Bakan Çubukçu Zonguldak'ta...(1)

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde ziyaret ve incelemelerde bulunan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, "Kurum bakımı altındaki çocuklara devlet kadrolarında ek kontenjan tanıyan yasada düzenleme yapacağız" dedi.

Bakan Çubukçu, ilk olarak Çaycuma Rehabilitasyon Merkezi'ne giderek incelemelerde bulundu. Çocuklarla tek tek ilgilenen Çubukçu, özürlü çocukların yaptığı dev mumlardan 2 tanesini satın aldı. Daha sonra huzurevi yapımı planlanan Seka Sosyal Tesisleri'ni inceleyen Çubukçu, ardından Zonguldak'taki Merkez Çocuk Yuvası'nı ziyaret etti. Burada çocuklarla kestiği yaş pastayı çocuklara ikram eden Çubukçu, yuva korosuyla birlikte şarkı söyledi. Yuvanın yatakhanesini ve çalışma odalarını da gezen Çubukçu, daha

sonra ise Vali Yavuz Erkmen'i makamında ziyaret etti. Burada açıklamalarda bulunan Çubukçu, kurum bakımı altındaki çocukların sayısını azaltmayı hedeflediklerini söyledi.

Kurum bakımının yanı sıra aile odaklı bakıma öncelik verdiklerini ifade eden Çubukçu, "Sosyal hizmet politikaları olarak artık biz aile odaklı çalışmalara ağırlık verdik. Çocuklarımızın kendi ailelerinin yanında bakımını çok önemsiyoruz. Kurum bakımı altındaki çocuklarımızın büyük bir çoğunluğunun da ailelerinin maddi yoksulluk içinde olduğu bilinen bir gerçek. Bu sebeple biz sırf maddi sorunları nedeniyle çocuğunu kuruluş bakımına bırakmak isteyen aileleri, ayni ve nakdi yardımla destekleyerek,

çocuklarının bakımını kendilerinin üslenmelerini istedik Aileye dönüş projesi başlattık. Hedefimiz bu projeyle 5 yıl içinde kurum bakımı altındaki çocukların sayısını yüzde 40 azaltmaktı. Sevinerek söylüyorum, 1.5 yılda yüzde 33'ünü başardık. Yaklaşık 4 bin 500 çocuğumuz kendi ailesinin yanında daha güvenli ve huzurlu bir şekilde kalıyor. Kendi ailesiyle olmadığı takdirde koruyucu aile yanında bakımlarını önemsiyoruz. Yürüttüğümüz kampanyalarda yeteri kadar destek alamadık. Destek alamamamızın

sonucunda da koruyucu aileyi bir türlü yaygınlaştıramadık. Sadece Avrupa'da değil, dünyanın her yerinde kurum bakımı altındaki çocuklar koruyucu ailelerin yanına veriliyor ve en fazla 3 ay kurum bakımında kalıyorlar. Avrupa'da sayıları binlerle ifade ediliyor. Dolayısıyla kurum bakımı altındaki çocukların sayısının azaltılması artık en önemli hedeftir. Tüm dünyada da bu, yöntem olarak böyle seçiliyor" diye konuştu.

Koruyucu aileye verdikleri maddi desteği 550 YTL'ye çıkardıklarını ifade eden Çubukçu, şu anda bini aşkın koruyucu aile ile bin 400 gönülle anne bulunduğu kaydetti. Tüm proje ve kampanyalara rağmen, kurum ve kamu çatısı altında çocuklara bakılması durumunda çocukların aile ortamlarını fazla aratmayacak sevgi evleri projesine başladıklarını kaydeden Çubukçu, önceki gibi çok sayıda çocuğun bir arada değil, daha az sayıda çocuğa daha fazla ilgi ile bakılabilecek evler oluşturduklarını söyledi. Çubukçu,

"Eski yöntemlerde çok büyük okul sisteminde yapılan binaların yerine ev ve aile ortamına benzer sistemimiz var. Çocuklarımıza bu şekilde bakacaksak mutlaka onları aile yapısına benzer düzenleri kurduğuz ortamlarda büyütmeyi hedefliyoruz. Yani onların aile duygularını geliştirebilecek, maddi ve manevi varlıklarını geliştirebilecek aile evlerine benzer sevgi evlerini kuruyoruz. Sevgi evleri sadece fiziki şartları çok iyi, mini, latif evler değildir. Onlara en iyi yerleri yapabiliriz ama en mutlu çocuklar

yapamayabiliriz. Hedefimiz adına sevgi değimiz evlerin içine de sevgi koymak ve o çocukları mutlu bireyler olarak yetiştirmektir. Gerçekten şu anda 6 ilimizde sevgi evleri var. 21 sevgi evinin inşaatı tamamlandı, açılışa hazır. 120 sevgi evinin inşaatı sürüyor. 160 sevgi evi de TOKİ ile yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde ihale aşamasında" dedi.

"ÖZÜRLÜ VE YAŞLI BAKIMLARINDA DA EVDE BAKIMI ÖNEMSİYORUZ"

Aile odaklı çalışmaları diğer sosyal alanlarda da yaygınlaştırmak istediklerini anlatan Çubukçu, "Özürlü ve yaşlı bakımlarında da evde bakımı önemsiyoruz. Çünkü ne kadar huzur veren olursa olsun, yaşlı ve özürlünün sosyal çevresinden koparak bir kurum bakımına gelmesi durumunda manevi boşluk ve sevgi eksikliği var. Bunu tamamlayamıyoruz. Bu sebeple bu yıl hizmete giren özürlüler için evde bakım hizmet modülü de bu açığı kapatacak. Özürlü kendi yakınları tarafından bakılıyorsa bir asgari ücret tutarında

ücret ödüyoruz" şeklinde konuştu.

Valiliklerden özürlülerin işlemlerinin geldiği gün tamamlanabilecek bir sistem oluşturmasını istediklerini kaydeden Çubukçu, Vali Erkmen'den de aynı hassasiyet ve duyarlılıkta hareket etmesini istedi. Çubukçu, "Valilerimizden rica ediyorum. Özellikle özürlü hizmetlerimizde politikamız, bize ulaşana değil, ulaşılması gerekene bizim ulaştığımız anlayıştır. Özürlü ve özürlü ailesi, yoksulluk tanımının içerisine giriyor. Özel bir bakım merkezine yatırmak isterse, iki asgari ücret tutarında bedel ödüyoruz ve

devlet olarak hizmet satın alıyoruz. Biz anne ve babaların, 'ben öldüğümde çocuğum ne olacak' kaygısını omuzlarında yük olmaktan çıkardık. Valilerimizden bu işlemleri en hızlı şekilde oluşturacak mekanizma kurmasını rica ediyorum. Özürlüye birkaç kez gel git denmesi, hakikaten tüm verdiklerimizi alacak kadar yıpratıcı bir şey. Geldiği gün işlemlerinin hallolacak bir mekanizmanın kurulması illerimizde çok önemli. Bunu başaran iller de var. Bu konuda sizden bir bilgi almadım. Eminim aynı duyarlılıkta hareket

ediyorsunuzdur. Bundan eminim. Bütçede karşılığı var. 1 katrilyon liralık bir bütçe özürlü politikaları için ayrıldı. Özürlü aileler de çocuklarının evde bakımını ve eğitimlerini mutlaka sağlamak yönünde devlete başvursunlar" ifadesinde bulundu.

Bir gazetecinin, sınavlarda başarılı olamayan ve yaşları dolan üniversite çağındaki özürlü gençlerin durumunun ne olacağı yönündeki sorusu üzerine Çubukçu, kurum bakımı altındaki öğrencilere memuriyet hakkı tanıyan yasayı eleştirdi. Bu yasayla ilgili düzenlemeler yaparak, hakkın kaldırılacağını ifade eden Çubukçu, "AB projesi olarak uyguladığımız Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ortaklaşa yürüttüğümüz proje, İş Kur güvenceli bir projedir. Dezavantajlı gruplar diye tanımladığımız grupların hayata

atılmasında iş garantili kurslar ve programlar düzenliyoruz. Bu programları tüm yetiştirme yurtları olan illerde düzenliyoruz. O bölgedeki iş ihtiyacına göre, aranan personel yetiştiriliyor. 18 yaşını doldurduğu gün sokağa bırakılan bir çocuk modeli yok. İkili inisiyatif kullanıyoruz. Buna rağmen veliler, özürlüler, ben bu işi yaptırmam, yapmam diyor. Bunlarla günlük hayatta da karşılaşıyoruz. Çocuklarımızın mağduriyeti doğacak bir şekilde 'sokağa bırakılması' diye bir şey söz konusu kesinlikle değildir.

Bizim kurumuz bakımı altındaki çocuklarımızı koruyan yasa var. Bu yasanın devlette memur ve hizmetli olarak çalışmalarına yönelik bir kontenjanları var. Bunda başarılı olamamalarına rağmen çok uzun yıllar bunu bekliyorlar. Çocukların, kamu personeli olma psikolojisinden de çıkması gerekir. Çocuklar mutlaka devlet memuru olacağım diyor. Böyle bir şey yok. Kamu, git gide daralıyor zaten. Biz bu yasayı değiştireceğiz. Doğrusu Türkiye'de kurum bakımı altındaki çocuklara sağlanan bu kontenjanın çok istismar

edildiğini düşünüyorum. 13-14 yaşlarındaki çocuğunu kuruma koruma kararı aldırıp, ileride devlet memuru olsun diyen ailelerin sayısı çoğaldı. Ben de koruma kararını sadece çok önemli durumlarda verdiriyorum. 27 bin aileyi destekliyoruz ki, çocukları kurum bakımına almadan yapıyoruz bu desteği. Çocuklar üniversite sınavlarına bile girmiyor. Niye? Hemen devlet memuru olma şansım var, çalışmam gerekiyor diyor. Oysa ki bu çocuklara süper bir hazırlık yapmamız, gelecek modeli sunmamız lazım. Onlardan çok daha

kötü koşullarda yoksul şartlarda yaşayan ve devlet memuriyeti şartı olmayan çocuklar var. Eşitliği de bozan bir düzenek. Yeni dönemde, üniversite mezunu ve kimsesiz olma şartıyla bu olanaklardan yararlanmayı öngören bir düzenleme yapacağız. Devlet memuru olma konusundaki ısrar ve beklentisini 30 yaşına kadar sürdüren çocuklarımız var" dedi.

Açıklamalarının valilikten ayrılan Çubukçu, Zonguldak Belediye Başkanı Secaatin Gonca'yı makamında ziyaret etti.

(SD-AK-ÖZ-Y)

Haberler