Bakan Babacan: "IMF'yle Ovp Zemininde Uzlaşma Sağlanması Halinde Yeni Bir Stand -By Anlaşması Yapabiliriz"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF'yle Orta Vadeli Program müzakere zemininde uzlaşma sağlanması halinde, yeni bir stand-by yapacaklarını söyledi. IMF'e Orta Vadeli Program'ı açıklarken, "Bizim uygulayacağımız program budur" dediklerini kaydeden Babacan, IMF'yle gelinen noktayla ilgili olarak "müzakereler sürüyor" demekle yetindi.

Devlet Bakanı Ali Babacan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını cevaplandırdı. Bakan Babacan, IMF ile ilgili gelinen noktayı ve varsa anlaşmazlıkların hangi başlıklarda çıktığını sorulması üzerine, 16 Eylül'de açıkladıkları Orta Vadeli Program (OVP) müzakere zemininde uzlaşma sağlanması halinde yeni bir stand-by yapacaklarını belirtti. IMF'ye OVP'yi açıklarken, "Bizim uygulayacağımız program budur" dediklerini kaydeden Babacan, IMF'yle gelinen noktayla ilgili olarak "müzakereler sürüyor" demekle yetindi. Milletvekillerinin daha detaylı bilgi beklentilerini dile getirmelerine karşın Babacan, ilan edilmesi gereken bir husus olursa, bu bilgiyi kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi.

-KEY YASA TASLAĞI BAKANLAR KURULUNDA BU HAFTA İMZAYA AÇILDI-

Devlet Bakanı Babacan, Devlet Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplarıyla ilgili itiraz süresini uzatan yasa taslağının Bakanlar Kurulu'nda bu hafta imzaya açıldığını söyledi. KEY yasa taslağının TBMM'ye sevk edilmesinin ardından öncelikle Plan ve Bütçe Komisyonu'nda değerlendirilmesini istediklerini belirten Babacan, yeni düzenlemeyle başvuru takvimini uzatacaklarını bildirdi. Söz konusu taslakla iki yıl içinde uygulamada çıkan sorunları çözmek için maddeler de olduğunu kaydeden Babacan, "KEY yasa taslağının sorunları çözeceğini düşünüyoruz. İlgili tüm kurumlarla bir araya gelip onların mutabık kaldığı bir çalışma yaptık. Hükümet olarak biz tasarıyı TBMM'ye sevk ediyoruz. Ondan sonrası Meclis'in takdiri" dedi.

-TÜRKİYE HALA 2001 KRİZİNİN FATURASINI ÖDÜYOR-

Kamu borç stokuna ilişkin sorular ve eleştiriler üzerine Devlet Bakanı Ali Babacan, 2001 bankacılık krizinde Hazine'nin ihraç ettiği özel tertip senet tutarının 48 milyar 319 milyon lira olduğunu bildirdi. Bu rakamın sadece enflasyon düzeyinde bugüne uyarlanması halinde 100 milyar TL'ye tekabül ettiğini söyleyen Babacan, bu senetlerden hala anapara olarak yaklaşık 20 milyar TL'lik senet bulunduğunu açıkladı. Türkiye'nin hala 2001 krizinin faturasını ödediğini belirten Babacan, yüzde 70-80 oranında faizlerle borçlanıldığını hatırlatarak, "Bugün bu millet hala 1999-2001 döneminin bedelini ödüyor" dedi.

-İMAR BANKASI OLAYI NEDEN YILLARCA FARK EDİLMEDİ-

"Bir İmar Bankası olayı neden yıllarca fark edilmedi?" diyen Babacan, 500 milyon TL'lik bankanın, 6.5 milyar TL mevduat toplamasının nasıl farkına varılmadığını sordu. Babacan, "Acaba devletin denetlemesinden sorumlu kurumları yok muymuş? Bu kurumların rapor ettiği bir siyasi irade yok muymuş. Kamu borç stokunu sorgularken bizim bu stoku düşüren bir iktidar olduğumuz hakkını teslim etmek gerekiyor. Devletin dış borcu milli gelirin yüzde 2-3'üne düşmüştür. Bu krizi en az hasarla atlatmamızdaki unsurlardan biridir bu seviye.

-BOTAŞ'IN VERGİ BORÇLARINI ÖDEMESİ İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALDIK-

Milletvekillerinin 2010'da gelirin nasıl artacağına yönelik soruları üzerine Babacan, "Özelleştirme gibi vergi dışı gelirler bir defalık olduğu için onları dikkate almıyoruz. Vergi gelirleri; milli gelire oran olarak şöyle ölçmeliyiz: Bir defalık gelirleri ayırıp analiz yapmalıyız. Özelleştirme gelirlerini dikkate alırsak bütçe açıklarında ciddi sıkıntı olur. Vergi indirimleri kalktı. Bunun 2010 yılına etkisi olacak. Haziran ayında bazı vergilerde artırıma gittik. Bu tedbirlerin etkisi gelecek sene de geçerli olacak. Sigaranın ÖTV'sini artırdıysak, bu gelir, 2010 daha çok yansıyacak. Botaş şimdiye kadar vergi borçlarını ödemiyordu. Artık ödemeye başlayacak. En son baktığımda BOTAŞ'ın borcu 7.5 milyar TL'ye çıkmıştı. Enerji Bakanı Yıldız'la gerekli tedbirleri aldık. Yavaş yavaş ödenmesi konusuda mutabakata vardık. BOTAŞ'ın gelecek yıldan itibaren vergi borcu birikmeyecek. Oradan da bir gelir bekliyoruz. Fondan almakla bütçeden vermek arasında fark yok. İsterse bütçede ödenek verelim isterse ordan alalım hiç fark yok. Kayıt dışı, gizli saklı, örtülen, halı altına süpürülen hiçbir konu yok. Zaten bunları açık seçik yaptık" dedi.

Bir soru üzerine Babacan, "Lisanslı depoculuk evet, keşke daha önce uygulanmaya başlansaydı. İlgili kuruluşlar bu konuda çalışıyor. Yakında Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nu toplayıp bu çalışmalara ivme vermeyi planlıyorum" dedi.

-TÜRKİYE'NİN KRİZDEN ETKİLENMESİNİN EN ÖNEMLİ NEDENİ, İÇ TÜKETİMDEKİ AZALMA VE İHRACATTA YAVAŞLAMA-

Türkiye'nin küresel ekonomik krizden etkilenmesinin en önemli nedenlerinin iç tüketimdeki azalma ve ihracattaki yavaşlama olarak sıralayan Bakan Babacan, "İç tüketimde psikolojik faktörler önemlidir. Vatandaşımız harcamasında olumsuz servet etkisi çok yaşamamıştır. Avrupa ve ABD'de servet etkisi yani insanların varlığının değerinin düşmesi etkili olurken, Türkiye'de bu yaşanmamıştır. Bankaların sıkıntısı nedeniyle mevduatını kaybeden vatandaş olmadı. Genel anlamda gayrimenkul değerinde kayıp olmamış, mevduatta artışlar meydana gelmiş. Ekonomik yapımız ortalamada pek çok ülkeye göre daha sağlam bir yapıdadır. Türkiye bu nedenlerledir ki en hızlı toparlanacak ülkeler arasında gösterilmektedir. Bir ülkenin ekonomik yapısı ekonomik başarısı siyasi istikrarıyla doğrudan ilgilidir. Siyasi istikrar ne kadar sağlamsa uygulanacak ekonomik program da o kadar başarılı olur. Siyasal istikrarla ilgili soru işaretleri olduğunda hem tüketimde hem yatırım harcamalarında hemen frene basma söz konusu olur" dedi.

-BAKAN YILMAZ: "OVP GECİKTİ AMA İŞİ CİDDİYE ALDIĞIMIZ İÇİN GECİKTİ-

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz da milletvekillerinin sorularını cevaplandırdı. OVP'nin gecikmesine yönelik eleştiriler üzerine, "OVP gecikti. Ama işi ciddiye aldığımız için gecikti. Gerçekçi bir çıkış yapma iradesinin sonucu olarak gecikme yaşandı. Siyasi sahiplenme ve siyasi emek anlamında en fazla emek sarf edilen programlardan bir tanesi oldu. Dünyanın en güzel OVP'sini hazırlayabilir teknisyenler ama siyasi sahiplenme yoksa bu ek anlam ifade etmez. OVP'ye gerçekten büyük emek harcandı. Bir şeyleri revize etmek sanki utanılacak bir durum gibi anlayış var. Tam tersine gerektiği zaman revize etmemek doğru olmayan bir durum. Hayatın dinamikleri sizin tahminlerinizden uzaklaşınca gerçeği değiştiremeyeceğinize göre yapmanız gereken tahminleri değiştirmektir.

Önemli olan gerçekler değiştiği zaman görmek ve revize etmektir" dedi.

-KOMİSYON'DA GAP GEZİSİ TARTIŞMASI-

GAP'a yönelik sorular üzerine Cevdet Yılmaz, "Komisyon üyeleriyle GAP Bölgesini gezelim. Gapta bir şey oluyor mu olmuyor mu bakalım. Bunu lafla yapmayalım, gidelim görelim" dedi. Bunun üzerine muhalefet milletvekillerinden "Komisyonun sözlerini niye hafife alıyorsunuz" tepkisi geldi. Bunun üzerine Bakan Yılmaz, "İstemeyen gelmesin. Yanlış anladınız. Gidip görelim dedim. Gezmek isteyen için program yapabiliriz. İhtiyaç bilmeyen için yapmayız" diye konuştu.

-GAP'TA SULAMA YATIRIMLARI İYİ Kİ GECİKTİ-

GAP'taki sulama yatırımlarında gecikildiği eliştirisi üzerine Bakan Yılmaz şu cevabı verdi: "Sulamada evet geç kaldık. Enerji yatırımlarında iyi noktadayız. Ama sulamada gecikildi. İyi ki de geç kalmışız. Her işte bir hayır vardır. Şimdi daha bilinçli sulama yaplıyor. Harran Ovası'nın hali ortada. Vahşi sulama ile hem suyu israf ediyorsun hem de toprakların elden çıkıyor. Şimdi yağmurlama, damlama sulamaya geçiş yapıyoruz. Çiftçiyi bilinçlendirme çalışmasına hız veriyoruz. Harran'ı kurtarmak için yeni proje gündemde. Drenaj çalışmasıyla tuzlanmayı önleyeceğiz.

-BDDK BAŞKANI BİLGİN: "PTT BANK DENETLENİYOR"-

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin, kurumuyla ilgili yöneltilen sorulara cevap verdi. CHP Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin PTT Bank'ın bankacılık yapması için izin verilip verilmediği sorusunu yanıtlayan Bilgin, PTT Bank'la ilgili Kurul kararı'nın Nisan 2004'te alındığını belirtti. Bilgin, PTT Bank'ın kendi mevzuatı çerçevesinde yetkili oldukları alanda işlem yapabileceklerini bildirerek, "Mevduat ve kredi hassastır. Her yıl denetliyoruz" dedi. Bilgin bir soru üzerine bankacılık sektöründe yabancı payının 6 yıl önce yüzde 3, şimdi ise yüzde 40 olduğunu belirtti.

-HAMZAÇEBİ: "SPK BAŞKANI HUKUKEN ÇEKİLMİŞTİR"

SPK Başkan Yardımcısı Abdülkerim Emek, Mehmet Akif Hamzaçebi'nin SPK Başkanı Vedat Akgiray'ın şirketlerindeki hisselerinin devriyle ilgili olarak yönelttiği soruya cevap verdi. Akgiray'ın Bakanlar Kurulu kararıyla 13 Mart'ta atandığını belirten Emek, bu nedenle 6 Mart'ta yapılan şirket devirlerinin özel konulara girdiğini ve bu nedenle de bildirilmesinin gerekli olmadığını vurguladı. Söz konusu açıklama üzerine söz alan Hamzaçebi, Akgiray'ın ortak olduğu 3 şirketten ikisinde devirin 6 martta yapıldığını belirterek, "13 martta ticari sicil gazetesinde ilan edilmiş. Bunu bildirmiyorum, özel konu demek ahlaki değil. Diğer şirkette hisse devirleri 4 Mart'ta yapılmış. Ancak bu 13 Mart'ta ilan edilmiş. Başkan şunu diyemez: 13 mart tarihli gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı'yla haberdar oldum başkanlığa atanacağımı. 6 martta devretmesi başkanlığa atanacağını bildiğini gösterir. SPK kanunun 20. maddesi gereği kardeşine ya da akrabalarına devir yapamaz. Bu zorunluluğa uygun hareket etmezse üyelikten çekilmiş sayılır. SPK başkanı hukuken çekilmiştir. O makam boştur. Sayın Başbakan Yardımcısı inceletsin. Attığı bütün imzalar boştur. Atılan bu imzaya göre yapılan işlemden kurum mensupları sorumludur" dedi.(ANKA)

(HGS/BÜN)

Haberler