Antalya: Eğitim Bir-sen'in "İlçe Başkanları Semineri" Sona Erdi
Eğitim Bir-Sen'in Antalya'da düzenlediği ilçe başkanları semineri sona erdi.
Eğitim Bir-Sen'in Antalya'da düzenlediği ilçe başkanları semineri sona erdi.
İl ve ilçe teşkilatlarına yönelik sendikal eğitim ve istişare amaçlı olarak düzenlenen seminerin sonunda, önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalar ve takip edilecek sendikal taleplerle ilgili bir sonuç bildirgesi hazırlandı. Bildirgede özellikle son toplu görüşmelerin seyri ve sonuçlarıyla ilgili görüşler vurgulanarak, toplu sözleşme hakkının tüm sendikal kazanımlardan önde geldiği üzerinde duruldu. Gerçek ve etkin bir sendikal mücadele için kamu çalışanlarının grev ve toplu sözleşme haklarının, iç hukukta acilen düzenlenmesi gerektiği vurgulanan sonuç bildirgesinde, "YÖK, katsayı ve başörtüsüyle ilgili mücadelemiz devam edecektir. Yeni açılan üniversite rektörlerinin, Meclis iradesi devre dışı bırakılmak istenerek atanmaya çalışılması, YÖK'ün ne kadar ideolojik ve keyfi davrandığının göstergesidir" denildi. Sonuç bildirgesinde şu taleplerde bulunuldu:
"Memur ve hizmetlilerin görev tanımları belirlenmeli, eğitim-öğretim ödeneği, hizmetli, memur başta olmak üzere bütün eğitim çalışanlarına verilmelidir. İdari ve yardımcı hizmetlerde çalışanların da öğretmenler gibi iller arası ve il içi atama dönemlerinin olması, muvafakat şartının kaldırılması, özlük ve ekonomik haklarının iyileştirilmesi için sendikal mücadelemiz devam edecektir. Ayrıca denge tazminatlarıyla (40+40) ilgili mevzuat da bütün eğitim çalışanlarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Kalkınmada öncelikli bölgeler ve İstanbul'da çalışanlara mahrumiyet durumuna göre ek ödeme yapılmalıdır. Bakanlıklar tarafından düzenleyici işlemler yapılırken sendikalardan görüş alınmalıdır. Okullardaki şiddetin temelinde, öncelikle din eğitimi ve öğretiminin önündeki kısıtlamalar yüzünden yeni yetişen nesillerde milli ve manevi değerlerin köklü biçimde yerleşmemiş olması yatmaktadır. Sevgi, dostluk, barış gibi toplumu bir arada tutan değerler de temelde yine din ve ahlak eğitiminden beslenmektedir. Bu sebeple din öğretimi, bu alanda boşluk bırakılmayacak şekilde güçlendirilmelidir."