Ankara: Uygunluk Değerlendirme Derneği Genel Kurulu

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, koşullarını yerine getiren bütün adayların AB'ye üye olacağı ifadesinin bütün hukuki metinlerde yer almasına ve herkesçe bilinmesine rağmen, Türkiye'nin sürekli ek şartlarla ve keyfi yorumlarla müzakere yolunda eleştirilmesinin üzüntü verici olduğunu söyledi.

Bakan Tüzmen, Ankara Limak-Ambassadore Hotel'de gerçekleştirilen Uygunluk Değerlendirme Derneği (UDDer) Genel Kurulu'na katıldı. Burada bir konuşma yapan Tüzmen, Gümrük Birliği Ortaklık Konseyi Kararları çerçevesinde başlatılan AB teknik mevzuatına uyum çalışmalarının devam ettiğini anımsatarak, "Ülkemizin içinde bulunduğu bu süreçte, AB ile Türkiye arasında tesis edilen gümrük birliğinin amacına uygun hizmet etmesinde, piyasaya arz edilmesi hedeflenen ürünlerin ilgili mevzuatına uygunluğunun test, analiz ve muayene edilmesi veya belgelendirilmesi, diğer bir deyişle uygunluk değerlendirme işlemleri büyük rol oynamaktadır. Dış Ticaret Müsteşarlığı bu hususta onaylanmış kuruluşlar için gösterdiği titiz ve azimli çalışmayı Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları için de göstermiş ve AB uyum süreci içinde ilgili mevzuatı hazırlayan ve denetleyen kamu kurum ve kuruluşlarımızla birlikte bu mevzuatı uygulamakla yükümlü olan özel sektör için de etkin bir işbirliği sağlamıştır" dedi. Tüzmen, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Bu doğrultuda, 2003 yılında kurulan ve kamu kuruluşları temsilcilerinin yanısıra uygunluk değerlendirmesi faaliyetleriyle ilgili özel sektör, meslek kuruluşları, sanayi ve ticaret odaları, tüketici örgütleri, üniversiteler ve ilgili diğer sivil toplum örgütlerini biraraya getiren danışma niteliğinde bir platform olan Uygunluk Değerlendirme Kurulu, yeniden yapılandırılarak Haziran 2006 tarihinde dernek statüsüne kavuşturulmuş, böylece oluşumun kurumsallaşması ve sürekliliğinin sağlanması yönünde büyük bir adım atılmıştır. Görüldüğü gibi Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci, hem Türkiye hem de AB yararına sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca, daha güvenli ürün ve bunu sağlayacak etkin bir denetim sisteminin varlığı, insanımızın piyasaya güveni ve refahı açısından bir zarurettir. Bunun bilincinde hareket eden hükümetimiz, üstlenilen yükümlülükleri tam üyelik perspektifini de dikkate alarak yerine getirmek için çalışmaktadır. 1996 yılından bu yana devam eden gümrük birliğimiz, sadece gümrük vergilerinin sıfırlanmasını ve miktar kısıtlamalarının kaldırılmasını değil, ülkemizin AB teknik mevzuatını üstlenmesini de öngörmekte ve ülkemiz aslında bu alanda AB'nin yeni üyelerinin çoğunun ilerisinde bulunmaktadır. Bu itibarla, Avrupa Komisyonu'nun bu hususu da içeren 'malların serbest dolaşımı' faslında müzakereleri askıya alması, aslında 'de facto' olarak pek bir anlam ifade etmemektedir. Koşullarını yerine getiren bütün adayların AB'ye üye olacağı ifadesi tüm hukuki metinlerde yer almasına ve herkesçe iyi bilinmesine rağmen, Türkiye'nin sürekli ek şartlarla ve keyfi yorumlarla müzakere yolunda eleştirilmesi üzüntü vericidir."

Bakan Tüzmen, AB konusunda üstüne düşeni fazlasıyla yerine getiren Türkiye'de, UDDer'in kurulmasının AB sistemine entegrasyonda atılan diğer önemli bir adım olduğunu, derneğin sektörde temsilci haline gelmesinin beklendiğini sözlerine ekledi.

Haberler