Haberler

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriyeli sığınmacılar dolayısıyla halkın tedirgin olduğu yönündeki haberleri "tamamen spekülatif amaçlı uydurma haberler" olarak niteledi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriyeli sığınmacılar dolayısıyla halkın tedirgin olduğu yönündeki haberleri "tamamen spekülatif amaçlı uydurma haberler" olarak niteledi.

Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bülent Arınç, Suriyeli sığınmacı sayısının 100 bine yaklaştığı ve sığınmacılar dolayısıyla halkın tedirgin olduğu yönündeki haberlerin sorulması üzerine, "Bu, tamamen spekülatif amaçlı uydurma haberlerdir" diye konuştu.

Türkiye'ye sığınanların sayısının 80 bini geçtiğini ve onlar için hazırlanan tüm merkezlerin dolduğunu ancak yeni iki kamp hazırlığı yapıldığını anlatan Arınç, Türkiye'nin bu sığınmacıları insani amaçlı kabul ettiğini ve onların tüm ihtiyaçlarını karşıladığını söyledi.

Türkiye'nin bu davranışının sadece bölge ülkeleri değil dünyaca takdir gördüğünün altını çizen Arınç, Türkiye'nin yaptığı insani davranışı ABD'den AB ülkelerine, BM ve Güvenlik Konseyi'nin de sahiplenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Kendileri açısından maliyetin yüksek olmasına karşın oradaki katliamları gördükten sonra Türkiye'nin daha da fazlasını yapacağını bildiren Arınç, şunları kaydetti:

"Suriye konusunda Türkiye'yi eleştirenlere sadece bugünkü gazetelerde cesetlerin fotoğraflarını görmelerini tavsiye ederim. Yanyana dizilmiş yaşları 5,6, 10 olan masum çocukların nasıl katledildiklerini açılan dere yatakları gibi toplu cesetlerin nasıl üst üste bir tarafa atıldıklarını, Halep'te bombalanmadık hiç bir sokak ve ev kalmadığını, oralarda da binden fazla insanın hayatını kaybettiğini görmelerini dilerim.

Eğer biraz vicdan sahipleriyse eğer biraz utanma ve üzülme duyguları varsa Suriye'de yaşanan bu vahşet karşısında Türk hükümetinin insancıl tavrını herhalde desteklemeleri gerekir diye düşünüyorum."

Bülent Arınç, Suriyeli sığınmacılar dolayısıyla halkın tedirgin olduğu yönündeki haberleri "Tamamen spekülatif amaçlı uydurma haberler" olarak niteledi.

80 bin kişinin sığındığı bir ortamda kendi aralarında farklı kültürler, farklı etnik yapı, farklı dinsel yapı dolayısıyla zaman zaman sorun yaşayabileceğini ama şu ana kadar kendilerini tedirgin eden hiç bir olayın yaşanmadığının altını çizen Arınç, şöyle konuştu:

"Bugün Sayın Hatay Valisi'nin Anadolu Ajansı mahreçli bir açıklaması var;

'Sığınmacıların Türkiye'ye gelmeye başladığı 1,5 yıldan bu yana adliye veya vilayete intikal eden olay sayısı 150'yi geçmemektedir. 1,5 yılda bugün 80 bine ulaşan insanlar arasında kavga, dövüş, darp etmek ya da bir başka şekilde adliyeye ya da idareye intikal eden olay sayısı 150 ise bunu yazmak çizmek herhalde çok doğru bir şey değil."

Arınç, Suriye'de yaşanan olaylarda muhalif güçlerin çabalarından ve gayretlerinden memnun olmayanların, Suriye'den sığınmış olan insanları spekülatif haberlerle örselemeye çalıştıklarını ifade etti.

-CHP heyetinin kamp ziyareti-

Soruları yanıtlarken CHP'li bir kaç milletvekilinin, sığınmacıların kamplarına yönelik ziyaretlerine de değinen Arınç, milletvekillerinin general, albay ve ailelerinin kaldığı Apaydın kampına girmek istemelerini "Bu tamamen siyasi ve provokatif amaçlı bir davranıştır" şeklinde konuştu.

Arınç, şunları kaydetti:

"Sivillerin, kadınların, erkeklerin, çocukların kaldığı onlarca kamp varken onların hiç birisi ziyaret edilmek istenmiyor. Sadece Suriye'den rütbeli, rütbesiz asker, general onların aileleri ile kaldığı sadece o kampa girmek istiyorlar.

BM ve uluslararası mevzuatta da kadınların, çocukların, erkeklerin kaldığı kampların statüsü ile asker kişilerin kaldıkları kampların statüsü birbirinden farklıdır. Kadınlar, erkekler, çocuklar hayat memat endişesi ile sığınmacı olurlar, mülteci ya da sığınmacı kapsamında kamplarda kalırlar. Oysa rütbeli olsun, rütbesiz olsun askerler emre itaatsizlik ederek ülkelerinden ayrılırlar. Yani 'Sen bana halkımı öldürmem için emir veriyorsun, bana bunun için silah veriyorsun, ben emir komuta zinciri altında çalışmak istemiyorum...' O zaman onun cezası ölümdür orada. Ölümden kaçarak Türkiye'ye geliyor. Bunların içerisinde general de var, albay da var.

Dolayısıyla onlar yanlarında getirebildikleri aile fertlerinin dışında ailelerini, sülalelerini, aşiretlerini orada bırakmış insanlardır. Bu insanların bilinmesi, kendisiyle görüşülmesi, kimliklerinin tespit edilmesi halinde hem kendilerinin hem de oradaki yakınlarının zarar görmesi ihtimali vardır. Bugüne kadar asker kimlikli kişilerin kaldığı ne Türkiye'deki bir kampa ne de başka bir ülkedeki kampa siyasi kişiler girmemişlerdir, girememişlerdir, girmeleri de uygun değildir."

Arınç, "Bunu Sayın Kılıçdaroğlu'nun da bilmesi gerekir ama O, 'kamplarda acaba muhalifler için asker mi yetiştiriliyor- Müslüman kanı dökmek için insanlar mı yetiştiriliyor' diyerek dikkatleri maalesef çok olumsuz bir noktaya çekmek istiyor" dedi.

Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O milletvekillerine şunu sormak istiyorum; orada kadınların, çocukların, erkeklerin yani halkın kaldığı onlarca kamp varken niçin onlardan birisini ziyaret edip onların dinlenmesi, düşüncelerinin alınması noktasında bir çabanız olmuyor da kolaylıkla girmemeniz gereken oradaki insanların rızası olmadıkça da, görüşülmesine imkan olmayan bir kampa girmek için ısrar ediyorsunuz-

Bu tamamen siyasi ve provokatif amaçlı bir davranıştır. Sanıyorum Dışişleri Bakanımız da AFAD yetkilileri de bu konuda beyanda bulunmuşlardır.

Kamplarda bütün imkanlar karşılanmıştır, karşılanmaya da devam edilecektir. Suriye'deki bu ceberut rejim, kendi halkını katleden bir rejim son bulana kadar Türkiye'nin insanı amaçla kendisine gelenlere kucak açmaya devam edecektir."

(Bitti)

Muhabir: Cüneyt Ateş - Kadir Karakuş

Yayıncı: Ebubekir Gülüm - ANKARA

Kaynak: AA / Güncel

Bülent Arınç Türkiye Suriye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title