Bakan Gül: "Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır"

Bakan Gül: "Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır"

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül:

"Bu kapıya gelen herkes adalete erişeceğinden asla ama asla şüphe duymamalıdır. Bu kapıya gelen herkes en saygın muameleyi görmelidir ve bu kapıdan ayrılan herkes en büyük memnuniyetle ayrılmalıdır"

"Sosyal medya başta olmak üzere sosyal mesafe koymanız gereken beşeri münasebetler ve sosyal ortamlar var"

"Hakim, adliyede de adliye sonrasındaki insani ilişkilerinde de mahkemeye, adliyenin vakarına yakışır tutum içinde olmalıdır. 'Şu avukatla, şu iş adamlarıyla arası çok iyidir, adliyeye, hakime onlarla ulaşırsınız' algısı oluşuyorsa orada hakimlik, savcılık mesleğine yakışır vakar yok demektir"

"'Şu avukat, bu hakimle çok iyidir. O avukatı tutarsak katkısı olur' diye bir algı bile adalete çok büyük zarar verir"

ANKARA - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır. Bu kapıya gelen herkes adalete erişeceğinden asla ama asla şüphe duymamalıdır. Bu kapıya gelen herkes en saygın muameleyi görmelidir ve bu kapıdan ayrılan herkes en büyük memnuniyetle ayrılmalıdır" dedi.

Adalet Bakanı Gül, Ankara'daki MEB Şura Salonu'nda düzenlenen "Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimlerinin Kura Töreni"nde konuştu. Adaylık sürecini başarıyla tamamlayarak mesleki kariyerlerine adım atacak hakim ve cumhuriyet savcılarına başarılarla dolu meslek hayatı dilediğini belirten Gül, " Türkiye, milli iradeye yapılan müdahalelerden dolayı demokrasisini erken dönemde olgunlaştırmaya imkan bulamamıştı. 27 Mayıs darbesi, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi, 28 Şubat müdahalesi, 27 Nisan e-muhtırası, 17-25 Aralık darbe girişimleri, 15 Temmuz darbe girişimi gibi pek çok doğrudan müdahale milli iradeye ve demokrasiye karşı yapılmıştır. Yine bugünün tarihine baktığımızda 12 Mart 1971'de meşru hükümete, millet iradesine karşı muhtıra verilmiş ve vesayet ülkemizin bütün demokratik kurumlarına zarar vermiştir. Ancak milletimiz, iradesine sahip çıkmıştır ve her zaman da sahip çıkmaya devam edecektir. Darbecilerin yargısından darbeleri yargılayan bir yargıya ulaştığımız bu dönemde Türkiye'nin gelmiş olduğu nokta itibariyle çok önemli bir mesaj ifade etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi milli irade üzerinde hiçbir güç tanımadık, tanımayacağız" diye konuştu.

"Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır"

Adaletin insan için olduğunu ifade eden Gül, "Mahkeme kadıya mülk değildir. Hakimlik mesleği büyük bir dirayeti gerektirmektedir. Adliyenin kapısı adaletin kapısıdır. Bu kapıya gelen herkes adalete erişeceğinden asla ama asla şüphe duymamalıdır. Bu kapıya gelen herkes en saygın muameleyi görmelidir ve bu kapıdan ayrılan herkes en büyük memnuniyetle ayrılmalıdır. Yarın mesleğe başladığınızda annenize, babanıza, kardeşinize adliyede nasıl muamele edilmesini istiyorsanız, siz de gelen kişiye annenizmiş, babanızmış, kardeşinizmiş gibi muamele etmelisiniz" şeklinde konuştu.

"Hakim, adliyenin vakarına yakışır tutum içinde olmalıdır"

Gül, adil olmak kadar adil görünmenin de önemli olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sosyal medya başta olmak üzere sosyal mesafe koymanız gereken beşeri münasebetler ve sosyal ortamlar var. Hakim, adliyede de adliye sonrasındaki insani ilişkilerinde de mahkemeye, adliyenin vakarına yakışır tutum içinde olmalıdır. 'Şu avukatla, şu iş adamlarıyla arası çok iyidir, adliyeye, hakime onlarla ulaşırsınız' algısı oluşuyorsa orada hakimlik, savcılık mesleğine yakışır vakar yok demektir. Bir şehirde, bir hakim, savcıyla ilgili sosyal münasebetlerinde asla ama asla meslekle, adliyeyle, adaletle yakışmayan hiçbir tutum içerisine girilmemelidir. 'Şu avukat, bu hakimle çok iyidir. O avukatı tutarsak katkısı olur' diye bir algı bile adalete çok büyük zarar verir. Gerek adliyede, gerek adliye dışında imayla bile olsa görüşlerimizi, sosyal münasebetlerimizi çok daha itinayla oluşturmamız gerekir."

"Anayasadan başka hiçbir yerden emir almayacaksınız"

Verilecek kararların tarafların beklentilerini karşılaması, yargıya güveni artırması gerektiğini dile getiren Gül, yargının hakikati anlatmakta karardan başka gücünün bulunmadığını söyledi. Türk milletinin beklentisinin adil kararın makul sürede verilmesi olduğunu anlatan Gül, karar verilirken hukuk ve vicdanın dışında hiçbir sese aldırılış edilmemesi gerektiğini vurguladı. Gül, "Sözünüz ve kararınızla her daim adalete hayat vermenizi temenni ediyorum. Bunu yapacağınıza da canı gönülden inanıyoruz. Sizler adalet meşalesini daha güçlü bir şekilde yakacaksınız. Hukukun, vicdanın ve anayasanın dediğine itibar edeceksiniz. Daha önceki kötü örneklerde olduğu gibi değil. Anayasadan başka hiçbir yerden emir almayacaksınız" ifadelerini kullandı.

Bakan Gül'ün ardından Danıştay Başkanı Zeki Yiğit ile Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca da konuşma yaptı. Daha sonra kurayla, mesleğe yeni başlayan 357 hakim ve savcının ilk görev yerleri belirlendi. Hakim ve savcılar, kura anını büyük bir heyecanla bekledi. Görev yerleri belli olan hakim ve savcılar, mutlu olduklarını ve adaletin tecellisi için görev yapacaklarını söylediler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajı okundu

Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği mesaj okundu. Erdoğan, mesajında, "Kura çekerek görevlerine başlayacak olan değerli adli ve idari hakimlerimizle cumhuriyet savcılarımızı tebrik ediyorum. Yeni hakim ve savcılarımızın katılımıyla adalet teşkilatımız daha da güçlenecektir. 'Adalet mülkün temelidir' sözünü meslek hayatlarının merkezine yerleştireceklerinden en küçük bir şüphe duymadığım hakim ve savcılarımızın özel hayatlarıyla da topluma örnek teşkil edeceklerine inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti niteliğini bilfiil hayata geçirecek olan siz değerli hakim ve savcılarımıza görev yerlerinizde başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.

Türkiye Haberler