konuşmuyor bildiği var. allah yolunu açık etsin, ülkeme zarar verenlerin ipini ortaya çıkarsın...

yanıt0
yanıt0
M.N.Y.acisevdam@web.de:

Sende HADDINI BIL CAHIL , yillarca Müslümani Camiiye hapsetmeye calistiniz , yemezler ! MÜSLÜMAN PISIRIK SESSIZ OLMAZ ; yeri gelince HZ.Aliyi örnek alir Aslan olur, yeri gelince Sukunet Hz.Osmani önder biliriz. Artik HAKK diyen kazanacak bu Ülkede!

yanıt0
yanıt0
yusufyusuf_2014@hotmail.com:

kacamazsin saklanamazsin rumuzlu kafir,size han hamam cariye arkadasinin karisina goz dikme ,millete din iman ,allahsizlar sizi sonunuz geldi islamiyetin yuzkaralari,allahin sopasi yok ,iste boyle sopasiz milletin sillesi ile tokat yersiniz,heppinizdne nefret ediyoruz dnimizi lekeleyn dinsiz kafirler sizi

yanıt0
yanıt0
Tüm 106 yorumu okumak için tıklayın Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title