Başbakan Erdoğan Adana´Da Dev Vantilatörlerle Serinlik

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Antakya'dan sonra uçakla geçtiği Adana'daki mitingine de rötarlı geldi. Programındaki Vlilik ziyaretini gecikme nedeniyle iptal eden Erdoğan'ın konuştuğu Uğur Mumcu Meydanı, partililerin kurduğu dev vantilatörlerle serinletildi. Saat 17.30'da yüzde 41 nemin etkisiyle 40 derece olarak hissedilen 36 derece sıcaklıkta yaklaşık 10 bin kişiye hitap eden Erdoğan, Hatay mitingindeki sözlerini tekrarladı. Miting alanında, 'Demokrasiye nikah kıydık' yazılı pankartı görünce, Antakya'da asılan, 'Nikah masasında bile bu kadar iştahlı evet dememiştik' pankartını hatırlatan Erdoğan, "12 Eylül'de bambaşka bir heyecanla evet demeye hazır mıyız?" diye sordu. 'Evet' yanıtını alan Erdoğan, "Türkiye 12 Eylül 2010'da tek yürek halinde aydınlık bir geleceğe evet diyor. Türkiye 12 Eylül halk oylamasında demokrasiye evet diyor, hukukun üstünlüğüne, özgürlüklere evet diyor" dedi. Yine miting alanında asılı, 'Pehlivanoğlu'na, Kurumahmutoğlu'na sahip çıkana biz de sahip çıkarız. Darbe mağduru ülkücüler' yazılı pankartı okuyan Erdoğan, şunları söyledi:

DEĞİŞİKLİK MİLLET PROJESİ

"Şu anda ne yazık ki, o günü yaşadıkları halde, bunun idrakinden nasip alan var mı? Maalesef. Biz bir haksızlığın karşısında direniyoruz. Burada şu parti, bu parti meselesi yok. Bu anayasa darbe Anayasası mı, milletin anayasası mı? Milletin anayasası. Bu değişiklik bir millet projesi. Biz ne diyoruz evet. Zaten, bu yolculuğumuzun özelliği bu. Bu darbe Anayasası ve milletin projesi, ikisinin oylanması var. Bugüne kadar bir araya gelemeyen CHP, MHP, BDP, YARSAV, bir kısım medya ve bakıyorsunuz terör örgütü. Bunların karşısında biz ne diyoruz, dimdik duralım. Bir millet projesinin sahipleri olarak hep birlikte diyoruz ki, biz bu ülkede darbe anayasası ile bugüne kadar gelen süreci durduracak millet projesine evet diyoruz. Bu sizin projeniz, AK Parti'nin projesi değil, Tayyip Erdoğan'ın projesi değil, 3-5 kişinin projesi değil, milletin projesi. Bu adımı bunun için atıyoruz. 12 Eylül'de demokrasiye, üstünlerin hukukuna değil, hukukun üstünlüğüne evet diyoruz. Anayasa bir ülkenin, bir milletin rotasını belirleyen, değişimine yön veren en önemli belgedir. Demokrasi ile doğrudan alakalıdır. Özgürlüklerle, haklarla doğrudan ilgilidir. Ekonomi ile doğrudan ilgilidir, yatırımla, istihdamla, üretimle doğrudan ilgilidir. Anayasa, hakları yasaklıyorsa orada kalkınma olmaz. Anayasa özgürlükleri kısıtlıyorsa orada yatırım olmaz. Vatandaşına güvenmeyen, vatandaşını bir tehdit gibi, bir tehlike gibi gören anlayışla Türkiye büyüyemez, kalkınamaz, ilerleyemez."

DANIŞTAY'A; TUZU KURU BÜROKRATLAR

İzmir Limanı'yla ilgili Danıştay kararının 30 ay gecikmeyle verilmesi nedeniyle özelleştirmede uğranan zararı, tam gün yasasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararını Adana'da da dile getiren Erdoğan, Danıştay'ın kararını ideolojik olarak nitelendirip, şöyle konuştu:

"Danıştay hiçbir bedel ödemiyor, Türkiye'nin kaybetmesi onları ilgilendirmiyor. Meydanlarda halktan onlar oy istemiyor. Onların böyle bir derdi yok. Tuzu kuru bürokratlar hiçbir bedel ödemiyor. Ama benim ülkem, benim vatandaşım, bu idölün siyasetinden dolayı 2.6 milyar dolarlık fatura yedi. Bitmedi. Biz yasa çıkardık. Türkiye'de 110 bin doktor var, bunların sadece 4000-4500'ünün muayenesi var. Benim kardeşim hastaneye gidiyor, derdine çare arıyor. Kendisine deniliyor ki, 'muayeneme gel, bıçak parası ver, ameliyat parası ver'. Sen bu ameliyatı nerede yapacaksın. Devletin hastanesinde yapacaksın neyin parasını istiyorsun, utanmıyor musun? Bu yola çıkarken bugüne kadar devletin hastanelerinde bu görevi kabul edenlere ne oldu da hak davalarına girdiler. Dedik ki, gel hastanede çalış, çok fazla çalışacaksan, muayene yapacaksan gel burada yap. Çünkü, benim hastanemde fazla mesai yaparsan al sana fazla para. Onlar bunu istemedi. Muayenede adeta para basılıyordu. Bu eşitsizliği ortadan kaldırmak için yasa çıkardık. Doktorlar ya kamuda çalışacak, ya kendi muayenesinde. İkisi aynı anda olmaz dedik. CHP milletin yararına olan bu uygulamayı dahi Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Çünkü, bunlara göre Anayasa Mahkemesi, Ana Muhalefet Mahkemesi oldu. İşlerine gelmeyen ne varsa Anayasa Mahkemesi'ne. Anayasa Mahkemesi yasanın bazı maddelerini iptal etti. Ardından Danıştay Sağlık Bakanlığı'nın bir basın açıklamasını bahane ederek, yasanın uygulamasını tamamen durdurdu. Millet kazanacaksa orada bunlar yok. Millet kaybedecekse bir günde karar veriyorlar. Şimdi Türkiye'ye soruyorum, böyle bir anlayışla yoluna devam edemez değil mi? Türkiye bu şekilde kalkınamaz değil mi? Türkiye'de bu zihniyet var. Bu tuzu kuru zihniyet, bunlar var oldukça bu ülkede yatırım, üretim, istihdam artabilir mi? Anayasa değişikliğine işte bu kapalı devre devlet sistemi, bu arka bahçe anlayışına son vereceksiniz. 12 Eylül halk oylamasında üstünlerin hukukunu kenara koyuyoruz, hukukun üstünlüğüne geçiyoruz. Bizim için ideal olan bu."

Başbakan Erdoğan, AK Parti hükümetinin yargıya müdahale etmekle, yargıyı siyasallaştırmakla itham edildiğini, yargıda kapalı devre döneminin bitmesinden çekinildiğini için eleştirildiklerini söyledi. Erdoğan, "Adeta birileri 'benim arka bahçeme dokunma' diyor. Yargı artık birilerinin arka bahçesi olmayacak. Yargı milletin olacak, milletin. İşte ondan korkuyorlar. Buradan Adana'daki CHP'ye oy vermiş kardeşlerime, MHP'ye oy vermiş, diğer partilere gönül vermiş kardeşlerime de sesleniyorum. CHP'nin, MHP'nin; BDP'nin yönetimleri tabanlarının sesine kulak vermiyor. Kendilerine oy vermiş kitlenin feryadını dinlemiyor. Kendi şahsi çıkarları uğruna, Türkiye'yi karanlığa mahkum etmekten çekinmiyorlar. Bu halk oylamasında hükümetin icraatlarını oylamayacaksınız, muhalefetin performansını oylamayacaksınız. Belediye başkanlarının performansını oylamayacaksınız. Kendi geleceğinizi oylayacaksınız. Özellikle, MHP'li kardeşlerimin 2 kere düşünmesini rica ediyorum. Halk oylamasında verilecek hayır oyunun kimin işine yarayacağını aslında kimin ekmeğine yağ süreceğini çok iyi değerlendirmelerini kendilerinden istirham ediyorum" dedi.

DİLİ SÜRÇTÜ, 'HAYIR' OYU İSTEDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Malatya'daki mitinginden söz edeceği sırada, miting alanında bulunanlar, CHP Genel Başkanı'nı yuhalamaya başladı. Erdoğan, bu sırada dili sürçüp, 'Evet' oyu yerine, 'Hayır' oyu isteyen bir cümle kurarak, "Peki Adana! Bu yuhları 12 Eylül'de hayır olarak sandığa doldurmaya..." diyerek durdu, katılanlar da, 'Evet' cevabını verdi.

'SİZİN GİBİ MUHALEFET DOSTLAR BAŞINA'

"Mesele bu" diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu eleştirmeyi sürdürüp, şöyle konuştu:

"Yarın Adana'ya gelirse, Anayasa Adana Kebabı'na çare olacak mı diye sorabilir. Bu beyefendiler Anayasa metni ile coğrafya ders kitabı arasındaki farkı dahi bilmiyorlar. Bunların önüne bir Anayasa kitapçığı koyun, bir de yemek kitabını koyun. İkisini birbirine karıştırırlar. Bunların genel başkanları da sabah bir başka, akşam bir başka konuşuyor. Tabi mum yatsıya kadar yanıyor. Şimdiki genel başkan sabah birşey söylüyor, öğle olmadan çark ediyor. CHP'deki tüm değişim işte bu. Bundan ibaret. Bir de kalkmış 'AK Parti birileriyle işbirliği yaptı, iktidara geldi' diyor. Yahu siz bu ülkede muhalefette olduğunuz sürece bizim işbirliğine ne ihtiyacımız var. Sizin gibi muhalefet dostlar başına. Milletle işbirliği bize yeter. İşte bunların anlayamadığı bu. Siyaset ciddi iştir. Boş konuşmayı kaldırmaz. Siyaset, dürüstlük ister, samimiyet ister, vizyon ister. Bu sözler, bu iddialar, bu iftiralar, bir partinin genel başkanına yakışıyor mu? Çıkmış diyor ki, 'başörtüsünü sorununu ben hallederim'. Kim diyor bunu? Şimdi ben soruyorum. İyi güzel de, parlamentoda üniversiteli kızlarımızın başörtülü olarak üniversiteye girebilmesi için biz Anayasa değişikliğini yaptık, 411 oy çıktı. CHP ne yaptı, bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürdü mü? Dürüst ol, dürüst. Siyaset samimiyet istiyor, dürüstlük istiyor. Böyle dün başka, bugün başka olmaz. Benim halkımın bu yalanlara karnı tok. Bugüne kadar çok partili siyasi hayatta CHP'ye benim milletim tek başına iktidarı verdi mi? Gene vermedi. Niye dürüst değiller."

Anayasa değişikliğinin günlü hayata, hak ve özgürlüklere, demokrasiye büyük yenilikler getireceğini vurgulayan Erdoğan, "2001'de bir Anayasa değişikliği yapıldı. Ogün işçi kesiminin, işveren kesiminin, esnaf kesiminin temsilcisi örgütler, çarşaf çarşaf gazetelere ilan vererek Anayasa'yı desteklediklerini duyurdular. Şimdi onların sesi çıkıyor mu ? Önemli değil, çünkü aslolan sizsiniz. Siz varsanız, onlar var. Siz yoksanız onlar yok" dedi.

Terör olaylarıyla Türkiye'de birlik ve beraberlik içinde yaşayanların birbirine düşürülmek istendiğini vurgulayan Erdoğan, "Bazı fitne odakları, bazı ilçelerimizde kirli tezgahlarını uygulamaya koydular. Koymak istediler. Şunu unutmayın. Bizim öfkelenmemizi istiyorlar, hiddetlenmemizi istiyorlar. Bizi sağ duyudan uzaklaştırmak istiyorlar. Bu tuzağa tarih boyunca düşmedik. Allah'ın izniyle bugün de düşmedik, bundan sonra da düşmeyeceğiz. Biz teröre inat, birlik, beraberlik, kardeşlik diyeceğiz. MHP yönetimi kendi şahsi çıkarı için varsın gerginlik çıkarmaya çalışsın. Lütfen, MHP'ye gönül veren kardeşlerim uyanık olsun. CHP yönetimi 3 tane oy için, koltuk sevdası için varsın hakaretlerle, yalanlarla, iftiralarla ortalığı germeye çalışsın. Ama, oy veren kardeşim sağ duyulu olsun. Öfkenin, hiddetin, sokağa dökülmenin kimin işine yarayacağını, kimin ekmeğine yağ süreceğini herkes iyi düşünsün" diye konuştu.

DURAK İÇİN SLOGAN

İktidarları döneminde Adana için gerçekleştirdikleri icraatları da anlatan Erdoğan, "Adaleti güçlendirdik" dediği sırada, mitinge katılanlar, İçişleri Bakanlığı'nca açığa alınan ve hakkında savcılıkça soruşturma yürütülen Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak için, 'Aytaç içeri', 'Hırsız Aytaç' sloganları atmaya başladı. Başbakan Erdoğan, sloganlar üzerine, "Niye aday yapmadığımı takdir edersiniz. Teferruatını anlatmayacağım. Bundan sonrası yargıya aittir. Yargı adil kararını verdiği takdirde ne ala, vermezse, tarih affetmeyecektir. Daha fazla konuşmayacağım" dedi.

Erdoğan, 12 Eylül'ün Türkiye için milat olacağını, bembeyaz bir sayfa açılacağını bildirerek, "Gelin hep birlikte evet diyelim" cümlesiyle konuşmasını tamamladı.

Erdoğan, mitingin ardından Özel BSK Metropark Hastanesi'nin açılışını gerçekleştirdi.

Haberler