Haberler

Bahçeli Erdoğan'ı "Milliyetçilik Takiyesi" Yapmakla Suçladı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Afişlerini Gördüğünü, İnandırıcı Bulmadığı İçin İkinci Kez de Bakmadığını Söyledi. Bahçeli, "Başbakan'ın, Şimdi Ay Yıldızlı Bayrağın Önünde Resim Çektirmesi ve Bunu Propaganda Afişi Olarak Kullanması, Ancak Pankart ve Pano Milliyetçiliği Olarak Değerlendirilebilecektir" Dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı "milliyetçilik takiyesi" yapmakla suçladı.

Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce 11 Mart'ta genel seçim yapılması çağrısını yineledi. Seçim istemeyen çevreleri "AKP'ye koltuk değneği" olmakla eleştiren ve Türkiye'nin er ya da geç "AKP kamburu"ndan kurtulacağını iddia eden Bahçeli, AKP'nin "mağduriyet imajı" yaratmaya çalıştığını öne sürdü.

Erdoğan'ın tartışılan "Kurban olam ayına yıldızına" şeklindeki afiş tartışmasına da katılan Bahçeli, Erdoğan'ı "milliyetçilik takiyesi" yapmakla suçladı.

"Kurucu milli kimliği inkar eden Başbakan'ın" seçimler yaklaşınca söylem değiştirmesinin "mevsimlik milliyetçilik özentisi" olarak görülebileceğini kaydeden Bahçeli, "Türkiye'nin karşısındaki etnik bölücülük ve terör sorununu bir etnik kimlik talebi olarak algılayan, zaman zaman İmralı canisinin ağzı ile konuşan ve bölücülüğe siyasi cesaret kazandıran Başbakan'ın, şimdi ay yıldızlı bayrağın önünde resim çektirmesi ve bunu propaganda afişi olarak kullanması, ancak pankart ve pano milliyetçiliği olarak değerlendirilebilecektir" dedi.

CHP'YE AFİŞ MESAJI

Erdoğan'ın siyasi geçmişi, fikir yapısı ve bugüne kadarki icraatının, milliyetçilik kavramı ile özde bir araya gelmesine mani olduğunu belirten Bahçeli, "Bu bakımdan, Başbakan'ın bu ulvi kavramlarla ancak şeklen bir araya gelebileceği yerler duvar afişleri ve tören kürsüleridir" diye konuştu.

Bahçeli, bu konudaki bir soruyu yanıtlarken ise CHP'ye şöyle mesaj gönderdi:

"Biz AKP'nin afişini takip gibi bir arzu içerisinde değiliz, Türkiye'nin neresine ne yazıyorsa yazsın biz seçimde hesap soracağız. Öyle bir görevimiz yok bizim, hangi ile hangi afişine astığına dair, bir merakımız da yok. O afişleri ben yolda gelirken gördüm, hiç de inandırıcı bulmadığım için ikinci kez de bakmadım."

KKTC'deki Lokmacı krizinde hükümeti Türk askeri ile KKTC makamlarını karşı karşıya getirmekle eleştiren Bahçeli, Türkiye'nin Irak'ta "pasif bir seyirci" konumuna itildiğini söyledi.

BAHÇELİ'NİN CUMHURBAŞKANI TARİFİ

Bahçeli, cumhurbaşkanlığı ile ilgili tartışmalara da değindi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin "milli bir mutabakatla" ele alınmasını isteyen Bahçeli, cumhurbaşkanlığının "siyasi iddia ve inat" meselesi haline getirilmemesi gerektiğini söyleyerek Erdoğan'a mesaj gönderdi.

"Erken seçimleri zorlamak için sine-i millete dönülmesi tartışmaları yersiz ve gereksizdir" diyen Bahçeli, Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun ortaya attığı köşk için 367 şartını da eleştirdi. Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin Anayasa hükümlerine zorlama hukuki yorum arayışları da itibar görmemelidir" dedi.

Cumhurbaşkanlığına seçilecek şahsiyetin "geçmişi, siyasi hüviyeti ve temsil ettiği zihniyet"in hayati önem taşıdığını söyleyen Bahçeli, şöyle konuştu:

"Bu çevrede, bu şahsın her türlü şaibeden uzak temiz bir sicile sahip olması vazgeçilmez bir ön şarttır. Bu bakımdan hakkında çok ciddi iddia ve dosyalar bulunanların, geçmişlerinin hesabını vermeden ve aklanmadan bu göreve talip olmaları düşünülemeyecektir.

Cumhurbaşkanlığı makamı, bu hesaptan kurtulmak için bir sığınma limanı olarak görülemeyecektir. Bu vasıfları taşımadan ve Meclis aritmetiğine dayanarak bu amaçla bu göreve talip olacak her şahsın, önümüzdeki genel seçimlerden sonra hiçbir şey olmamış gibi orada oturabileceği beklenmemelidir."

MİT'İN AÇIKLAMASI GEÇ KALDI

MİT Müsteşarı Emre Taner'in kurumun kuruluş yıldönümünde yaptığı açıklamayı nasıl değerlendirdiği sorulan Bahçeli, "MİT Müsteşarı'nın açıklaması bilinmeyen bir gerçek değildir, geç kalınmış bir açıklamadır. Küreselleşme süreci ile ilgili yapılmış olan yayınlar ve küreselleşmede tek dünya düzeni üzerinde ısrarlı olanların ortaya koyduğu belgeler üniter yapıyı ve ulus devleti yıkmaya yöneliktir. Bunu anlamamak için kafamızın kuma sokulması gerekir. Türk milletinin de kafası kumda değildir" yanıtını verdi.

CUMHURBAŞKANLIĞINDA CİNSİYET ARAMAK İLLEKLİKTİR

Bahçeli önce ANAVATAN sonra da DYP tarafından ortaya atılan "kadın cumhurbaşkanı" sorusunu yanıtlarken de "Cumhurbaşkanlığında cinsiyet aramak bir ilkelliktir. Böyle bir şey olmaz. Türk toplumu kadın ve erkeklerden oluşmaktadır. Allah kime nasip ederse o cumhurbaşkanı olur" dedi.

Bahçeli, yabancılara en çok toprak satışının ortağı olduğu 57'nci hükümet döneminde gerçekleştiği yolundaki haberlerin anımsatılması üzerine de iktidara rest çekerek,"57. hükümeti suçluyorlar ise sayın Başbakan hakkın rahmetine kavuşmuştur. İkinci ortak Yüce Divan'dan sorgulanıp çıkmıştır. Kala kala ben kaldım. Büyük çoğunlukları var, 353 vekilleri var, dokunulmazlık hakkım ortadan kalkmıştır. Vatana ihanet suçundan ve toprak satışından dolayı beni Yüce Divan'a gönderebilirler. Bu imkan var, göndermezseler ben kendilerini kesin göndereceğim" diye konuştu.(ANKA)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title