Avrupa Birliği'ne Tam Üyelik Sürecinde Devlet Yardımları
Eskişehir Anadolu Üniversitesi (Aü) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Kutlu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) Tam Üyelik Sürecinde Uyumlaştırma Yapması Gereken Alanlardan Birinin de Devlet Yardımları Olduğunu Söyledi.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi (AÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Kutlu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik sürecinde uyumlaştırma yapması gereken alanlardan birinin de devlet yardımları olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Erol Kutlu yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ve Dünya Ticaret Örgütü ile ilgili politikaların ne aşamada olduğunu analiz ettiklerini belirterek, Avrupa Birliği ülkelerinde devlet yardımlarını ve bunların bölge bazında ağırlıklarını incelediklerini anlattı. Türkiye'deki yatırımlarla ilgili teşvikler, ihracata yönelik devlet yardımları gibi konularda karşılaştırmalar yaptıklarını ifade eden Kutlu, "Türkiye, gerçekten 1994 yılında 8. Uruguay Round sonucu oluşan Dünya Ticaret Örgütü nihai
kararlarını uygulama yeteneğine sahip bir ülke. Bu aşamada önemli ilerlemeler kaydetmiş. Şöyle bir baktığımızda artık bizde parasal yardım yok. Devlet yardımları, ihracat teşvikleri olsun, misilleme doğurmayan AR-GE gibi eğitim gibi çeşitli altyapı yatırımlarına destek şeklinde fuarlar ya da mal tanıtımı gibi konularda yardımlar yapılıyor. Bu bağlamda bakıldığında Avrupa Birliği'ndeki devlet yardımları politikasıyla Türkiye'nin fazla bir sıkıntısı olmadığını görüyoruz" dedi.
Kutlu, Avrupa Birliği'ne göre Türkiye'de birçok alanda çok daha önemli işlerin yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye'de devlet yardımları birçok birim tarafından yürütülüyor ve bu birimlerin tek bir çatı altına toplanması gerekmektedir. Türkiye, Avrupa Birliği'ne göre birçok alanda farklı bir yapıya sahip. Farklı yapı, devlet sistemindeki yardımları da farklı bir yapıda vermemizi sağlıyor. Bizim bu farklı yapıdan ayrılıp, yapısal ve yasal düzenlemeler bağlamında AB ile ortak bir sistem içine
girmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Eskişehir Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Canatay Hacıköylü ise, Avrupa Birliği'nde uygulanan devlet yardımları ve buna ilişkin mevzuatın birlik içerisindeki rekabeti bozucu durumları engellemek maksadıyla sektörel, bölgesel ve yatay amaçlı olarak gerçekleştirildiğini dile getirdi. "Bizde direkt böyle bir ayrım yok" diyen Hacıköylü, şunları söyledi:
"AB'deki bölgesel yardımlar kalkınmada öncelikli yöreler, yatay amaçlı yardımlar ise ihracatı teşvik amaçlı yardımlar olarak değerlendiriliyor. Biz de böyle yardımlar sektör ayrımı gözetilmeksizin yapılıyor. Ama, AB'de belirli sektörler üzerinde gerçekleştiriliyor. Örneğin; kömür, ulaşım sektörleri ön planda tutularak bu yardımlar yapılıyor. Bu durumun şu an için çok büyük etkileri görülmüyor. Fakat karşılaştırma yaptığımızda, sonuçta orası bir birlik. Birden fazla ülkeden oluşuyor ve ülkelerin ortak
amacı da birbirlerinin rekabetini etkilemek ve her bölgenin ve sektörün aynı derecede kalkınmasını sağlamak."
Canatay Hacıköylü, Türkiye'nin de Avrupa Birliği'ne tam üye olduğu zaman sektörel bazda yardımlar almaya başlayacağını sözlerine ekledi.
(HÖ-MŞ-CC-Y)