Haberler

Başbakan Erdoğan'dan, Gündeme İlişkin Değerlendirmeler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İktidar Olarak Türkiye'de Zam Kavramını Unutturduklarını Belirterek, "Dışa Bağımlı Olduğumuz Ürünlerde Zam Yapılması Gerekiyorsa Biz Bu Zammı Yine Yaparız. Ülkemizin Geleceği İçin Bunu Yapmaya Mecburuz" Dedi. Zamlar Konusunda Kendilerini Eleştirenlere Tepki Gösteren Başbakan Erdoğan, "Biz Dertliyiz. Ama Bunu Söyleyenler Dertli Değil. Bunlar Hala Evlenmedi, Hala Be...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidar olarak Türkiye'de zam kavramını unutturduklarını belirterek, "Dışa bağımlı olduğumuz ürünlerde zam yapılması gerekiyorsa biz bu zammı yine yaparız. Ülkemizin geleceği için bunu yapmaya mecburuz" dedi. Zamlar konusunda kendilerini eleştirenlere tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "Biz dertliyiz. Ama bunu söyleyenler dertli değil. Bunlar hala evlenmedi, hala bekarlar. Evlendikleri zaman durumlarını görürüz. Ama bu millet de galiba onları evlendirmeyecek.

Bunu da böyle bilin" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Başbakan Erdoğan, 60. Hükümet Programı Eylem Planı'nı Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Toplantının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, Merkez Bankası'nın Enflasyon Raporu'nun kendisine gelip gelmediğinin sorulması üzerine, raporun kendisine gelmediğini ancak, bunu Merkez Bankası Başkanı'nın basın toplantısıyla ile raporu paylaşacağını söyledi.

Yatırım ortamının iyileştirilmesi ve istihdamın artırılması kapsamından işveren SSK primlerinde 5 puanlık indirim yapılıp yapılmayacağına ilişkin ilgili bakanların farklı açıklamalarının hatırlatılması ve bu indirimin ne zaman yapılacağının sorulması üzerine de Erdoğan, "Biz bakanımızı mahcup edemeyiz. Bu programda da yer aldı. Verilmiş olan hükümetin sözü neyse bu söz yerine gelecektir ve bunun uygulaması 2008 içinde yapılacaktır" dedi.

Vergi indirimi ve diğer teşvikler karşılığında işverenden kayıt içine girmelerini istemeye devam edip etmeyeceği ve işsizlik konusunda belirgin bir etki sağlanıp sağlanmadığının sorulması üzerine de Erdoğan, "Biliyorsunuz 2007'de belirgin bir etki sağladı. Ne kadardı, 10.7 idi. Son açıklanan 9.3. Az bir oran ama düşüş var. Yani yükseliş değil, düşüş trendindedir" dedi. Bu dönemde hizmet sektörüne yönelik çalışmalara devam edeceklerini belirten Erdoğan, girişinin vergi ve diğer teşvik istekleri

karşılığında kayıt içine girmelerini her zaman söylediğini anlatarak, "Siz de bu konuda dürüstseniz ve diyorsanız ki 'haksız rekabet var'...Haksız rekabet nereden doğuyor? Kayıt dışı emekten doğuyor. Sebeplerden biri de bu. O zaman siz nerede neyin olduğunu biliyorsunuz. Bize bildireceksiniz biz de oralarda gerekli mali denetimleri artıracağız ve kayıt dışını yakalayacağız. Çünkü kayıt dışılık çok ciddi oranda. Bizim bunu halletmemiz lazım ki, vergiler noktasında ve mali noktada güç

kazanalım. Zaten biz o zaman işverenimize daha farklı enstrümanlarla destekler de vermeye devam ederiz. Çünkü maliyetler ne kadar düşerse, Türkiye'nin yatırım gücü de o kadar artacaktır. Yatırım ve istihdam olmadan üretim de olamaz. Üretime, ihracata dayalı bir ekonomi diyorsak önce yatırımcının olması lazım. Yatırımcının kaçtığı bir ülkede bunları bulmak da mümkün değil" diye konuştu. Bunları işverenlere her zaman anlattıklarını da ifade eden Erdoğan, 'Artık uygulama' istediklerini vurguladı.

"STAND-BY'A 4 AYIN SONUNDA KARAR VERECEĞİZ"

Mayıs ayında IMF ile stand-sy anlaşmasının sonuna gelineceğinin hatırlatılması ve yeniden bu anlaşmasının imzalanması için hükümette belirginleşen bir eğilim olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, daha 4 ay olduğunu ve bu süredeki değerlendirmeleri yaptıktan sonra karar vereceklerini söyledi. Erdoğan, "4 ayı görelim, ona göre de adımımızı atalım" dedi.

GAP'ın 4-5 yılda tamamlanacağı yönündeki sözlerinin hatırlatılması ve bunu destekleyecek bölgeye yönelik sosyal önlemler olup olmadığına ilişkin bir soruyu da cevaplandıran Erdoğan, "Sosyal restorasyon zaten devam ediyor. Özellikle, eğitim, sağlık, destekler zaten devam ediyor. Ama biz bunların yanında ağırlıklı...Mesela şimdi Ilısu Barajı başladı., Önümüzde bir Silvan, bir Cizre Barajı var. Bu barajları süratle bitirelim istiyoruz. Bunları başlatmakta da kararlıyız" dedi. Bir barajın ortalama 5-6 yılda

inşaatının tamamlandığını belirten Erdoğan, ancak bunları en çok 5 yılda bitirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Erdoğan, projede en büyük sıkıntının sulama olduğunu belirterek, yağmurlama ve damlama sistemiyle sulama yapılacağını bildirdi. Çünkü şimdiye kadar suyu bulanın istediği gibi kullandığını ve bunun da toprakta tuzlanmayı artırdığını belirten Erdoğan, ileri teknoloji ile GAP'taki verimliliğin çok farklı bir yere gideceğini söyledi. Erdoğan, "Terör noktasında da bu bölge bu yatırımlarla çok daha

olumlu istikamette inşallah gelişme kaydedecektir. İstihdam noktasında burada iş imkanları doğacaktır. Konuya yönelik çalışmalarımız şu anda devam ediyor. Nazım Bey (Ekren) 1 hafta 10 gün içinde bölgedeki taramaları bitecek ve adımlarımızı atacağız" diye konuştu.

AHMET MEHMET'E VAR GEORGE'A HANS'A YOK

Bundan sonraki döneme ilişkin risk değerlendirmesi ve küresel ortamda yaşananların kendisini kaygılandırıp kaygılandırmadığının sorulması üzerine Erdoğan, her iktidarın risk değerlendirmesi yapmasının sorunlu olduğunu söyledi. Riski olmayan hiçbir iş olmadığını ifade eden Erdoğan, "Tüm mesele riski yönetmektir. Bizim bu alandaki başarımız geldiğimiz ilk yıl ortaya çıkmıştır" dedi. O dönemde devleti tanımamak ve Başbakan'ın belediye başkanlığından gelmesi konusunda eleştirildiklerini hatırlatan Erdoğan,

şanları kaydetti:

"Ama görüldüğü gibi geldiğimiz noktada o 2000'li yılların krizleri, başarılı risk yönetimiyle değerlendirmeleri de gayet iyi yapılmış şekilde bugünlere geldik. Bizim bu son yılla ilgili çok şey söylendi. Hatırlarsanız biz bir seçim ekonomimizi uygulaması yapmadık. Asla bu tuzağa da dü şmedik. Biz gereken neyse onu yaptık. Çünkü bizim risk değerlendirmelerimizde, 'bunun bedelinin 2008'e yansıması ağır olur' değerlendirmesini yaparak bu yanlışın içine düşmedik. Şimdi ise 2006'nın Mayıs Haziran'da dünyada

yaşanan krizde eğer değerlendirmelerimizin başarılı olmasaydı şu anda bulunduğumuz noktada olamazdık. Ekonomide geçmişteki krizler yaşanabilirdi. Ama Hazinenin, Merkez Bankasının, Maliye'nin uyumlu çalışmaları, hükümetimizin bu işi iyi koordine etmesi ile bu süreç başarıyla atlatıldı. Şimdi ise dünyada birçok gelişmeler oluyor. Tüm bu gelişmelere rağmen Türkiye'ye bunların yansımasına bakınca, hamdolsun oradaki yansımalar aynen bize yansımıyor. Şu anda sadece menkul kıymetlerde bir değerlendirme yaparsak,

.u her yıl Mart ayına kadar sıkıntı olabiliyor ama Türkiye'yi etkilemesine bakınca burada da ciddi sıkıntı olmadığını görüyoruz. Ben inanıyorum ki, Mart'tan soraki süreç, hatta Mart'ı da bulmaz, Türkiye'de yine çok farklı olacak.Şu anda reel ekonomi açısından dünyada ilk üçte gösterilen ülkelerden bir tanesi Hollanda'nın bakışından Türkiye, Hindistan ve Çin. Böyle önemli bir konumdayız. Ve inşallah bu yıla girerken seçimini yeri yapmış ve yatırımlar noktasında istikbal vaat eden bir ülke olarak bizler ciddi

yatırımlar bekliyoruz. Bunlar istihdama da etki yapacak doğrudan yatırımlardan. Bütün bu yatırımların gelmesinden rahatsız olanlar maalesef var. Niye? 'Eğer adı Ahmet Mehmet değilse Türkiye'de yatırım yapamaz' diyor. Yani adı George olursa, Hans olursa yatırım yapamaz. Böyle bir anlayış yok. Gelişen modern dünyada böyle birşeyi düşünemezsiniz Bunun ne kadar kısır, dar olduğunu herhalde ekonominin geniş ufuklarında gezenler bilirler. Bizim dönemimizde de inşallah bu başarılı yönetim sürecimiz yine o

beklediğimiz başarıyı getirecektir."

"BU ÜLKEDE ZAM KAVRAMINI UNUTTURDUK"

Yılbaşında yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarının 'toplumsal restorasyon' açısından bir handikap olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, "Elektrik zammı konusunda benim ilk bu göreve başladığımda bir sözüm vardı. Diyordum ki, 'Bu zam belasından bizler dışa bağımlı olmadığımız hiçbir üründe zam yapmayız. Ama dışa bağımlıysa bir ürün onun yansımasını da asgari ölçüde yansıtırız'. Biz 5 yıl elektriğe zam yapmamakta direndik. Ama 5 yıl. Hatta sanayide yüzde 5 indirim yaptık. Ama artık petrolün bir

varili 22 dolardan 100 dolara geldi. Şimdi soruyorum; 'Bu milletin evlatları olarak hep beraber Allah aşkına 78 dolar bunun üzerine koymuş bir ülkede, bu parayı biz nereden ödeyeceğiz. Yani 'Maaşlarımıza zam yapalım', eyvallah. Ama bu tür şeyler olunca 'Sakın bize dokunmayın, devlet olarak cebinizden ödeyin'. Tamam da bu devlet kimin devleti? Eğer bunu paylaşırsak bu yükün altından kalkarız, bunu paylaşamazsak bu yükün altından kalkmak mümkün değil" şeklinde konuştu.

Kendilerinden önceki dönemde akşam-sabah zam yapıldığını anlatan Erdoğan, "Biz zam kavramını bu ülkede hamdolsun unutturduk. Dışa bağımlı olduğumuz ürünlerde zam yapılması gerekiyorsa biz bu zammı yine yaparız. Ülkemizin geleceği için bunu yapmaya mecburuz" dedi. Zamlar konusunda kendilerini eleştirenlere tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "Biz dertliyiz. Ama bunu söyleyenle r dertli değil. Bunlar hala evlenmedi, hala bekarlar. Evlendikleri zaman durumlarını görürüz. Ama bu millet de galiba onları

evlendirmeyecek. Bunu da böyle bilin" diye konuştu.

Son 2 yılda enflasyon hedefinin 2 katına çıktığının hatırlatılması ve bunda hükümetin sorumluluğunun sorulması üzerine ise Başbakan Erdoğan, "bu konuda bağımsız bir kurum olan Merkez Bankası'nı değerlendirmeyeceğini belirterek, enflasyon konusunda başarısız olduklarını ve hedefe ulaşamadıklarını söyledi. 'Bahaneye gerek yok' diyen Erdoğan, hedefi yüzde 1.3 açık verdiğini belirtti. Erdoğan, "Bunlara rağmen biz geldiğimizde yüzde 30'du. Bu yıl bütün gayreti göstereceğiz ve esneme payı dahil bu hedefi

yakalarız" dedi.

IMF ile stand-by anlaşmasının imzalanıp imzalanmayacağı konusunda piyasa oyuncularının önünü görmesi açısından açıklanması gerektiğinin ve açıklanmamasının nedeninin sorulması üzerine de Erdoğan, "Stand-by imzalamak kıyamet değildir ki. Stand-by anlaşması yapılan ülkelerde ekonomi, yatırımlar durur diye birşey yok ki. Bu, sizin anlaşmanın içine neler koyacağınıza bağlıdır" dedi.

BANKALARI İSTANBUL'A TAŞIYACAĞIZ

Merkez Bankası, Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ın İstanbul'a taşınacağını belirten Erdoğan, "Bu konuda kararımızı verdik. Bu konuda herşeyin kararı verilmiştir. Yerleri bile belirlenmiştir. Bunu kimseye danışmaya da ihtiyaç yok. Kanunsa kanun, yaparız kanunu. Niye, çünkü İstanbul bu ülkede ekonominin merkezi. Biz istiyoruz ki ekonominin merkezinde bütün ekonomik merkezler toparlansın ve çok daha seri üretim yapayım daha seri neticeler alalım. Bunlar da ülkenin ekonomik gelişmesine ve

geleceğine bağlı adımlardır" dedi. Bağımsız Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınmak istemediğinin belirtilmesi üzerine ise Erdoğan, "Merkez Bankası alacağı kararlarda özerktir. Ama Ankara'da mı durur, İstanbul'damı durur, buna yönelik kanunla hükümet olarak kararı verebiliriz. Bizce şu anda ülkenin menfaati İstanbul'dadır" dedi.

Gelir vergisinin düşürülmesine yönelik bir soru üzerine ise Erdoğan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a 'Böyle bir niyetiniz var mı?' diye sordu. Erdoğan, Şu anda yokmuş. 'Kimseyi havaya sokmayalım' diyor. Ama şartlarımız elveridğinde saten biz her zaman gelir vergisi mükelleflerinin yanındayızb O vergilerle bir sosyal restorasyon yapıyoruz. Olmazsa neyla yapacağız. Petrol kuyularımız yok. Bizim tek petrol kuyumuz vergi" diye konuştu.

"NÜKLEER İHALE EN GEÇ MAYIS'TA"

Bu yıl nükleer santral inşaatına başlanıp başlanmayacağının sorulması üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'e ihalenin ne zaman yapılacağını soran Erdoğan, Mart, Nisan, en geç Mayıs ayında ihalenin yapılacağı yanıtını aldı.

Erdoğan, çiftçilerin hem 2007 yılına ait doğrudan gelir desteği hem de 2008'e ait ürün desteğini alıp almayacağının sorulması üzerine Erdoğan şunları kaydetti:

"Hep birer yıl arkadan bu ödemeleri yapıyoruz. Ürün destekleriyle ilgili de bu devam edecek. Ama DGD'yi suretle ödeyeceğiz. Ama sürpriz de yapabiliriz. Çiftçimize, köylümüze, memurumuza borçlu kalmaktan hoşlanan bir iktidar değiliz, şartlar öyle dahi olsa" diye konuştu.

Erdoğan bir soru üzerine, elektrik dağıtım ihalelerinin t üm Türkiye değil, belirli pilot bölgelerin ihalesine çıkılacağını söyledi.

Cari açıkla ve işsizlikle ilgili bir soru üzerine ise Erdoğan, işsizliğin 10.7'den 9.3'e düştüğünü bunun da 2.5 milyon işsizin iş sahibi olması demek olduğunu söyledi. Bu dönemde daha iyi konuma gelineceğini belirten Erdoğan, cari açıkta da sıkıntı olduğunu ancak ekonominin güçlü alt yapısı sayesinde bu açığın rahatsız etmediğini söyledi. Özellikte turizm ve doğrudan yatırımların ekonomiyi rahatlattığını belirten Erdoğan, 30 milyar dolarlık cari açığın enerji ithalinden kaynaklandığını söyledi. Elektrik

üretiminin yüzde 52'sinin doğalgaz çevrim santrallerinden elde edildiğini hatırlatan Erdoğan, petrolün varil fiyatının 2008 hesapları olan 105-110 doların da üstüne çıkması durumunda cari açığın 40 milyar doları bulacağını söyledi.

(MÜG-ÖK-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title