Başbakan Erdoğan Almanya'da (2/son): İslamofobi, Antisemitizm ile Mücadelede Türkiye Örnek Teşkil...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa içinde yükselen ırkçılığın, vicdanları yaralayan ırkçı cinayetlerin, nefretin, ayrımcılığın panzehiri inanın Türkiye olacaktır. Doğu ile Batı'nın kucaklaşmasının kilidi, medeniyetlerin buluşmasının zemini Türkiye olacaktır. Evrensel değerlerin, Avrupa değerlerinin yükselmesine, güçlenmesine Türkiye en büyük katkıyı sağlayacak, başta İslamofobi, antisemitizm olmak üzere, nefret suçlarıyla mücadelede Türkiye örnek teşkil edecektir" dedi.

Başbakan Erdoğan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD)10. yılı nedeniyle Almanya Köln Lanxess Arena'da düzenlenen etkinliğe katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, 3 Kasım 2002'de, milletin bir kez daha sesini yükseltmesiyle göreve geldiklerini, 12 yıl boyunca demokrasi için, hukuk için, milli irade için yoğun mücadele verdiklerini vurgulayarak, "Güzel ülkemizde darbe senaryoları hazırladılar. Hepsini alt üst ettik. Çetelerle tehdit ettiler, boyun eğmedik. Tahrikler, provokasyonlar yaptılar. Terörle üzerimize geldiler, geri adım atmadık. "Size Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz' dediler, bildirilerle tehdit ettiler, millete gittik, milletten güç aldık ve milli iradeyi Abdullah Gül kardeşimizi seçtirmek suretiyle tecelli ettirdik" dedi.

-"KÖPRÜNÜN ALTINDAN ÇOK SULAR GEÇTİ"-

"Bu arada biliyorsunuz bir de karşımıza bir şey çıktı; Pensilvanya" diyen Erdoğan, "Pensilvanya'da, uluslararası çevrelerin maşası olanlar, benim ülkemin istiklaline kastetti, kendi ülkesine ihanet etti, onlara fırsat tanımadık" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de, kendi tercihlerini, yaşam tarzlarını milletin tercih ve yaşam tarzlarından üzeri gören, elit ve seçkinci bir zümre olduğunu belirten Erdoğan, "Alışmışlar millete tepeden bakmaya. Alışmışlar millete kibirle bakmaya. Sandık yoluyla değil, demokrasi dışı yollarla millete hükmetmeye alışmışlar. Türkiye'ye, millete rağmen istedikleri gibi rota çizmeye alışmışlar. Biz, işte bu müstekbirlere, mütekebbirlere, bu kibir abidelerine, millete tepeden bakan bu elitlere "dur' dedik. Ne dedik, "Bu ülkede biz de varız' dedik. "Biz milletiz' dedik. "77 milyon, bu ülkenin sahipleriyiz' dedik. "Samimiyetle demokrasi' dedik, "hukuk, özgürlük, kardeşlik' dedik" şeklinde konuştu.

Terör sorunun çözüm yoluna konulduğunu kaydeden Erdoğan, "Başörtüsünü sadece üniversitede değil kamuda dahi özgürlüğüne kavuşturduk. Artık benim başörtülü kızım okuluna gidebiliyor, devlet dairelerinde çalışabiliyor. Allah'ın izniyle, milletin desteğiyle bu adımları atmaya devam edeceğiz. Zaman zaman dışarıda da böyle kibir abidelerinin olduğunu görüyoruz. İçeride, kendilerini milletten üstün gören, millete kibirle tepeden bakanlar olduğu gibi, zaman zaman dışarıda da böyle kibir abidelerinin olduğunu görüyoruz. Türkiye'ye tepeden bakmayı alışkanlık haline getirmiş olanlar var. Türkiye'ye parmak sallamayı, Türkiye'yi kendince tedip etmeyi, terbiye etmeyi kendisine hak görenler var. Çıkarları zedeleniyor diye, Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini, ilerlemesini farklı şekillerde engellemeye, yavaşlatmaya, durdurmaya çalışanlar var. İçeridekilere söylediğimizin aynısını, dışarıdaki bu kibir abidelerine de söylüyorum; Türkiye, artık eski Türkiye değil. Türkiye, o sizin bildiğiniz Türkiye değil artık. Köprünün altından çok sular geçti "Durmak yok, yola devam dedik' yola devam ediyoruz. Bu bölgede biz de varız. Bu coğrafyada biz de varız" diye konuştu.

-"TÜRKİYE DIŞINDA KİBİRLE BAKANLAR, MAALESEF ÇOK KİRLİ BİR İTTİFAKIN İÇİNDELER"-

İktidarları döneminde yapılan ekonomik icraatları anlatan Erdoğan, "Demokrasi, hukuk, özgürlükler bizim de hakkımız. Bölgesel ve küresel meselelerde söz söylemek artık bizim de hakkımız. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, gündem belirleyen bir Türkiye var. Yeni Türkiye'yi artık herkes kabullenmek zorundadır. Büyük ekonomisiyle aktif dış politikasıyla 21'inci yüzyılın şekillenmesinde teri olan Türkiye'yi artık herkes görmek ve hazmetmek zorundadır. Hiç kimse, hiçbir ülke, hiçbir uluslararası çevre parmağını sallayarak, kibirle bize istikamet çizemez. Hiç kimse Türkiye'yi azarlayamaz. Kendisine hak gördüğünü, hiç kimse Türkiye'den esirgeyemez. Bizim eleştiriden korkumuz yok. Bizim, demokrasiden, hukuktan, temel hak ve özgürlüklerin genişlemesinden hiçbir çekincemiz yok. Biz, Avrupa Birliği'ne tam üye olmayı önüne bir hedef olarak koymuş, bunun için samimi olarak çalışan bir ülkeyiz. Bütün engellemelere, yapılan haksızlıklara rağmen, reformlarını kararlılıkla yürüten bir ülkeyiz. Dostlarımız bizden korkmasın, bizden çekinmesin. Barıştan başka, demokrasiden, hukuktan, insanca yaşam şartlarından başka hedefimiz yok bizim. Şimdi burada bir şeyi özellikle söylemek zorundayım. Türkiye içinde, millete kibirle bakanlar ile Türkiye dışında kibirle bakanlar, maalesef çok kirli bir ittifakın içindeler. Yaptıkları karalama kampanyalarıyla yaptıkları algı operasyonlarıyla Türkiye'de iktidarı zayıflatmak, demokrasiyi zayıflatmak, geçmişte olduğu gibi millete tahakküm etmek istiyorlar. İçeride, o kibir abideleri ne söylüyorsa dışarıda da aynıları, aynısını söylüyorlar. İçerideki bazı siyasetçilerle dışarıdaki bazıları aynı dili kullanıyorlar. İçeride, çıkarları zedelendiği için yalan, iftira yayını yapan medya ile dışarıda onların işbirlikçisi medya, aynı tarz manşetleri atıyorlar" dedi.

-" "BASIN ÖZGÜR DEĞİL' SÖYLEMİYLE TERÖRE KATKI SAĞLIYORLAR"-

Bu medya kuruluşlarının "Türkiye'de basın özgürlüğü yok" diye kara propaganda yaptığını belirten Erdoğan, "İşte buradan, Köln'den soruyorum, polis öldürmek, basın özgürlüğü müdür? Bekçi öldürmek, basın özgürlüğü müdür? Askere kurşun sıkmak, basın özgürlüğü müdür? Evrakta sahtecilik yapmak, basın özgürlüğü müdür? Cinayet şebekesi terör örgütlerine üye olmak, basın özgürlüğü müdür? Yıllarca bizim terörle mücadelemize sessiz kalanlar, hatta terör örgütlerine sahip çıkanlar, şimdi de "Türkiye'de basın özgür değil' söylemi üzerinden teröre katkı sağlıyorlar. Acaba Avrupa'nın hangi ülkesinde, polise, askere kurşun sıkanlara müsamaha gösterilir? Elimde hepsinin belgeleri var ha, hepsinin belgeleri var. Resimli belgeleri var, video ile tespitleri var, hepsi var. Vakti, saati geldiğinde onları da açıklarız, onları da gösteririz. Acaba Avrupa'nın hangi ülkesinde, protesto hakkı adı altında vandallık yapanlara, kıranlara, dökenlere, yağmalayanlara müsamaha gösterilir? Bu kadar reform yapmış, demokratik hak ve özgürlükleri bu kadar ileri standartlara taşımış, milli iradeyi bu kadar savunan kime "diktatör' sıfatı nasıl pervasızca kullanılabilir?" şeklinde konuştu.

-"ONLARLA DA GEÇEN GÜN MALUM BİR MUHABBETİMİZ OLDU"-

TOBB'un kongresinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile arasında yaşanan olayı anlatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun tam karşısındayken, "Sen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına "diktatör' diyeceksin ve bu ülkede bu konuşmalarını aynen bu şekilde devam ettireceksin ve bir de sıkılmadan "özgürlük yok' diyeceksin" dediğini belirtti. "Ya, diktatörün ülkenin başında olduğu bir ülkede, sen böyle yürüyebilir misin, böyle konuşabilir misin? Mümkün mü?" diye soran Erdoğan, "Ders almamış. Baktım kendi yandaşı var bir tane Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği şimdi onu ziyaret etmiş dün. Aynı şeyi orada da söylemiş. Niye, al birini vur öbürüne. Aslında birbirlerinden hoşlanmazlar. Niye gitmiş, "kimi cumhurbaşkanı adayı yapacağız' onu sormaya gitmiş" dedi.

Erdoğan konuşmasının ilerleyen kısımlarında Kılıçdaroğlu'nun Türkiye Barolar Birliği'ne yaptığı ziyareti Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak sehven söylediğini belirterek, "Barolar birliği de beni çok sever biliyorsunuz. Onlarla da geçen gün malum bir muhabbetimiz oldu" dedi.

-"KİM ÇIKIP DA "TÜRKİYE'DE MEDYAYA BASKI YAPILIYOR' DİYEBİLİR?"-

Almanya'da "cehenneme git Erdoğan" tarzında, ahlaktan ve edepten yoksun, ırkçı ve nefret dolu manşetlerin yılda bir görüldüğünü söyleyen Erdoğan, "Ama Türkiye'de her gün onlarca gazete bundan daha ağır manşetleri atarken, kim çıkıp da "Türkiye'de medyaya baskı yapılıyor' diyebilir? Bakın, buradan açık açık söylüyorum. Recep Tayyip Erdoğan fanidir, her canlı gibi, vakti zamanı geldiğinde, bir an bile erken ya da geç değil, ölümü mutlaka tadacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti, kutlu yolculuğuna kesintisiz olarak devam edecek, hedefleriyle inşallah buluşacaktır. Benim şahsım üzerinden Türkiye'ye operasyon çekmeye çalışanlar, bilsinler ki milletin kararlı duruşunu, şu dik duruşunu, asil duruşunu karşılarında bulacaklardır. Biz, iktidara manşetlerle gelmedik. İçeride ya da dışarıda atılan manşetler de bilinsin ki bize istikamet çizemeyecek, Türkiye'ye rota belirleyemeyecektir" diye konuştu.

-"NİYE SUSUYORSUNUZ, NİYE?"-

Türkiye'nin gerçek fotoğrafının Avrupa'da görülebilmesi için Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarına büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye'ye bakarken, sadece elitleri, sadece belli kesimleri, belli zümreleri değil, 77 milyonun tamamını görebilsin" dedi.

Başbakan Erdoğan, kendilerinin medya ve sosyal medyayla ile ilgili şikayetlerini eleştirenlerin kendi ülkelerindeki uygulamaları incelemeye davet eden Erdoğan, "Mısır'da darbeye "darbe' diyemeyenlerin, en azından Türkiye'de, bir kısım yargı ve emniyet mensupları vasıtasıyla yapılan darbe girişimini iyi okumalarını arzu ediyoruz. Avrupa'da idam var mı? Türkiye'de da yok. Avrupa'da da yok. Peki soruyorum, acaba Avrupa Birliği ülkelerinden bugüne kadar Mısır'daki verilen idam kararlarına yönelik bir kez güçlü bir ses çıktı mı? Çıkmadı. Niye susuyorsunuz, niye? Bak hamile hanımlara bile idam kararı verdiler ya. Genç, yaşlı idam kararı verdiler ya. Esma kızımızı kurşunlayarak şehit ettiler ya. Türkiye'de olan bu olaylarla ilgili olarak ey Batı sesin çıkıyor da Mısır'da olanlarla ilgili sesin niye çıkmıyor? Bangladeş'te idam yapıldı, Bangladeş'teki idamla ilgili sesin niye çıkmıyor? 90 yaşını aşkın bir insan orada şu anda orada hücrede tutuluyor, onunla ilgili sesin niye çıkmıyor? O da idamla yargılanacak. Özgürlük bu değil, hukuk bu değil. İşte sıkıntı burada. Ama biz nefes alıp verdiğimiz müddetçe hak neredeyse biz oradayız. Kim ne senaryo yazarsa yazsın, kim hangi tuzağı kurarsa kursun, hangi provokasyonu hazırlarsa hazırlasın, biz yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

-"İSLAMOFOBİ, ANTİSEMİTİZM OLMAK ÜZERE, NEFRET SUÇLARIYLA MÜCADELEDE TÜRKİYE ÖRNEK TEŞKİL EDECEKTİR"-

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinden vazgeçmeden, reformları yapmaya, Avrupa değerlerini Türkiye'ye taşımaya devam edeceklerini belirten Erdoğan, "Türkiye'siz Avrupa eksiktir. Avrupa içindeki 6 milyona ulaşan Türk varlığı, birçok Avrupa Birliği ülkesinin nüfusundan daha çoktur. Bugüne kadar Avrupa'ya katkı verdik, emeğimizle alın terimizle fikirlerimizle değerlerimizle katkı verdik. Daha da çok katkı sunmaya devam edeceğiz. Şimdi ben burada bir şey söylüyorum; Avrupa içinde yükselen ırkçılığın, vicdanları yaralayan ırkçı cinayetlerin, nefretin, ayrımcılığın panzehiri inanın Türkiye olacaktır. Doğu ile Batı'nın kucaklaşmasının kilidi, medeniyetlerin buluşmasının zemini Türkiye olacaktır. Evrensel değerlerin, Avrupa değerlerinin yükselmesine, güçlenmesine Türkiye en büyük katkıyı sağlayacak, başta İslamofobi, antisemitizm olmak üzere, nefret suçlarıyla mücadelede Türkiye örnek teşkil edecektir" dedi.

Başbakan Erdoğan, kendisini dinleyenlerden Türk vatandaşlarından, bulundukları ülkelerin dillerini çok iyi öğrenmelerini, çocuklarına öğretmelerini rica etti. Erdoğan, Türkçeye de sahip çıkmalarını özellikle rica etti.

-"BURADAKİ OLAYLAR DA AYNI ŞEKİLDE KIŞKIRTMA AMACINI TAŞIYOR"-

Başkana Erdoğan, 10 Ağustos'ta ilk defa Türkiye'de halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçileceğini ve bu seçimde yine ilk kez Türkiye dışındaki vatandaşların bulundukları ülkelerde oy kullanılabileceğini belirtti. Yurt dışındaki Türk vatandaşların oy kullanacağı tarihin farklı olduğunu söyleyen Erdoğan, 31 Temmuz-3 Ağustos tarihlerinde oy kullanılacağını hatırlattı.

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayını tespit etmediklerini, istişare ve araştırmaların sürdüğünü ve en kısa sürede adaylarını açıklayacaklarını kaydederek, "Cumhurbaşkanının sizin oylarınızla seçilmesi, bir milad olacak, milli irade adına, demokrasi adına inşallah bir dönüm noktası olacak. Türkiye daha da güçlenecek, demokrasimiz güç kazanacak, göreceksiniz, ekonomi daha da şahlanacak" ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, toplantının yapıldığı salon dışında bazı gösterilerin olduğunu vurgulayarak şu uyarılarda bulundu:

"Onlar da bizim vatandaşlarımız. Hiçbir provokasyona mahal vermeden, sağduyu içinde, soğukkanlılık içinde evlerimize döneceğiz. Vakarımızı, ağır başlılığımızı azami derecede sergileyecek, karalama kampanyalarına fırsat tanımayacağız. Türkiye'deki olaylar burada nasıl kışkırtma için kullanılıyorsa, buradaki olaylar da aynı şekilde kışkırtma amacını taşıyor. Hiç birimiz bu tuzağa düşmeyeceğiz. 77 milyon Türkiye'de kardeş iken, yurtdışında da kardeşliğimizi en güçlü şekilde muhafaza edeceğiz."

"Rabia" işareti yapan Erdoğan, bu işarete "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" anlamı yüklediğini anlattı.

-NOTLAR-

Başbakan Erdoğan'ın konuşması 1 saat 20 dakika sürerken, salonda bulunan vatandaşlarla birlikte AK Parti'nin şarkısını söyledi.

AK Parti bayraklarının ve Türk bayrakları taşıyan vatandaşlar Erdoğan'ın konuşmasının sık sık sloganlar ile böldü.

Başbakan Erdoğan konuşmasından önce, eşi Emine Erdoğan ile platforma çıkarak vatandaşları selamladı.

Başbakan Erdoğan ile birlikte etkinliğe, eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, AK Parti MYK Üyesi Hamza Dağ, eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katıldı.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını yaptığı Köln'ün en büyük salonunda, "Ne Gezi, Ne TOMA, Ne de Soma Ülkemin Önlemez Yükselişi Alman Medyasını Gerdi", "Beddua Etmeyiz Sandığa Gömeriz", "Bir Çiçekle Bahar Olmaz Ama Her Bahar Bir Çiçekle Başlar Sen Bizim Çiçeğimizsin Büyük Usta" yazılı pankartlar açıldı.

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından özel uçak ile Köln'den ayrıldı. Erdoğan ve beraberindeki heyeti, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin ve Düsseldorf Başkonsolosu Alaattin Temür uğurladı.

Recep Tayyip Erdoğan Emine Erdoğan Almanya Dünya Haberler