Haberler

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD'de devam eden ve eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın sanık, Rıza Sarraf'ın tanık olduğu dava konusunda, "Türkiye hakkında herhangi bir ülkenin yargılama yapması ve Türkiye aleyhine mahkumiyet kararı vermesi söz...

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, ABD'de devam eden ve eski Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın sanık, Rıza Sarraf'ın tanık olduğu dava konusunda, "Türkiye hakkında herhangi bir ülkenin yargılama yapması ve Türkiye aleyhine mahkumiyet kararı vermesi söz konusu değildir, olamaz da." dedi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Bakanlar Kurulu Toplantısı devam ederken, yaptığı açıklama sonrası basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.

ABD'nin New York eyaletinde devam eden ve Atilla'nın sanık, Sarraf'ın tanık olarak yer aldığı davaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, şunları söyledi:

"Türkiye, İran ile yaptığı ticaretini ulusal ve uluslararası hukuka uygun olarak yapmıştır. Ulusal ve uluslararası hukuka aykırı herhangi bir ticaret söz konusu değildir. Türkiye, egemen ve bağımsız bir ülkedir. Türkiye hakkında herhangi bir ülkenin yargılama yapması ve Türkiye aleyhine mahkumiyet kararı vermesi söz konusu değildir, olamaz da. Türkiye bu noktada kendisine karşı yürütülen bu hadiseleri yakından takip etmektedir. Esasında bu hadiseler Türkiye'de araştırılmış, karara bağlanmış konular. Şimdi buradan çıkacak kararın bizim açımızdan bir kıymeti yoktur. Çünkü, demin söyledim, hakimini FETÖ'cülerin ağırladığı, tanığının FETÖ'cü olduğu, bilirkişilerinin de FETÖ'nün finanse ettiği kişiler olduğu ve takipçilerinin de FETÖ'cüler olduğu bir davadan ve böyle bir yargılamadan Türkiye olarak biz bir adalet beklemiyoruz, bir hak teslimi de beklemiyoruz.

O kadar net görülüyor ki Türkiye'de kurulan kumpasın Amerika'da gerçekleştirilmeye çalışıldığı. Bunu ayrıca anlatmaya gerek yoktur. Yapılan bu yargılama, 17-25 Aralık sürecinde olup bitenlerin kumpas olduğunu ispat eden de başka bir olaydır. Ayrıca bu kumpasın arkasında kimlerin olduğunu, FETÖ'ye kimlerin taşeronluk görevi verdiğini de aynı şekilde ortaya koymaktadır. O nedenle bu yargılama üzerinden Türkiye'yi suçlamak için büyük bir çaba var. Rıza Zarrab'ın üzerine kurulan baskı, ceza tehdidi ve dışarı çıkma ümidiyle yaptırılan iftiralar var. Bunların hiçbirini Türkiye'nin kabul etmesi mümkün değildir, bunların tamamı bir komplonun Türkiye'ye dönük ortaya konmasından ibarettir."

Bozdağ, bu konuda uluslararası alanda ne yapılabileceğinin Bakanlar Kurulunda konuşulmadığını belirterek, "Çünkü, davada doğrudan Türkiye'ye dönük bir yargılama yapılması söz konusu değil. Zaten, böyle bir yargılama yapılamaz da. Bunun uluslararası hukukta yeri yok. İsmi geçen kişiler var. Bunlar ayrı konular. Onlar elbette ayrı değerlendirilecektir. Bakanlar Kurulu'nda bu yönde bir değerlendirme yapılmamıştır." diye konuştu.

"Muhtemelen önümüzdeki hafta veya bir hafta sonra gelebilir"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, taşeron işçilerle ilgili düzenleme konusunda da "Daha önce de söyledim. Taşeron konusu, eli kulağında dersek yanlış olmaz. Çalışmalar tamamlanmış durumda. Bu hafta Bakanlar Kurulumuza gelmedi ama muhtemelen önümüzdeki hafta ya da bir sonraki hafta Bakanlar Kuruluna gelebilir. Bütçe görüşmeleri sırasında veya sonrasında Parlamentoya sevk edilecek. Cumhurbaşkanımız da geçen açıkladı. Parlamento, taşerona ilişkin yasayı çıkarmadan, bu bütçeden sonra her sene verdiği arayı vermeyecek, önce bu yasayı çıkaracak, sonra ara verecek. Onun için bu konu artık sona geldi, hayırlı olur inşallah." değerlendirmesinde bulundu.

"Her türlü olumsuzluğa karşı dirençli bir ekonomimiz var"

Enflasyonun beklentileri aştığını ve buna ilişkin bir önlemin alınıp alınmadığına yönelik bir soru üzerine de Bozdağ, Türkiye ekonomisinin büyüme rakamları itibarıyla herkesi yanıltan ve herkesin raporlarını, görüşlerini revize ettirecek noktaya getiren iyi gelişmeleri barındırdığını belirtti.

Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bunun dışında da Türkiye'nin ekonomisine dönük içeride ve dışarıda pek çok başka olumsuz adımlar atmak isteyen çevreler de var. Ama Allah'a şükürler olsun, bizim ekonomimiz içeriden dışarıdan gelecek her türlü olumsuzluğa karşı dirençli bir ekonomimiz var.

Türkiye'nin son 3-4 yılda yaşadığı hadiseleri bir başka ülke yaşamış olsaydı onların ekonomisi nasıl olurdu ben merak ediyorum. Şöyle bir baktığımızda, 2-3 sene içerisinde 5 tane seçim yaşamışız, bir darbe teşebbüsü yaşamışız, bir hendek terörü yaşamışız, Rusya'nın uçağı düşürülmüş, pek çok başka terör saldırıları olmuş. Onca hadise yaşamışız ama Allah'a şükür Türkiye'nin ekonomisi en fazla büyüyen ekonomilerden bir tanesi halinde yine. Türkiye'nin ekonomisi, bütün bunlara rağmen güçlü bir şekilde yoluna devam etmektedir.

Enflasyonla ilgili şu andaki rakamlar zaman zaman aşağıda, zaman yukarıda geliyor. Onu biraz da dönemlerin yansıması gibi görmek lazım. Yıl sonu rakamları hep beraber göreceğiz."

Türkiye'nin, enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek için çok mücadele ettiğini anlatan Bozdağ, enflasyonun tek haneli rakamlarda tutulması ve daha da aşağı çekilmesinin hükümetin en önemli hedefi olduğunu kaydetti.

"Felakete sebep olanlar, doğurdukları zararı ödemekle mükelleftir"

Bozdağ, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'ye verdiği mali zararın ortaya çıkarılarak bunun FETÖ ile bağlantılı kişi ve kuruluşlardan tahsil edileceği yönünde Başbakanlığın TMSF'ye verdiği bir talimat olup olmadığının sorulması üzerine şu yanıtı verdi:

"Böyle bir çalışma doğrudur. TMSF, bu noktada koordinasyon görevi ifa etmektedir. Bildiğiniz gibi pek çok kurumun burada zararı vardır ve ayrıca vatandaşlarımızın da maddi, manevi pek çok zararı olmuştur. Bunların tespiti son derece önemli.

Bildiğiniz gibi yürüyen darbe teşebbüsüne ilişkin davalar var. Bu davalarda Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve kurumlarına saldırı yapılan kurum, kuruluş bu davalarda müşteki müdahil durumundadırlar. Onlar tabii hem bu darbe teşebbüsüne karışanların hak ettiği cezayı almaları hem de uğradıkları zararın tazmini için bu davaları yakından takip etmektedir. Yani, bu noktada vatandaşlarımız da kendileriyle ilgili davalarda, özellikle gazilerimiz ve şehitlerimizin yakınlarının da bu davalarda uğradıkları zararları, maddi ve manevi zararları da bu teröristlerden talep etme hakları vardır. Onlar da eminim ki bu haklarını takip ediyorlardır. Elbette, bu büyük felakete sebep olanlar, doğurdukları zararı ödemekle mükelleftir."

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Bekir Bozdağ Halk Bankası Reza Zarrab Türkiye Politika Güncel Haberler

title