Avrupalı Türkler, AB'nin Vazgeçilmezi
Avrupa Birliği (AB) Sınırları İçerisinde Yaşayan 4.1 Milyon Türk Kökenli Göçmenin Birlik Bütçesine Toplam Katkılarının 80.7 Milyar Euro Olduğu Açıklandı.
Avrupa Birliği (AB) sınırları içerisinde yaşayan 4.1 milyon Türk kökenli göçmenin birlik bütçesine toplam katkılarının 80.7 milyar euro olduğu açıklandı.
Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı Uygulamalı Projeler Bölüm Başkanı Yunus Ulusoy tarafından hazırlanan 'AB ülkelerinde çalışan Türklerin AB Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'na (GSYİH) katkıları' başlıklı raporun sonuçlarına göre AB sınırları içerisinde yaşayan 4.1 milyon Türkiye kökenli göçmenin birlik bütçesine toplam katkıları 80.7 milyar euro'ya ulaşıyor. Türk göçmenlerin AB ekonomisine toplam katkıları sekiz birlik üyesi Estonya, Kıbrıs Rum Kesimi, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Slovenya ve Slovakya'nın birlik bütçesine katkılarının üzerine çıkıyor. Türklerin AB GSYİH'sına ülke bazında katkıları dikkate alındığında 53.4 milyar euro ile Almanya'da yaşayan Türkler ilk sırada yer alırken, bunu 8.1 milyar euro ile Hollanda izliyor.
AB'deki toplam Türk nüfusun çalışan 1.37 milyonluk bölümü birlik içerisinde tüm çalışanların yüzde 0.69'unu teşkil ediyor. Türkler'in birlik içerisinde toplam nüfusları yaklaşık yüzde 1'e tekabül etmesine karşın, GSYİH'dan aldıkları toplam pay yüzde 0.75 düzeyinde. Genişlemeden önceki 15 AB ülkesinde 27 bin 600 euro olan kişi başına GSYİH oranının Türkler arasında 19.700 Euro olduğu bildirilirken, birliğe üye olan tüm ülkelerde kişi başına ortalama GSYİH ise 24 bin 500 euro seviyesinde. Araştırma buna karşın Türkler'in 12 AB ülkesinden daha yüksek bir refah seviyesine sahip olduğunu da ortaya koydu. Çek Cumhuriyeti, Estonya, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Slovenya ve Slovakya'nın kişi başına GSYİH rakamları Avrupalı Türklerin gerisinde.
Avrupalı Türklerin tüketici olarak da AB içindeki konumlarını değerlendiren TAM Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, "Türkler, AB ekonomisinden kopmuş, otonom ve dolayısıyla kapalı bir ekonomi oluşturmamakta. Aksine çalışan Türklerin ezici çoğunluğu, yaşadıkları ülke işletmelerinde çalışıp, yine bu işletmelerin ürünlerini tüketmektedir. Türklerin yalnız üretici güç olarak değil, aynı zamanda tüketici olarak varlıkları, AB'deki iç talebe satın alma güçleri oranında yansımaktadır. Mevcut ekonomik bütünleşme Türkleri Avrupa ekonomileri için vazgeçilmez kılmaktadır" dedi.
(OS-CY-CY-FS-FS-D)