Balıkesir: Kuşcenneti Gölü Kenarında Fay Hattı İncelemesi
Geçen Ay 5.2 Şiddetinde Deprem Meydana Gelen Balıkesir'in Bandırma İlçesi'ne Bağlı Kuşcenneti Gölü Kenarında İnceleme Yapan Deprem Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Kuşcenneti Köyü'nde Toprakta Oluşan Fay Şeklinde Yarıkların Fay Hattıyla İlgisi Olmadığını, Gerilmeden Dolayı Oluşan Bağımsız Kırıklar Olduğunu Söyledi.
Geçen ay 5.2 şiddetinde deprem meydana gelen Balıkesir'in Bandırma İlçesi'ne bağlı Kuşcenneti Gölü kenarında inceleme yapan deprem uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Kuşcenneti Köyü'nde toprakta oluşan fay şeklinde yarıkların fay hattıyla ilgisi olmadığını, gerilmeden dolayı oluşan bağımsız kırıklar olduğunu söyledi.
Deprem konulu bir konferansa katılmak için Bandırma'ya gelen deprem uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Miktat Kadıoğlu, İstanbul İl Sivil Savunma Birlik Müdürü Can Avcı, Bakırköy Afet Merkezi Müdürü Özlem Işık ve 911 Arama Kurtarma Derneği Başkanı Mustafa Gürsoy, 5.2 şiddetindeki depremin merkez üssü olan Kuşcenneti Gölü kenarındaki Kuşcenneti Köyü ile depremde cami minaresinin yıkıldığı Doğruca Köyü'nde inceleme yaptı. Yrd. Doç. Dr. Gündoğdu ve beraberindekiler, depremin ardından göle doğru topraklarda fay şeklindeki 2 metrelik yarıklar oluşan Kuşcenneti Gölü'nde çalışma yaptı.
Deprem hakkında köylülerden bilgi alan Gündoğdu, bölgede çeşitli ölçümler de yaptı. Kuşcenneti Gölü kenarında topraklarda oluşan yarıkları da inceleyen Gündoğdu, söz konusu toprak yarıklarının fay hattı olmadığını söyledi. Yarıklarında depremin ardından oluşan 'tansiyon çatlakları' olduğunu belirten Gündoğdu, "Manyas Gölü'ndeki depremden sonra göl kıyısındaki Kuşcenneti Köyü arazisinde tansiyon çatlağı var. Ancak bunların fay hattıyla ilgisi yok. Bunlar tamamen bağımsız çatlaklar. Bu çatlaklar bölgede başka bir deprem ya da İstanbul için tehlike oluşturmaz. Çatlağın devamı yok" dedi.
Depremi önceden belirleme çalışmalarını 1984'den bu yana sürdürdüklerine de dikkat çeken Gündoğdu, "Depremi önceden belirleme çalışmaları için manyetik cihazlar ve sismograflar kurduk. 1984'de Akyazı tarafına kurduk bu cihazları ve halen çalışıyor. Deprem Araştırma Daire Başkanlığı'nın Almanlar ile yaptığı bir projedir bu. Depremi önceden belirleme çalışmasıdır, erken uyarı sistemi değildir. Öyle 5 saniye önceden tespit etmek için değil, 3 gün, bir hafta, 4 saat gibi önceden belirlemek içindir. Ancak burada üç şeyin olması lazım. Depremin ne zaman olacağı, hangi şiddette ve nerede olacağını kesin olarak bilmek lazımdır. Bunlardan birini bilmezsek olmaz. Marmara için büyüklüğünü tahmin ediyoruz. 7, 7.5 civarıdır. Zamanını da 25-30 sene içinde diyebiliyoruz. Bu konularda çalışmalarımız aralıksız devam ediyor" ifadelerini kullandı.