Haberler

Başbakan Davutoğlu: (3)

Başbakan Ahmet Davutoğlu, İç Güvenlik Paketi ile ilgili, "Meclis çalışmalarının bir şiddet, bir gerginlik ortamına dönüşmemesi temennimizdir.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, İç Güvenlik Paketi ile ilgili, "Meclis çalışmalarının bir şiddet, bir gerginlik ortamına dönüşmemesi temennimizdir. Muhalefet etmek için muhalefet etmek, seçim ortamında Türkiye'yi kaosa sürüklemek gibi bir hesap varsa TBMM buna boyun eğmez, AK Parti buna boyun eğmez" dedi.

Davutoğlu, Pakistan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, Pakistan ziyaretini geniş bir heyetle gerçekleştireceklerini, iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi ve bölgesel gelişmeler başta olmak üzere birçok konunun ele alınacağını bildirdi.

Türkiye'nin doğal afetler başta olmak üzere her türlü olumsuzlukta Pakistan'ın yanında yer aldığını vurgulayan Davutoğlu, Pakistan'ın istikrarını ve teröre karşı verdiği mücadeleyi desteklediklerini söyledi.

Pakistan'a hareket edecek olmaları dolayısıyla Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklama yapılmadan havalimanına geldiklerini ifade eden Davutoğlu, Bakanlar Kurulunda ele alınan konulara değindi.

Bakanlar Kurulunda birçok konunun görüşüldüğünü bildirerek, şöyle konuştu:

"Özgecan Arslan'ın katledilmesi ve onun çerçevesinde kadına yönelik şiddet konusunu kapsamlı şekilde ele aldık. Bu olay olur olmaz çok yakın takip altına alındı ve failler çok kısa süre içinde yakalanarak adalete teslim edildi. Adaletimizin de bu faillere en sert şekilde mukabelede bulunacağına inancımız tamdır. Çünkü ortada hiçbir insanlık vicdanının ve değerin kabul etmeyeceği vahşice, barbarca bir saldırı vardır. O gün sadece Özgecan değil, bütün bir insanlık vicdanı katledildi. Toplumumuzda gerçek anlamda bir dayanışma bilinci ortak bir infial uyandı. Bu da aslında kadına yönelik şiddet konusundaki bilinçlendirmede önemli bir aşamayı oluşturdu. Özgecan hunharca saldırı sonrasında hayatını kaybetmesiyle aslında belki de birçok kadının hayatını bağışlamış gibi oldu. Çünkü ortaya çıkan bu ortak bilinç eminim aşama aşama tüm toplumun her kesimine yayılacak yepyeni bir bilinçlenmeye vesile teşkil edecek."

Hükümetlerinin son 12 yılda kadına yönelik şiddet konusunda çok önemli tedbirler aldığını söyleyen Davutoğlu, kadına ve aile içi şiddete karşı mücadeleyi içeren "İstanbul Sözleşmesi"nin 2011'de imzalanmasının ardından 2012'de 6284 sayılı Kanunla kadına yönelik şiddet konusunda şu ana kadarki mevzuatını gözden geçiren önemli bir adım attıklarını anlattı.

Söz konusu dönemde 2012-2015 yıllarını kapsayan bir planın geliştirildiğini bildiren Davutoğlu, "Şimdi de bugün yaptığımız Bakanlar Kurulunda 2012'den bu yana kanunun uygulanması esnasında oraya çıkabilecek, çıkmış olabilecek sıkıntıları göz önüne alacak şekilde bir etki analizi yapılması talimatını verdik. Bu çalışmayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yürütecek ve en kısa sürede bir raporu bize getirecek. 2016-2019 için yeni bir eylem planı çıkartacağız" bilgisini verdi.

Davutoğlu, kadına şiddet konusunda yasal her türlü çalışmanın yapılabileceğini ama önemli olanın sosyal kültürde ve ortak yaşama kültüründe güçlü bir bilinçlendirme ve seferberliğin başlatılması olduğunu ifade ederek, "Bu konuda bir seferberlik başlatacağız. Toplumun her katmanında, bunu adım adım yayacak güçlü bir irade sergileyeceğiz. Bu yönde sürdürülen çabalara hükümet olarak her türlü desteği vereceğiz. Bu hepimizin meselesi. Hukuki mevzuatla müktesebatla çözülecek bir mesele değil. Bir zihniyet meselesi, bir ortak kültür meselesi. Bu konuda çok kapsamlı eylem planını tekrar devreye sokmak için çaba göstereceğiz" diye konuştu.

Özgecan'ın annesi Songül Aslan ile telefonda görüştüğünü anımsatan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bugün basına da yansıyan babası Mehmet Aslan'ın ifadeleri gerçek bir insanlık destanıdır. ben hem anneye hem babaya bu tavırları dolayısıyla teşekkür ediyorum. Sayın Mehmet Arslan'ın gücü insanlık onurunun gücüdür. Onurlu, vakur ve sağduyulu davranışları dolayısıyla 77 milyon adına teşekkürlerimi borç biliyorum. Bu ve benzer ailelerin her zaman yanında olacağız, acılarını paylaşacağız. Özgecan, hepimizin canıydı, hepimizin yüreğine ateş düştü. Bundan sonra ne yapılması gerekiyorsa yapma konusunda kararlıyız."

-"Bedelli geliri doğrudan Savunma Sanayi Fonu'na gönderilecek"-

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın Bakanlar Kurulunda bedelli askerlik başvurularıyla ilgili bir rapor sunduğunu aktaran Davutoğlu, şu bilgileri verdi:

"Başarılı bir netice alındığını söylemek istiyorum. Şu ana kadar 203 bin 824 kişi bu imkandan istifa etti. 3 milyar 668 milyon 832 bin lira bedel ödendi. Bu miktar doğrudan Savunma Sanayi Fonu'na gönderilecek. Bu noktada yapılan her ödeme, Türkiye'nin savunmasının güçlendirilmesi yönünde kullanılacak. Şu hususu karşılaştırma olarak vermek isterim:  1987, 1992, 1999 ve 2002 yılında uygulanan bedelli askerlikten toplam 193 bin 147 kişi istifade etmişti bu rakam son uygulamada 203 bin 824'e çıkarak şimdiye kadarki toplamın daha fazlası bir sayıya ulaşmış oldu. Bu da bunun bir ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde bu bedelli uygulamasından gelecek kaynağın savunma sanayinde en etkin şekilde kullanılması için gerekli çalışmalar yürütülecek."

-"Konuyu salt güvenlik odaklı ele almak doğru değil"-

İç Güvenlik ve Özgürlüklerin Korunması Reform Paketi'nin Meclis'te görüşülmeye başlayacağını söyleyen Davutoğlu, muhalefet partilerine seslenerek, şunları kaydetti:

"Bu yasa, 6-7 Ekim olayları ortamında yaşanan gelişmeler sebebiyle gündeme gelmiştir. Bir toplumsal ihtiyaçtan kaynaklanmıştır ama sadece güvenlik tedbirleriyle ilgili değildir. Yasa çerçevesinde ayrıca günlük hayatı kolaylaştıran birçok temel hususta devrim mahiyetinde değişiklik yapılmıştır. Doğum ve ölüm işlemlerinin e-devlet ortamından yapılmasından, pasaport almanın kolaylaştırılmasına kadar geniş kapsamlı reformlar içeriyor. Ayrıca bonzai ile mücadele bağlamında unsurlar ihtiva ediyor. Jandarmanın tayin ve sicil işlemlerinde İçişleri Bakanlığına bağlanması konusunda yine çok önemli unsurlar ihtiva ediyor. Bütün bunları gözardı edip konuyu salt güvenlik odaklı ele almak doğru değil. Güvenlik, özgürlüklerin olmazsa olmaz şartıdır. Güvenliğin olmadığı yerde özgürlüğün de yok edildiğini Suriye'de, Irak'ta, Ukrayna'da yaşanan gelişmelerle hepimiz görüyoruz."

-"Hepsinin Avrupa Birliği standartlarında düzenlemeler"-

Davutoğlu, paket kapsamındaki tüm unsurların Avrupa Birliği ülkelerinin yasalarıyla tek tek karşılaştırıldığını ve hepsinin Avrupa Birliği standartlarında düzenlemeler olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Molotofkokteyli konusundaki hassasiyetimiz İdil'de yaşanan gelişmelerde bir kez daha ortaya kondu. Dün bir göstericinin TOMA'nın içine attığı molotofkokteyli ile bir polisimiz ciddi bir şekilde yaralandı. Bunlarda molotofkokteyli bir özgürlük alanı değildir. Dünyanın hiçbir yerinde de böyle değildir. Buradan hareketle Meclis çalışmalarının bir şiddet, bir gerginlik ortamına dönüşmemesi temennimizdir. Bu konuda muhalefet partilerine çağrı yapıyorum. İki hafta geçirdik. 'Varsa bir öneriniz getirin' dedim. Şu ana kadar bir öneri gelmedi, makul bir şey söylenmedi. Muhalefet etmek için muhalefet etmek, seçim ortamında Türkiye'yi kaosa sürüklemek gibi bir hesap varsa TBMM buna boyun eğmez, AK Parti buna boyun eğmez. Türkiye'de özgürlüklerin uygulanabilmesi için güvenliği teminat altına almak konusundan adım atmaktan hiç tereddüt etmeyiz. Bütün partilerin sağduyulu yaklaşıp, toplumsal ihtiyaca tekabül eden bu yasanın geçmesi için gayret sarf edeceğine inanıyorum."

(Bitti)

Kaynak: Anadolu Ajansı- AkHaber.com / Güncel

Ahmet Davutoğlu Avrupa Birliği Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title