Haberler

Balıkesir: Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nden Açıklama

- Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu, Yeniden Alevlenen Dökme Ham Zeytinyağı İhracatı ile Açıklamada Bulundu.

- Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu, yeniden alevlenen dökme ham zeytinyağı ihracatı ile açıklamada bulundu.

Yazılı açıklamada, "Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar'ın dökme ham zeytinyağı konusundaki beyanatına istinaden Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli'nin açıklamaları, 28 bin ortaklı Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'ni de çok yakından ilgilendirmektedir. Ege İhracatçılar Birliği, 2 Ağustos 2006 tarihinde olağanüstü genel kurulunu toplayarak, dökme ham zeytinyağına ihraç izni konusunu görüşerek, rekolte sonrası konunun tekrar değerlendirilmesi kararına varıldı. Geçen sürede Sayın Güreli başta olmak üzere bazı sektör temsilcileri rekolteyi 240-250 bin ton seviyelerinde açıklamalarda bulunarak, bu isteklerine zemin oluşturma çabasına girdi. Oysa sektörün tüm bileşenleri İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçılar Birliği, Zeytincilik Araştırma Enstitisü, Tariş ve Marmarabirlik teknik ekipleri rekolte tespit çalışmalarını tamamlayarak 166 bin ton seviyelerinde açıkladı. Geçtiğimiz günlerde yeniden alevlenen dökme ham zeytinyağı ihracat izni tartışmaları sürerken, 8 Kasım 2006 tarihinde konu bir kez daha gündeme taşınacak. Mevcut ihracat rejimleriyle bu sektör çok önemli gelişmeler gösterdi. Ülkenin yaşadığı 2000 ve 2001 krizlerini aşarken, gelişmesini de sürdüren en önemli sektör oldu. Burada ilave bir rejime ihtiyaç yoktur. Zeytinyağı bu ülkenin en önemli değeridir. Türk ekonomisinin bugününde ve yarınında çok önem taşıyor" denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Ürüne yönelik alınacak kararlar gelecek yıllarımızı da derinden etkileyecektir. Biz üreteniz, biz çiftçiyiz, biz köylüyüz. Ticari bir malın üreteni olmadan satanı olmaz. Bizim için başka vatan yok. Ektiğimiz, işlediğimiz topraklar bizimdir. Önceliğimiz bu vatanın değerlerine sahip çıkmak ve her tür cefaya, saldırıya ve sabotaja rağmen yılmadan varlığımızın temeli olan bu topraklara borcumuzu ödemektir. Biz aylardan beri ''yükselen değerlere her yerde tehdit vardır. Rantı kendine çevirmek isteyenler olacaktır. Ulusal politikalarımızı ırzımız, namusumuz gibi korumalıyız, sahip çıkmalıyız' derken, bu tehlikelere işaret etmiştik. Öncelikle Sayın Güreli'nin iddia ettiği 'Ham yağ giderse Türk menşeinin kaybolacağı yönündeki bilgi pek doğru değildir' ifadesi tamamen gerçek dışıdır. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nin 2003 tarihli, yürürlükte olan ''Zeytinyağı ve Prina Yağına Uygulanan Ticaret Standartları'' çok açık belirtmiştir. Yönü dışarıya dönük olan Güreli'nin bunu hepimizden fazla biliyor olmasına rağmen, yanıltıcı ifadelerde bulunmasını anlamak zor. Kooperatifçilik, demokratik ülkelerde Sayın Güreli tarzındaki zihniyetlerden üreticiyi korumak için vardır. Küba ve Kuzey Kore benzetmesiyle Güreli, bizi bir yerlere koymak istiyor. Ama biliyor ki eğer bugün ihracat bu seviyelere yükseldiyse bunu sağlayan en önemli etken dökme yağ ihracat izninin alınması mücadelesini veren üretici birlikleridir. 1995 yılına kadar tam 17 yıl dökme zeytinyağı yasağını savunanlar, yasakların bekçiliğini yapanlar, büyük teneke ihracatını ambalajlı ihracat aldatmacasıyla engelleyenler, bugün üretici haklarının savunuculuğuna soyunmalarına inanacağımızı sanıyorlar. Ama biliyoruz ki kutulu ihracat kapsamında Türkiye'den 18'lik tenekelerde ürünü ihraç ederek, bunun karşılığında haksız teşvikler alanlar, kutuları parçalayıp başka ülke markalarına satanlar, 17 yıl çok para kazandı. Kendi deyimleriyle o yıllarda zengin oldular ve bunu da övünerek, dost masalarında anlattılar. Bunun adı sizce nedir? Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Sayın Güreli'nin dökme ham zeytinyağı ihracatına izin talep ederlerken, ''üretici haklarını koruma'' adına yapmak istediklerini savunurken, üreticinin bu durumun menfaatine olmadığına inanması halinde de karşı durmayacaklarını söylüyor. Üreticiyi korumak Sayın Güreli'ye kaldıysa vay halimize… Bir kere daha dikkat çekmek isteriz ki, gelişen sektörlerin karşısında her zaman tehditler vardır. Yüksek rantlar elde etmek isteyenler olacaktır. Bu da doğaldır, ama ulusal politikalarımızı ırzımız, namusumuz gibi korumalıyız, koruyacağız. Bu açıklamayı, son günlerde üreticilerin ihracatın önünde engelmiş gibi gösterilmesi nedeniyle yapıyoruz. Amacımız engel olmak değil, sadece üreticinin hakkını savunmaktır. Her yıl ürünün fiyatına baskı yapmak ve üretici haklarını hiçe saymak için sahneye yeni oyun konuluyor. Sadece bestesi değişiyor. Bu sene ise 'müzikal komedi' ve adı da 'üretici dostu, zeytin dostu' denildi".

(BT-MŞ)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title