Bağış: Bu Hoşgörü Bizlere Ait

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Zannetmeyin ki bu kaçak işçilere dünyanın her yerinde göz yumuluyor. Bu hoşgörü bizlere ait olan bir şey'' dedi.

Bağış, partisinin Beykoz'da bulunan Taila Plaza Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlediği İlçe Danışma toplantısında yaptığı konuşmada, bugün Türkiye'de farklı endişeler içinde olanların bulunduğunu, ''Acaba devlet yönetiminde din ön plana çıkar mı?'' korkusu taşıyanlar olduğu gibi darbe korkusu yaşayanların da var olduğunu söyledi.

Türkiye'de ''Acaba aşırı bir devletleşme sürecinde miyiz?'' veya ''Acaba fazla mı liberalleşiyoruz' endişeleri taşıyanların da bulunduğunu kaydeden Bağış, ''Ama Avrupa Birliği sürecinde ne tekelleşmenin ne devletleşmenin ne de aşırı liberalleşmenin mümkün olmadığını hep birlikte görüyoruz'' diye konuştu.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, yeni bir anlaşmanın müzakere sürecini başlattıklarını belirterek, bu anlaşmanın Türkiye üzerinden Avrupa'ya giden Afganistanlı, Pakistanlı, Ermenistanlı, Gürcistanlı, Sudanlı yani üçüncü ülke vatandaşlarının bu ülkelerde kaçak olarak yakalandığı zaman, ülkelerine nasıl gönderilecekleri ile ilgili bir mevzuatın müzakeresi olduğunu belirtti.

Bağış konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Zannetmeyin ki bu kaçak işçilere dünyanın her yerinde göz yumuluyor. Bu hoşgörü bizlere ait olan bir şey. Sayın Başbakanımız bir şey söyledi kimileri onu çarpıtmaya kalktı. Ama biz Ermenistan ile iktidara geldiğimizden bu yana ilişkileri geliştirmek için neler yaptık. İktidara geldiğimizde Ermenistan ile hiçbir diyaloğumuz yoktu. Öncelikle Ermenistan hava yollarına ait uçakların İstanbul'a inip buradan yakıt, gıda, yolcu ve kargo almasına izin verdik. Ondan sonra Ermenilerin en tarihi en kutsal mekanlarından biri olan Van Gölü'ndeki Akdamar Kilisesi'nin tadilatını kendi bütçemizle gerçekleştirdik.''

Bağış şunları kaydetti:

''Yaklaşık 100 bin civarında Ermenistan vatandaşı Türkiye'ye geldi. Çoğu sizin, benim, onun evinde hastalarımıza, yaşlılarımıza ve bebeklerimize bakan bakıcı görevi üstlendiler. 'Çalışkan insanlar', 'dürüst insanlar' diye bizim milletimiz onları bağrına bastı. Bunlar kaçak olduğu halde biz en değerli varlıklarımızı onlara emanet ederken birileri kendini tarihçi zannedip, siyasi istismar yapmak adına oradan buradan, şu meclisten bu meclisten karar çıkartmaya çalışırken Başbakanımız Türkiye'nin ne kadar hoşgörülü bir ülke olduğunu vurgulamak adına bir şey söyledi. 'Biz buna bile göz yumuyoruz' dedi. Ama onu bile çarpıtanlar oldu. İşte Türkiye'nin büyük dünya devleti olmasının arkasında bu hoşgörü yatar.''

Haberler